Türk Tabipler Birliği tarafından; sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunları, taleplerini ve sağlık hakkına erişimin önündeki engelleri toplumla paylaşabilmek için, 14-15 Mart 2022 tarihinde sağlık hizmetlerinin resmî tatillerdeki gibi sunulacağı, bu nedenle acil durumlar dışında sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurulmaması kamuoyuna duyurulmuştur.
Sağlık çalışanlarının meslek kuruluşunun aldığı karara dayalı yapacağı bu etkinlik, anayasal haklar arasında yer alan örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımı niteliğindedir. Örgütlenme özgürlüğü önündeki hukuki engeller, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hem de ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler doğrultusunda yeniden düzenlenerek bu konudaki engeller kaldırılmaya çalışılmıştır.
Sağlık çalışanlarının görevlerini yerine getirirken, yetkili mercilere gerekli kararların aldırılmasında kamuoyu oluşturmak için çaba göstermesi, baskı grubu oluşturması ve bunun için hukuka uygun bütün yöntemleri kullanması demokrasinin gereklerindendir. Anayasa’nın 26. maddesi ile herkesin, düşüncelerini söz, yazı, resim ve başka yollarla tek başına veya toplu olarak yayma hakkında sahip olduğu belirtilerek ifade özgürlüğü teminat altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çok sayıda kararında belirtildiği üzere herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlüklerin kısıtlanabilmesi, öncelikle iki koşula bağlıdır. Bunlardan birincisi, yasa ile söz konusu sınırlamanın kurallarının belirlenmiş olması; diğeri ise, demokratik bir toplum için kabul edilebilir ve gerekli bulunmasıdır. Kuşkusuz her türlü sınırlama, bu koşulların yanı sıra ancak ölçülülük ilkesi de gözetilerek yapılması halinde mümkündür.
14-15 Mart 2022 günlerinde yapılacak eylemde, yürütülen hizmetin sağlık hizmeti olduğu hatırda tutularak gerekli önlemler büyük bir özenle saptanmış ve duyurulmuştur. Hekimlerin belirtilen hususlara dikkate ederek yapacakları bu eylemde, sağlık çalışanlarının talepleri gündeme taşınarak, “düşünceyi yayma hakkı” kullanılacaktır.
Bu tür eylemler, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası uyarınca demokratik hak kullanımı niteliğindedir. Bu eylem sebebiyle sağlık çalışanlarının soruşturmaya uğratılması, ulusal ve uluslararası düzenlemeler ile yargısal kararlara aykırılık oluşturacaktır. Nitekim geçmişte benzer eylemlere katıldıkları gerekçesi ile haklarında hukuka aykırı biçimde soruşturma başlatılan kamu görevlileri hakkında beraat kararları verildiği gibi, idari işlemlerin hukuka aykırı olduğu da yargı mercilerince tespit edilmiştir.
Bütün bunlara rağmen, hekimlerimizin söz konusu meşru hak arayışı ve sonrasında gerçekleşebilecek olası idari soruşturma ve benzeri durumlarda birliğimizin ve odalarımızın hukuk büroları hekimlerimize gerekli hukuksal desteği verecektir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi