Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri (ODSH) Kolu ve sağlık emek-meslek örgütlerinin oluşturduğu Deprem Kriz Masası, Deprem Bültenlerinin 18’incisini 20 Mart 2023 tarihinde “Deprem, Sel, Hava Kirliliği: Afetler Felaketlere Dönüşürken” temasıyla gerçekleştirdi.
Hibrit gerçekleştirilen toplantıda bültenin teması çerçevesinde ilk sözü alan TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Dr. Çiğdem Çağlayan; termik santraller, sanayi tesisleri, fosil yakıt kullanımı gibi halihazırda bölgenin hava kalitesini olumsuz etkileyen unsurlara deprem sonrasında hem enkazlara hem de yangınlara bağlı kimyasal madde yayılımının eklendiğini söyledi. Greenpeace’in deprem bölgesinde tespit ettiği ölçüm değerinin Dünya Sağlık Örgütü önerisinin beş katı olduğunu aktaran Çağlayan; kısa vadede solunum yolu ve kardiyovasküler hastalıklar ile zehirlenmelerin, uzun vadede ise kanserlerin görülebileceğini belirtti. Çağlayan, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
- Çocuklar başta olmak üzere tüm canlılar enkaz kaldırma çalışmalarından uzak tutulmalı.
- Enkaz kaldırma çalışmaları titizlikle yürütülmeli, toz kalkmaması için dikkatli olunmalı ve sulama yapılmalı.
- Enkaz kaldırma çalışmalarına katılanların kişisel donanımları sağlanmalı, FFP2 veya FFP3 tipi maske kullanılmalı.
- Enkazlar, insanların yerleşim-yaşama alanlarından uzakta, rüzgar riski göz önünde bulundurularak biriktirilmeli, rastgele hafriyat dökümü önlenmeli.
- Geçici yerleşim alanları, yangınların ve zehirlenmelerin önüne geçecek biçimde, kurallara uygun düzenlenmeli.
- Yağmurlar nedeniyle kimyasal maddelerin su kaynaklarına karışma riskine karşı gerekli testler yapılmalı.
- Hava kirliliğine yol açan tüm kaynaklar üzerinde denetimler yapılmalı.
TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Gamze Varol ise barınma, beslenme, temiz içme suyu, tuvalet, hijyen gibi en temel ihtiyaçların karşılanmasında dahi büyük bir organizasyonsuzluk olduğunu kaydetti. Şiddetli yağmura ve sele bağlı olarak içme ve kullanma suyunun temizliğine özel olarak dikkat çeken Varol, deprem bölgesinde bulaşıcı hastalıkların kapıda olduğu uyarısında bulundu. Varol, aklın ve bilimin ışığında hareket etmenin önemine vurgu yaparak konuşmasını noktaladı.
Saha aktarımları bölümünde Dr. Ayşe Güneş ve Dr. Onur Naci Karahancı Hatay’dan; Dr. Elif Turan Diyarbakır ve Adıyaman’dan; Dr. Bulut Ezer ise Şanlıurfa’dan bilgi aktardı.
Aktarımlarda şu konuların altı çizildi:
- Şiddetli yağmur ile birlikte konteynır ve çadırların kalıcı bir yerleşim alanı olamayacağı görülmüştür. Prefabrik yapılar için hazırlıkların hızla yapılması gerekmektedir.
- Temiz suya erişimde yaşanan sorunlar, sel sonrasında daha da artmış; bulaşıcı hastalık riski tırmanmıştır.
- Koruyucu sağlık hizmetlerinin sunumunda halen büyük sorunlar yaşanmaktadır.
- Kadınlar, çocuklar, göçmenler ve LGBTİ+’lar olanaklardan çok daha yoksundur.
- Üreme sağlığı hizmetlerini ve doğum kontrol yöntemlerini kısıtlama politikası bilinçli bir biçimde sürdürülmekte; doğum kontrol hapı, gebelik testi, ped gibi ihtiyaçlara kulak tıkanmaktadır. Gebe takipleri ve aşılarında eksiklikler göze çarpmaktadır.
- Hekimlerin/sağlık emekçilerinin çalışma, barınma, beslenme ve özlük haklarında yaşanan sorunlar halen giderilmemektedir.
- Uyuz ve bit vakalarının daha sık görülmesi temizlik sorununun sürdüğüne işaret etmektedir.
- TTB gönüllülerinin çalışmaları dışında suların klorlama testleri yapılmamaktadır.
Bülten, soru yanıt kısmıyla son buldu.