Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri (ODSH) Kolu ve sağlık emek-meslek örgütlerinin oluşturduğu Deprem Kriz Masası, Deprem Bültenlerinin yedincisini 13 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirdi.
Hibrit düzenlenen toplantıda TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB’nin ve tabip odalarının deprem bölgesinde yürüttüğü çalışmaları hatırlatarak Adana Tabip Odası’nın lojistik merkez olarak bölgede görev aldığını, İstanbul, Ankara ve İzmir tabip odalarının ise görev paylaşımı yaparak bölgedeki illerin gereksinimlerini karşılamaya çalıştığını belirtti. Korur Fincancı, deprem sonrası eğitime ara verilmesinin, her kriz döneminde ilk vazgeçilenin eğitim olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini kaydetti. Ardından TTB Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK) tarafından hazırlanan basın açıklamasını TÖK Merkez Yürütme Kurulu üyesi Helin Çakır okudu.
Toplantıda bulaşıcı hastalıklarla ilgili bilgi paylaşan TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Gamze Varol, deprem bölgelerinde bulaşıcı hastalıklar açısından en riskli döneme girildiğini kaydederken şimdiye dek alınan önlemlerin yetersiz olduğunun altını çizdi. Konuşmasında bölgenin özgül durumuna da değinen Varol, barınma ve beslenme koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde bağışıklama hizmetlerinin aksamasının özellikle beş yaş altı çocuklarda kızamık salgının ve çocuk zatürrelerinin ortaya çıkmasına neden olabileceğini kaydetti. Ortak yaşam alanlarının güvensiz olmasının solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığını artıracağını vurgulayan Varol, konuşmasında tıp eğitimine de değinerek tıp ve sağlık eğitimi öğrencilerinin sosyal anlamda iyileşmesi için eğitimin yüz yüze sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Varol’dan sonra söz alan TTB Halk Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Ahmet Soysal ise bölgede herhangi bir temel çevre sağlığı hizmeti verilmediğini, güvenli içme suyu dağıtımının şimdiye dek sağlanmış olması gerektiğini belirtirken, içme ve kullanma suyu dağıtımının bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Soysal, afet bölgesinde yurttaşların tuvalet ve banyo ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bunun salgın hastalık tehdidini artırdığını söyledi. Bölgeye iletilen yardımların dağıtımındaki organizasyon eksikliklerine de değinen Soysal, bu yardımların çöpe dönüştüğünü kaydederken; nitelikli gıdanın bölgeye sevkindeki en önemli engelin bölgedeki elektrik kesintileri olduğunu, elektrik sorununun da bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Sıddık Akın da bültende söz aldı. Akın, bölgede çalışma yürüten belediye ve sağlık emekçilerinin depremzede olduğuna değinerek bölgede bulaşıcı hastalıkları önlemek için sağlık emekçilerinin koruyucu sağlık hizmetlerinin sunuma yönelik yürüttükleri çalışmaları sıraladı. Bültene depremzede hekimlerden Dr. Şefik Zan ve Dr. İsmail Bulca da katılarak deprem anı ve sonrasına ilişkin deneyimlerini paylaştı. Zan, Hatay’da deprem sonrası kamu erkinin sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek, Hatay’da binlerce yurttaşın hâlâ enkaz altında olduğunu vurguladı. Bulca ise yaşanan afetin büyük acılar doğurduğunu, bunun sadece fiziki değil aynı zamanda psikolojik bir yıkım olduğunun altını çizdi.
Saha aktarımları bölümünde ise TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Onur Naci Karahancı ve Dr. Berivan Tunca Yıldırım Hatay’dan; Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Yılmaz Gazantep’ten; Dr. Sera Şimşek ve Dr. Mehmet Şerif Demir Adıyaman’dan bilgi aktardı.
Aktarımlarda altı çizilen konular şunlardı:
- Deprem bölgelerinde barınma, ısınma, temizlik, elektrik ve su sorunu çözülememiştir.
- Yaşanan eksiklikler, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasının koşullarını oluşturmaktadır.
- Bölgeye kurulan çadır kentler çok küçük ve birbiriyle bağlantısız.
- Aşılamalar bir an önce planlanmalıdır.
- Bölgede kronik hastalıklar takip edilmelidir.