Milyonlarca insanın oylarını - kararlarını yok sayan Kayyum ataması demokrasiyi öldürür…
Türk Tabipleri Birliği, üyesi olan tüm hekimlerin doğrudan oy kullanabildiği seçimlerle oda yönetimlerini ve Merkez Konsey’ini belirlediği bir örgüttür. Seçimler iki yıl arayla yapılmakta, seçimsiz yıllarda ara genel kurullarda üyelerin eleştiri ve önerileri alınmaktadır. Türk Tabipleri Birliği kanunu doğrultusunda gerekirse üyelerin talepleri üzerine olağanüstü genel kurullar yapılarak yönetimler üyelerin oylarıyla değiştirilebilmektedir.
Meslek odamızda var olan bu demokrasi geleneğini ülkemizdeki tüm kurumlar için talep etmek hakkımızdır. Bütün demokratik ülkelerde bulunan, tersi düşünülemeyecek olağan işleyiş budur. Demokrasi bunu gerektirir.
Hekimlerin meslek birliğinde var olan bu demokratik işleyişin ülkemizdeki belediye başkanlığı seçim süreçlerinde uygulanmaması düşünülemez. Demokraside öncelik halkın oyları ile seçilmiş kişi ve organlara saygı göstermektir. Aralarında üyemiz olan hekimlerin de bulunduğu belediye başkanlarının antidemokratik ve hukuka uymayan bir şekilde görevlerinden alınmaları halkın benliğinde ve yüreğinde yeni yaraların açılmasına neden olacaktır. Kayyum atamak “sizin seçtiklerinizi beğenmiyorum, benim atadığıma mecbursunuz” anlayışıdır. Oysa seçme ve seçilme hakkına saygı, halkın kendi yöneticilerini seçme hakkına saygı demokrasi için vazgeçilmezdir.
Demokrasi gemisi hamasetle değil demokratik kurallar ve işleyişle yürür. Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, insanların demokratik iradesine ipotek koymaya hakkı yoktur. Daha dört ay önce Diyarbakır, Van ve Mardin’de yaşayan milyonlarca insanın oyları ile işbaşına gelen Belediye Başkanlarının, atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak yerlerine, “partili cumhurbaşkanlığı sisteminin partili valilerinin” kayyum olarak atanması demokrasi cinayetidir. Ekonomik krizle boğuşan ülkemizin acil ihtiyacı, makam odalarına “banyo” yaptırmayı marifet sanan kayyum uygulaması değildir.
Hangi ilin yurttaşlarına karşı uygulandığından bağımsız olarak kayyum yönetimi herkes tarafından reddedilmeli, demokrasiye ve demokratik işleyişe sahip çıkılmalıdır!
Bugün Diyarbakır, Van ve Mardin’e kayyum atanmasına sessiz kalınması ve olağan kabul edilmesi; yarın İstanbul başta olmak üzere bütün belediyelere kayyum atanabilmesine de onay vermek, TTB ve tüm meslek odalarına iktidar müdahalesini kabullenmek, emekten yana sendikaları kapatma girişimlerini desteklemek anlamına gelir.
Demokrasiye saygı göstermenin kriteri, hangi şehre ve hangi şehrin yurttaşlarının seçim iradesine karşı yapıldığına göre değişim gösteremez!
Türk Tabipleri Birliği, ülkemizin her döneminde, kime karşı yapıldığından, kimin çıkarına ya da zararına olduğundan bağımsız olarak demokrasi dışı uygulamalara karşı durmuş bir örgüttür.
Seçime saygı yoksa demokrasi de yok demektir.
Ülkeyi yönetenleri demokratik olmayan bu uygulamadan vazgeçmeye ve halk iradesine saygı göstermeye çağırıyoruz
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi