TTB Genel Yönetim Kurulu toplantısı ( 12 Mayıs 2007) kararları

945-2007
01.06.2007

            TABİPODASI BAŞKANLIĞI'NA

            TTBGenel Yönetim Kurulu toplantısı 12 Mayıs 2007 tarihinde Adana, Adıyaman,Ankara, Antalya, Aydın, Bilecik, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır,Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, K.Maraş, Kırşehir,Kocaeli, Konya, Manisa, Muğla, Niğde, Rize, Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Tokat,Van, Yozgat tabip odaları, TTB Merkez Konseyi ve TTB Kol temsilcilerinin katılımıylagerçekleştirildi.

            Toplantıdayürütülen tartışmalarda aşağıdaki saptamalar yapıldı, kararlar alındı:

  • AKP'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık ortamımızla ilgili sorunların hiç birine kalıcı, sürdürülebilir, akılcı, bilimsel çözüm üretememiştir. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi amaçlı bu program verdiği tüm tahribat göz ardı edilmeksizin, tam olarak uygulanamadan artık iddiasını bütünüyle terk etmiştir. AKP'nin 4.5 yıllık iktidarının sonuna gelindiği bu günlerde görülüyor ki sağlık alanında tümüyle bir sosyal yıkıma yol açacak olan uygulamalarının hayata geçememiş olması diğer emek ve meslek örgütleri ile birlikte, başta Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının etkin muhalefeti ve mücadelesinin sonucudur. Bu süreçte emeği geçenlere teşekkür edilmesi toplum sağlığının ve kamu olanaklarının korunması açısından değerlidir.
  • Toplumda oldukça geniş tartışmalara yol açan, 14 Nisan mitingi ve izleyen günlerde gerçekleştirilen diğer mitinglerle birlikte bu sürecin kendisi sosyolojik bir incelemeye adaydır.  Kürsü ile meydan beklentilerinin zaman zaman farklı olduğunun görüldüğü bu mitinglere katılanlar başta şeriat olmak üzere gericiliğe karşı duydukları endişeyi ve tam bağımsızlık özlemini dile getirmişlerdir, bu durum bir olumluluk olarak algılanmaktadır. Mitinge katılan vatandaşların hassasiyetleri GYK heyetince de paylaşılmaktadır. Bu arada yargı, üniversite gibi kurumlarla birlikte orduyu da göreve çağıranlar olduğu izlenmiştir. Demokratik düzenin devamı Türkiye için su gibi hava gibi gereklidir.
  • Kendi alanımız sağlıktan hareketle 4.5 yıldır yaşananlar belleklerde yerini korurken Türk Tabipleri Birliğinin tek başına kaldığı durumlarda bile laiklik, demokrasi, barış, eşitlik, bağımsızlık ve sosyal haklar mücadelesini sürdürdüğü, bu konuda toplumsal muhalefetin öncü kurumlarından birisi olduğu, aynı amaçlar doğrultusunda halkımızı göreve çağırdığı bir kez daha hatırlanarak, bu gün gelinen noktada TTB değerlerinin geniş toplum kesimlerince de benimsendiğini görmek memnuniyet vericidir.
  • Türk Tabipleri Birliği'nin bu süreçte sıkça adının geçmesinin nedeni toplumsal muhalefeti dünden bu güne kararlılıkla sürdürmüş olmasından kaynaklanmaktadır. TTB başta sağlık hakkı olmak üzere mücadelesini toplumun ihtiyaçlarına denk düşecek biçimde sürdürürken toplumun türlü kamplaşmaların içine itilmesini tehlikeli bulmaktadır.
  • 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılması kurgulanan Genel Seçimlerde Türk Tabipleri Birliği olarak "Türkiye, sağlık gündemine ilişkin siyasi partilerden ne bekliyoruz?" yaklaşımının hazırlıklarla  iletilmesi yanında siyasi partilerin sağlık ile ilgili yaklaşımlarının kısa zamanda Merkez Konseyi tarafından raporlaştırılarak, kurulacak temaslarda bu bilgilerin değerlendirilmesine, basın ve kamuoyuna görüşmelerin ayrıntılı bir şekilde iletilmesine karar verilmiştir.
  • Genel seçimlerde milletvekili adayı olan meslektaşlarımızın desteklenmesinin uygun olacağı vurgulanmıştır.  
  • Sağlıkta Dönüşüm ve Aile Hekimliği uygulamalarının yarattığı ortamda hekimler ve sağlık ortamı için ilaç ve teknoloji tekelleri mesleğimizi doğrudan etkilemektedir. İlaç giderlerinde artış yakından izlenmeli, kongrelerin etik görünümü bir kez daha gündem yapılmalı, somut adımlar atılmalıdır. Bir bütün olarak önlemlerin düzenlenmesi, çözüm olanaklarının geliştirilmesi gereklidir. Toplumdaki oluşturulmak istenen olumsuz hekim algısı için özel bir çalışma yürütülmeli ÖSS ve Anadolu Liseleri sınavları öncesi hekimlerden istenen sağlık raporları örneklerinde olduğu gibi uygun olmayan hekimlik uygulamaları için önlemler geliştirilmelidir. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı bir kez daha uyarılmalıdır. TCK başta olmak üzere bu tür davranışların hekimlere ciddi hukuksal sorunlar yaratabileceği bilinmektedir.
  • TTB Merkez Konseyi ve tabip odaları alanımızın yönergelerle, genelgelerle, yönetmelik ve yasalarla, taslaklarıyla sağlık gündeminin ön hazırlıksız, çalışanların özlük haklarının gözetilmediği, kadrolaşma girişimlerinin sınır tanımadığı yoğun bir dönemde gerek hukuksal gerekse örgütsel çok yoğun bir çabanın yürütüldüğü bir yıl geçirdiler. Özellikle aile hekimliği sürecini yaşayan odalarımızda yoğun bir aktivasyon yaşanmıştır.
  • Aile hekimliği uygulamasına geçen 11 ilde TTB içerisinde planlamadan süreç izlemeye çok önemli çabalar gösterilmiş olmasına karşın süreç yeniden değerlendirilip hedeflenenlerin somut göstergelerle ölçüleceği stratejik planlamalar oluşturulmalıdır.
  • Aile hekimliği pilot illerinde hekimlere düne göre daha yüksek rakamlar ücret olarak ödenmesine karşın hekimlerde, sağlık çalışanlarında yoğun kaygı ve tedirginlik gözlenmektedir. Aile hekimliği pilot uygulamanın başladığı illerde hekimlerin bireysel tutum alışları ve kişisel onur tartışmaları ilerletici olmayıp, asıl olarak sistem değerlendirilmeli ve sağlık ocaklarına sahip çıkılmalıdır. Gelişmişlik düzeyi geri kalmış bölgeler başta olmak üzere halkımızın somut beklentisi sağlık hizmetine ulaşmaktır.
  • Muayenehane hekimliği bitme noktasına gelmiştir. Özel hekimlik uygulamaları öncelikli gündem olmalı, özelde çalışan hekimlerin özlük haklarının korunup geliştirilmesi için işyeri hekimliği protokolü benzeri standartlar oluşturulmalıdır. Hekimlerin özlük hakları, özel sağlık kuruluşlarına karşı korunmalıdır.
  • Hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının problemleri bu geçen süre içerisinde hızla artmış, kalıcı çözümler yerine günübirlik çözümler üretilmiştir. Bu durumu kabullenip çözüm üretmesi beklenen yetililer ise hekimlere yönelik olarak baskıları yoğunlaştırmayı tercih etmişlerdir.
  • Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları özelleştirme başta olmak üzere kamu olanaklarının savunulmasında yürüttüğü mücadeleyi kararlılıkla sürdürmelidir.
  • Sağlıkta Dönüşümün geldiği evrede hastanelerdeki taşeronlaştırma ile ilgili diğer meslek gruplarıyla birlikte ve alanın sendikalarının katılımıyla hukuksal süreç izlenmeli, konuyla ilgili hekimler başta olmak üzere kamuoyu bilgilendirilmelidir.
  • 4.5 yıl öncesi çok net ifade edilmesine karşın hekimler kamuda diğer meslek gruplarında hala bir saat fazla çalışmaktadır. Emekliliğe yansıyacak bir ücret politikası ne yazık ki henüz gündemde değildir. Emekli hekimlerin ekonomik sıkıntıları sürmektedir. Mesleğimiz işsizlik tehdidi altındadır. Spor Hekimliği Kursu'nun en kısa zamanda ilgili mercilerle temas kurularak düzenlenmesi gereklidir.
  • TTB 6023 sayılı yasa düzenlemesi sonrası her ilde tabip odası kurulması çalışmalarının yüreklendirilmesi önemlidir. Tabip odası seçimlerinde seçim yönteminin ortaklaştırılması kimi illerde yaşanan sıkıntıların giderilmesine yararlı olacaktır.
  • Alanımızda yaşanan her türlü çatışma ve çakışma başlıklarının toplum sağlığını gözeterek çözümlenmesi önemlidir. Bireysel başvurular, özellikle hasta güvenliği-mağduriyeti konusunda tabip odalarımız tarafından yürütülen soruşturmalar konusunda Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nin odalarımızla birlikte ortak programlar yürütmesi, daha fazla sorumluluk alması önemli önceliklerdendir.

 

  • Yaşadığımız günlerde TTB'nin sorumluluğu büyüktür. Özgürlük, eşitlik, refah, barış, demokrasi için emeği savunarak Türk Tabipleri Birliği'nin etkinliklerinin yoğunlaştırılması, yaygınlaştırılması yaşamsal değerdedir.

23-24 Haziran2007 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan TTB 56. Büyük Kongresi öncesitoplanan GYK Genel Seçim atmosferine girdiğimiz bu günlerde örgütümüzün önüneönemli hedefler ve görevler koymuştur. Önümüzdeki dönem Türkiye'sinin sağlıklı,aydınlık, barış ve refah içerisinde bir ülke olabilmesi için özellikle bugünlerde yürüteceğimiz faaliyetler son derece değerli olup, aynı zamandatarihsel bir sorumluluk olarak da önümüzde durduğu inancındayız. Mesleğimizinkazandırdığı bilimsel ve analitik düşünebilme, hızlı ve doğru karar alabilme,kararlılıkla uygulayabilme, toplum katılımının sağlanması gibi avantajlarımızıda kullanarak bu görevlerin üstesinden örgüt olarak gelebileceğimize olaninancımız tamdır.

Bilgilerinizesunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

            Saygılarımızla,
TTB Merkez Konseyi a.
Dr. Altan Ayaz
Genel Sekreter