Bütçeyi Emekçilerin Oyuna Sunuyoruz
1746-2006
14.11.2006
TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği TTB)’nin, TBMM’de görüşülmekte olan 2007 Bütçesine ilişkin yaptıkları “Bütçeyi Emekçilerin Oyuna Sunuyoruz” başlıklı Ortak Basın Açıklaması ektedir.
13 Kasım-1 Aralık 2006 tarihlerinde KESK, TMMOB ve TTB’nce “Bütçeyi Oyluyoruz” Referandumu gerçekleştirilecektir. Referanduma ilişkin afiş, oy pusulası(Evet –beyaz- Hayır –kırmızı) ve broşür ekte odanız için gönderilmektedir.
Oylama sonuçları 2-4 Aralık 2006 tarihlerinde il’lerde, 5 Aralık 2006 tarihinde ise merkezi olarak Ankara’da yapılacak basın açıklaması ile KESK, TTB ve TMMOB tarafından kamuoyuna bildirilecektir.
Odanız bölgesinde kullanılan oyların (oyların imza karşılığında kullandırılması) sayımının yapılarak düzenlenecek Tutanak ile birlikte 3 Aralık 2006 tarihinde Birliğimizde olacak şekilde gönderilmesini rica eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
TTB Merkez Konseyi a.
Dr. Altan Ayaz
Genel Sekreter
BÜTÇEYİ EMEKÇİLERİN OYUNA SUNUYORUZ
Değerli Basın Emekçileri,
2007 Bütçesi, TBMM’de görüşülmektedir. Bu bütçe -içeriğine bakıldığında- bundan önceki bütçeler gibi 1998 yılından bu yana kesintisiz bir biçimde sürdürülen IMF politikalarının bir ürünüdür. Hükümet, bütçeyi IMF’in beklenti ve isteklerine uygun olarak düzenlemektedir. 2007 bütçesinin temel karakterini, gittikçe yoksullaşan halka yüklenen dolaysız ve dolaylı vergiler, özel sektöre kaynak transferi ve vergi indirimleri, faiz ödemelerinde sermayeye kesintisiz sadakat, sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi, sosyal devlet yerine yurttaşını sürekli muhtaç duruma getiren ve asli işlevlerini bir hayırseverlik mekanizmasına indirgeyen bir yapı oluşturmaktadır.
Yıllardır kamu hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmamış, bu hizmetler piyasa kurallarına bağlanarak büyük ölçüde ticarileştirilmiştir. Kamusal alanın talan ve tasfiye edilmektedir. AKP hükümeti, özellikle eğitim ve sağlık harcamalarının milli gelir içindeki payını aşağı çekmeyi hedeflemektedir.
Eğitim ve sağlık alanındaki özelleştirme uygulamalarının 2007 yılı içinde artarak devam edeceği anlaşılmaktadır. Çünkü öğrencilerin eğitim sisteminin finansmanına daha fazla katılması ve eğitim alanında özel sektörün teşvik politikasının sürdürülmesi 2007 bütçesinin temel karakterlerinden birini oluşturmaktadır. Aynı şekilde sağlık alanında da özel sağlık kurumları teşvik edilmekte, sağlık ve sosyal güvenlik reformu ile halk, sisteme müşteri olarak dâhil edilmeye çalışılmaktadır. Halktan toplanan kaynaklar halka dönmemekte ve bütçe sermayeye transfer mekanizması işlevini görmektedir. 2007 bütçesinde de, eğitimde ve sağlıktaki eşitsizlikler ile kamusal hizmetin yıkım sürecinin devam edeceği görülmektedir.
Değerli Basın Emekçileri,
15–30 Ağustos’ta gerçekleşen 5. Toplu Görüşmeler sonucunda, geçmiş yıllarda olduğu gibi, milyonlarca kamu emekçisi ve emekli açlığa mahkûm edilmiştir. 2007 bütçesinin genel karakteri ve hazırlanış biçimi, hükümetin TİS ve grev hakkına yönelik yasaklamalarının süreceğini göstermektedir. Kamu emekçilerinin, uluslar arası sözleşmelerden ve Anayasa’nın 90. maddesi’nde yapılan değişiklikten kaynaklı hukuksal hakkı, fiili ve meşru mücadelesinin bugüne taşıdığı taleplerinin haklılığı üzerinden Toplu Sözleşme yapma isteği önündeki engellerden biri de, hükümetin tek taraflı bütçe hazırlamasındaki ısrarı gelmektedir. Hükümet dikensiz gül bahçesi istemektedir.
Orta Vadeli Mali Plana göre, Hükümet, 2007, 2008 ve 2009 yılları için yine 150 Milyar YTL’yi faiz ödemelerine ayırmaktadır. AKP hükümeti döneminde ödenen faiz miktarı ise 250 Milyar YTL’yi geçmektedir. Toplam iç ve dış borç stokunun son 4 yılda 2007 bütçesi kadar, 200 Milyar YTL artış göstermesi düşündürücüdür. Emekçilerin zorunlu tasarruflarına gelindiğinde, istediği gibi geri ödemelerle oynayan hükümet, uluslar arası ve yerli sermaye çevrelerine cömertçe yaklaşmaya devam etmektedir.
Orta Vadeli Mali Plan’da revize yapılmış, bunun gerekçeleri ve içeriği açıklanmamıştır. 2007 bütçesi de revizeye açık bırakılmaktadır. Küresel ekonominin insafına terk edilen bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bu yaklaşımın ürünü olarak, Türkiye küresel dalgalanmalardan en ciddi şekilde etkilenen ülke durumuna getirilmiştir. “Pekin ya da New York’ta kanat çırpan kelebek” Türkiye’de fırtınaya neden olmaktadır.
Yine Hükümetin gündeme getirdiği Devlet Memurları Yasası da aynı zihniyetin sonucu ve devamıdır. Bu yasayla, siyasal kadrolaşma yasallaştırılmakta ve genişletilmektedir. İstihdam esnekleştirilmekte, çalışma yaşamı işverenin keyfiyet ve hukuksuz müdahalelerine iyice açılmakta, işsizlik körüklenmektedir.
BU BÜTÇEDE HALK YOK, EMEKÇİLER YOK
Kamu emekçilerini yoksulluğa, halkı kamu hizmetlerinden yoksunluğa terk eden bu bütçe derhal geri çekilmelidir.
IMF ve Dünya Bankası’nın “Yapısal Uyum ve İstikrar Programları” reddedilmelidir. IMF ile yapılan Stand-by anlaşması iptal edilmeli, iç ve dış borçlar yeniden yapılandırılmalıdır. Ülke ekonomisiyle ilgili alınan bütün kararlar, başta emek örgütleri olmak üzere toplumun örgütlü kesimlerinin katılımıyla oluşturulmalıdır.
Özelleştirme ve sosyal tesislerin satılması uygulamalarına son verilmelidir.
Kayıt dışı ekonomi derhal kayıt altına alınmalı, kaçak işçi çalıştırma, vergi kaçırma gibi suçlara ağır yaptırımlar getirilmeli, vergi denetimi artırılmalıdır.
Büyümeyi ve istihdamı artırmak için kamunun yatırımcı niteliği hatırlanmalıdır. Kamu harcamaları oranı, toplumsal yarar doğrultusunda yükseltilerek bütçe şekillendirilmelidir. Bütçe kaynakları NİTELİKLİ KAMU HİZMETİ üretmek için kullanılmalıdır. Herkese parasız, eşit, ulaşılabilir, nitelikli kamu hizmeti verilebilmesi için yeterli kaynak ayrılmalıdır
Bütçenin hazırlanmasında demokratik süreçler işlemeli, sendikalar, demokratik kitle örgütleri bütçe hazırlık süreçlerinde yer almalıdır.
Eğitime yeterli bütçe, okullara ödenek ayrılmalıdır.
Sağlıkta tasarruf ölümdür! “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında sürdürülen YIKIM POLİTİKALARI DURDURULMALIDIR.
Uluslararası sözleşmelere uygun, toplu sözleşme ve grev hakkını içeren ve ortak örgütlenmeye olanak veren tek bir sendika yasası yapılmalıdır. TİS ve grev hakkı vardır, kullanılır hale getirilmelidir. ÜCRET VE ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ Toplu Sözleşme hukuku çerçevesinde belirlenmelidir.
İş güvenceli istihdamı esas alan, çalışma yaşamını demokratikleştiren, yeni bir düzenleme hazırlanmalı, çıkarılmak istenen Devlet Memurları Kanunu Tasarısı geri çekilmelidir.
Kamu emekçilerinin siyaset yapma yasağı kaldırılmalıdır.
Kamu emekçileri üzerindeki baskı, sürgün ve yasaklar durdurulmalıdır.
BÜTÇEYİ EMEKÇİLERİN OYUNA SUNUYORUZ
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, biz emek ve meslek örgütleri olarak; 2007 BÜTÇESİNE “HAYIR” diyoruz.
Bu taleplerle; bugün itibariyle, 13 Kasım - 01 Aralık 2006 tarihleri arasında KESK, TTB ve TMMOB olarak iş yerlerinde, emekçilerin istem ve iradesini açığa çıkartacak REFERANDUM’u başlatıyoruz.
Bugünden itibaren binlerce işyerinde, yüz binlerce emekçi kullanacağı oyla bütçeye ilişkin yaklaşımını ortaya koyacaktır. Geleceğine sahip çıkacak, iradesini sergileyecektir.
Buradan, emek ve meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine ve siyasi partilere çağrıda bulunuyoruz; bütün emekçilere çağrıda bulunuyoruz: GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM!
Yapılacak Referandumun sonuçları, 2–4 Aralık’ta illerde, 5 Aralık 2006 tarihinde ise, KESK, TTB ve TMMOB tarafından merkezi olarak Ankara’da kamuoyuna açıklanacaktır.
Referandumda kamu emekçilerinin açığa çıkarttığı irade ile siyasi iktidarı uyaracağız. Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde KESK; İNSANCA YAŞAM İÇİN 14 ARALIK’TA HİZMET ÜRETMEYECEKTİR. 14 Aralık’ta Alanlarda Olacağız! Bu eylem, TTB ve TMMOB tarafından desteklenecektir. Diğer emek ve meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri de eyleme destek vermeye çağırıyoruz…
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)