Nedir bu kadar gizli olan?
2003 yılında çıkartılan Bilgi Edinme Yasası, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarını sağlayabilmek için çeşitli düzenlemeler getirmiştir. Buna göre, Yasa’da tanımlanan bir takım bilgi ve belgeler dışındaki bütün kamusal bilgi ve belgeye isteyen herkes erişebilmelidir.
2010 yılı Temmuz ayında kabul edilen 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun isimli bir Torba Yasanın içine son anda bir geçici madde konulmuştu. Tıp fakültelerinde IMF anlaşması şeklinde nitelenen bu hükme göre “Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimlerinden, ilgili üniversite rektörlüğünün talebi üzerine Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Sağlık Bakanı, Hazine Müsteşarlığı ile Devlet Planlama Teşkilatının bağlı olduğu Devlet Bakanları ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanından oluşan kurulca belirlenmiş kriterler çerçevesinde mali durumunun zayıf olduğu kararlaştırılanlara, belirlenecek tedbirleri uygulamayı kabul etmesi ve fiilen uygulaması şartıyla, yapılacak protokol kapsamında Bakanlar Kurulu kararıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Maliye Bakanlığınca bir yıl içinde ilgili üniversite bütçelerine aktarılacak ödeneklerden ilgili döner sermaye bütçesine yardım yapılabilir. Bu maddenin uygulanması kapsamında gerekli olan iş ve işlemleri yapmaya ve usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Bu hükmün uygulanabilmesi için gerekli olan Bakanlar Kurulu Kararı 11.11.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 2010/987 sayılı Devlete Ait Üniversitelere Bağlı Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Birimlerinin Döner Sermaye Bütçelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Karar uyarınca 6009 sayılı Yasa uyarınca yardım kriteri olarak belirlenen Borç/Gelir oranı % 20’nin üzerinde olanlardan Protokol Taslağını imzalayan Devlete ait üniversitelerin sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimlerinin döner sermaye bütçelerine Ek-1 sayılı listede gösterilen tutarlarda yardım yapılacağına karar verilmiştir.
Bu süreçte, bir kısım üniversiteler ile söz konusu protokoller yapılmış ancak Bakanlar Kurulu Kararında bahsi geçen yardım kriterleri ile Protokol Taslağı herhangi bir yerde yayımlanmadığı gibi sorulduğunda da sır gibi saklandığı gözlenmiştir.
Bilgi Edinme Yasasına göre Başbakanlığa başvurularak yardım kriterleri ile Protokol Taslağı talep edilmiştir. Başbakanlık, Maliye Bakanlığına yönlendirmiş; Maliye Bakanlığı da cevap süresini iki kat aştıktan sonra yardım kriterlerini göndermiş ancak Protokol Taslağına ilişkin talebi görmezden gelmeyi yeğlemiştir.
Bunun üzerine, Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itirazda bulunularak, kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin bu bilginin paylaşılması gereği belirtilmiştir. Adı geçen Kurul da bu itirazı kabul ederek Yasa’da belirtilen istisnalar kapsamında olmadığı değerlendirilen Protokol Taslağına erişilebilmesi gerektiğinin Maliye Bakanlığına bildirilmesine karar verilmiştir.
Bu Karardan sonra söz konusu Protokol Taslağının gönderilmesi beklenirken, Kurul Kararı yok sayılmış ve “Protokol Taslağı 6009 sayılı Kanun kapsamında yardım alacak üniversite rektörlüklerine, taslağı imzalayacak olan rektörün şahsına “gizli” ibareli olarak gönderilmiştir. Dolayısıyla 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında olmadığı değerlendirildiğinden tarafınıza gönderilmemiş olup, bugün itibariyle söz konusu belgenin gizliliği kaldırılmamış olduğundan tarafınıza gönderilmesi mümkün görünmemektedir.” şeklindeki yanıtla Protokol Taslağının gizlenmesi çabası sürdürülmüştür.
Kamu idaresi tarafından ortaya konulan hukuka aykırı bu yaklaşıma karşı yargısal süreç yürütülmektedir. Öte yandan, kamusal bir kaynağın kullanımında uygulanacak usulün belirlendiği bir Protokol Taslağının ilgili rektörün şahsına “gizli” ibareli olarak gönderilmesi ve Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Kararının aksine söz konusu belgeyi bilgi edinme hakkının kapsamı dışında değerlendirerek yetki aşımının da göze alınması suretiyle gizliliği sürdürme gayreti özellikle dikkat çekici bulunmuş ve sürecin meslektaşlarımızla paylaşılmasında yarar görülmüştür.