Öğretim üyeleri pazartesi 'GöREV'de!

ttbTürk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Aralık ayının ikinci yarısında başlattığı program çerçevesinde -tabip odalarımızın yanı sıra- bütün Türkiye'de hekimlerle buluşmaktadır.

Kısa süre içerisinde 80-90 bin üzerinde hekimin yaşadığı illerdeki doğrudan temaslarımız, yapılan değerlendirmeler bütün sağlıkçılarda yaygın bir huzursuzluğun olduğunu göstermektedir. İşyeri hekiminden uzman hekime, toplum sağlığı hekiminden asistana, 112 hekiminden aile hekimine... görünürde farklı ama özde aynı gerekçeler huzursuzluğun kaynağıdır: Sağlık hizmet sunumu merkezinde olması gereken ?insan'dan giderek uzaklaşmaktadır. Bu hizmeti sunan sağlık çalışanları ve hekimleri de bir insan olarak görmeyen politika ve tarz egemen olmuştur. Bu tarz, hekimle hastayı/vatandaşı, hekimle hemşireyi, hekimle hekimi karşı karşıya getiren bir çizgide somutlanmakta ve varlığını sürdürmektedir.

Sorunların/tepkilerin bugünlerde en görünür olduğu alan hepimizin geçmiş olduğu tıp fakültelerinde toplanmaktadır.

Geçen bir ay içerisinde 20 ilde başta köklü geçmişi olan tıp fakülteleri olmak üzere yaptığımız toplantılarda öğretim üyelerinin sorunlarını daha fazla dile getirerek tepkilerini yükselttiklerini gördük. Bu memnuniyet vericidir.

Çok açıktır ki hekimlerin sorunlarının çözümünün de; bir anlamda sorunların (öğrencilikle) başladığı yerden kaynaklanması çok uygundur.

Bugün hekimler, sağlıkçılar dayanışma içerisinde olmaya, sorunların kaynağına tepki gösterme, bu politikalara karşı tutum almaya ve düne ait olumsuz ne varsa bırakarak hakkımız olan taleplerimizi dile getirmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktadırlar.

Bu nedenle kısa süre önce basına yansıyan tıp fakültesi öğretim üyelerinin '31 Ocak 2011 pazartesi günü iş bırakacağı' haberi yaygın bir destek ve kabul görmüştür. Öğretim üyelerinde başlayan bir adım özel bir anlam ve önem taşıyacaktır.

TTB, yukarıdaki anlayışla, tıp fakültesi öğretim üyelerinin başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere 31 Ocak 2011 Pazartesi günü yapacakları toplantı, basın açıklaması, yürüyüş, kamuoyunu bilgilendirme etkinlikleri, iş bırakma dahil bütün etkinliklerin çağrıcısı, destekçisi, düzenleyicisi, sahibi, katılımcısıdır.

Bu etkinlikler Türkiye'ye, tıp eğitimine, tıp fakültelerine, öğretim üyeliği ve hekim kimliğine sorumluluğun gereğidir ve bu sorumluluk, duyarlılık ve özenle yerine getirileceğinden de kimsenin kuşkusu olmamalıdır.