12-13 Aralık 2014 Aile Hekimliği Eylem Basın Açıklaması Metni ve Dilekçe Örneği
1709/2014
11.12.2014
TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA
İlgi:05.12.2014 tarih ve 1679/2014 sayılı yazımız.
İlgi yazımızla Bakanlığın sürdürmekte olduğu yanlış politikadan vazgeçirmeye yönelik olarak 12 Aralık’ta uyarı amacıyla yapılacak bir günlük G(ö)rev etkinliği ve 13 Aralık’ta Ankara’da yapılacak yürüyüş ve basın açıklaması ile ilgili bilgilendirme yapılmıştı.
12 Aralık 2014 Cuma günü yapılacak basın açıklaması eylemlerinde kullanılmak üzere hazırlanan basın açıklaması metni ektedir.
Ayrıca sözleşmelerle elde edemediğimiz haklarımızın hukuki zeminde alınması için mücadele edeceğimizi bildiren dilekçeler halk sağlığı kurumlarına (sayı-numara alınarak yada iadeli taahhütlü posta ile gönderilerek) iletilecektir. TTB Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan Dilekçe örneği de ektedir.
13 Aralık 2014 Cumartesi günü Ankara’da TTB’de toplanıp saat 10:00’da Sağlık Bakanlığı önüne gidilerek saat 11: 00’de basın açıklaması yapılacaktır.
Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Dr. H. Özden Şener
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri
HEM KENDİ HAKLARIMIZ, HEM DE TOPLUMUN SAĞLIK HAKKI İÇİN
SES VERİYORUZ!
Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği ile birlikte çalışanlara uygulanan geçici görevlendirmeleri ortadan kaldırdığını iddia ediyordu, şimdi artık ASM çalışanlarını hastane acillerinde,112 istasyonlarında zorla görevlendirerek geçici görevleri sistematik hale getirmiş oldu.
Sağlık Bakanlığı, ASM çalışanlarına daha iyi çalışma koşulları sağladığını iddia ediyordu, hafta içi 40 saat çalışmaya ek olarak geç saatlere dek esnek, hafta sonu Cumartesi günleri fazladan çalıştırmayı düzenleyen genelgeyi yayınladı.
Sağlık Bakanlığı, Aile Hekiminin kendisine kayıtlı kişiye bakmanın kolaylığı her seferinde dile getirirken, hafta içi esnek ve hafta sonu çalışma dayatmasıyla kayıtlı olsun olmasın başvuran herkese ‘acil’ sağlık hizmeti sunulacağını ilan ederek, kendi belirlediği ilkeyi çiğneme noktasına gelmiş oldu.
Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimliğiyle birlikte mesleki doyumun had safhaya ulaştığını iddia ediyordu. Performansa, cezaya dayalı bir sistemin bırakın mesleki doyumu; mesleki bağımsızlığı nasıl ortadan kaldırdığını, çalışanlar arasında çalışma barışını nasıl bozduğunu anlatmaktan sıkıldık.
Bakanlığın, birinci basamak sağlık hizmetlerini parçalayan, ekip hizmetini ortadan kaldıran, toplumun ancak kayıtlı olan kesimine o da başvuruya dayalı hizmet sunan anlayışı her geçen gün bataklığa saplanıyor.
Halkı tüketim nesnesine dönüştüren, ülke çapında sağlık hizmetlerine başvuru sayısını yılda ortalama 10’lara çıkaran, acilleri tıka basa dolduran, niteliği düşük sağlık hizmet anlayışı çökmüştür; oluşan tahribatın ASM’leri gece gündüz açık tutarak giderilemeyeceği ortadadır. Böylelikle birinci basamağa verilecek zararın da daha büyük olacağı açıktır.
ASM çalışanlarının dinlenme hakkını elinden alan, tek taraflı sözleşme dayatan, iş güvencesi olmayan, istismara açık ceza puanlarıyla, para kesintileriyle kendine has özel ‘çağdaş kölelik çalışma düzeni’ dayatmalarına karşı sessiz kalmadık, kalmayacağız.
Halkın; dinlenme hakkı kısıtlanmış, moral motivasyonundan yoksun sağlık çalışanından nitelikli sağlık hizmeti alması mümkün müdür?
Alt yapısı, güvenliği ve donanımı uygun olmayan ASM’lerde, meslek içi eğitimi ve deneyimden yoksun birinci basamak sağlık çalışanı eliyle ‘Acil Sağlık Hizmeti’ sunarak, halk sağlığının tehlikeye atılmasına, sağlık çalışanının ölümcül olabilecek şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalmasına sebep olmayacak mı?
Sağlık Bakanlığı’nı buradan bir kez daha uyarıyoruz, ASM sağlık çalışanlarının yitirilmiş temel hakları üzerine yenilerini ekleyerek, haftada 40 saat çalışma üzerine, hafta sonları ve hafta içleri esnek çalışma dayatmalarından vazgeçin.
Birinci basamak sağlık çalışanları olarak, iş güvencesi, insani çalışma koşulları, şartlara bağlı olmayan emekliliğimize yansıyacak emeğimizin karşılığı bir ücret, mesleki bağımsızlık ve dayanışma içinde toplumun her kesimini kapsayacak, katkı ve katılımsız, eşit koşullarda nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
Kendi haklarımız ve toplumun sağlık hakkı için yürüttüğümüz mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
29 Kasım 2014 tarihinde uyarılarımızı Ankara da Sağlık Bakanlığı önünde yapmıştık, ancak Sağlık Bakanlığı ‘yeni nöbet genelgesini’ yayınlayarak 1 Ocakta 2015 tarihinde uygulamaya geçileceğini ilan etmiş bulunmakta.
Bugün bu nedenle hak kayıplarımızı önlemek amacıyla üretimden gelen gücümüzü kullanarak, halkımızı mağdur etmeden sesimizi kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz.
Yarın13 Aralık Cumartesi günüde bir kez daha sesimizi duyurabilmek için Ankara’da olacağız, sonuç alamazsak başta ASM’lerimizde olmak üzere her yerde hak alma mücadelemizi sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
Saygılarımızla
TTB AİLE HEKİMLİĞİ KOLU
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI’NA,
Konu :Aile hekimliği sözleşmesi.
……. Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapmaktayım. …. tarihinde Sağlık Bakanlığı temsilcisi olarak … Valiliği ile aramızda “Aile Hekimliği Hizmet Sözleşmesi” imzalandı. Ancak bu sözleşmenin herhangi bir maddesi aramızda müzakere edilmediği gibi; herhangi bir maddesinde değişiklik yapılamayacağı ifade edildi.
Sözleşme bu haliyle, şeklen benim imzamı taşımakla birlikte, İdare’nin hazırlayıp dayattığı bir metin niteliğindedir. Bu metin, aile hekimliği çalışmasının özelliğine uygun herhangi bir hüküm içermemekte; metinde, aile hekiminin hakları tanımlanmamakta, hemen her maddesinde mevzuata atıf yapılmakla yetinilmektedir.
Oysa ülkemizin de kabul ettiği ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarıca iç hukuk metni gibi uygulanması gereken Avrupa Sosyal Şartı, Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunması ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 sayılı ILO Sözleşmesi gibi uluslararası hukuksal düzenlemeler gereğince örgütlenme hakkının korunması, çalışma koşullarının adil olarak belirlenmesi ve bu belirlemenin çalışanlar ile temsilcilerinin katılımıyla yapılması gereklidir.
Aile hekimi olarak kamu hizmeti sunmaktayım. Yasalar ve yargı kararları da gözetilerek; yürütülen kamu hizmetinin özelliğine uygun, çalışanların haklarının tanımlandığı, verilecek talimatlar ve alınacak kararlarla bu hakların kısıtlanamayacağının ve yepyeni çalışma biçimlerinin yaratılamayacağının belirtildiği bir sözleşmenin hazırlanması gerekir.
Sözleşmenin bu belirlilikte olması aile hekimi olarak üstlenmiş bulunduğum görevlerimi iyi bir şekilde yapabilmemi sağlayacaktır. Bir diğer anlatımla, koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini, ana çocuk sağlığı ve üreme sağlığı hizmetlerini, uzaktaki nüfusa gezici sağlık hizmetini sunabilmem, bana kayıtlı kişilere ev ziyareti yapabilmem ve mevzuatta tanımlanan diğer görevlerimi nitelikli bir biçimde, birey ve toplum sağlığını gözeterek yerine getirebilmem için; başta makul günlük ve haftalık çalışma süresi ile dinlenme zamanı ve yıllık izin hakkı olmak üzere uygun çalışma koşullarının ivedilikle sözleşme koşulu olarak belirlenmesini talep ediyorum.
Sözleşme koşullarının, bu çerçevede, meslek örgütüm olan Türk Tabipleri Birliği ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak görüşmelerle belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle; imzaladığım sözleşmeye ilişkin bu şerhimi belirtir; taleplerime ilişkin kararın tarafıma bildirilmesini talep ederim.
Saygılarımla.
Tarih:
Ad-Soyad: Dr. ………………….
İmza: