DİRENİŞİ SÜRECİNDE

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

GEZİ
basin destek video Yayınlar haberler

Taksim Gezi Parkı’nın rant uğruna yok edilmesini barışçıl bir eylemle protesto edenlere, 31 Mayıs 2013’te polis gücü kullanılarak vahşice müdahale edildi. Hükümetin baskıcı politikalarına duyulan tepki, polis müdahalesinin şiddetiyle birlikte tüm ülkeye yayıldı. Ancak gösteriler giderek artan bir polis zoruyla bastırılmaya çalışıldı. Polis şiddeti, 15 Temmuz 2013 tarihi itibariyle beş kişinin ateşli silahla, gaz kapsülleriyle, sopalarla öldürülmesine, yaklaşık 10,000 kişinin yaralanmasına, çok daha fazlasının ise biber gazına maruz kalmasına yol açtı.


Ambulansların yetersiz kaldığı, “gereksinimlerin kaynaklardan fazla olduğu” bu açık olağandışı durum karşısında ilk günden itibaren sahaya koşan gönüllü hekimler, çeşitli yerlerde geçici revirler oluşturarak acil sağlık hizmeti vermeye çalıştılar. Sahada hizmeti örgütlemesi ve sunması gereken temel yükümlü Sağlık Bakanlığı iken, Bakanlık hizmet sunmamanın ötesinde, gönüllü hekimler için yasal işlem başlatılacağını duyurdu ve bir soruşturma başlattı.  


Türk Tabipleri Birliği’nin bu süreçte aldığı pozisyonu, sağlık hakkı ve temel hekimlik değerleri belirledi. Şiddetin durdurulması, gereksinime göre sağlık hizmeti sunulması ve toplum yararına politika üretilmesi TTB’nin temel talepleri oldu. Bu amaçla basın açıklamaları yapıldı, hekimlere, Sağlık Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Başbakanlık’a çağrılarda bulunuldu, uluslararası hekim örgütleriyle iletişim kuruldu. Göstericilerin sağlık durumlarına dair bilgiler derlenerek kamuoyuyla paylaşıldı; bu bilgiler (ne yazık ki) halen ülkedeki tek veri kaynağını oluşturuyor. TTB ayrıca gaza maruz kalanların yaşadığı sağlık sorunlarını ortaya çıkarmak için ülke çapında bir çalışma yürüttü.


Bu sayfada TTB’nin sayılan etkinlikleri yer almaktadır.


< geri