Vakıf Gureba'da talan ve hak gaspı

vgrb9Değerli arazisi nedeniyle rant paylaşımlarına konu olan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi, toplumun sağlık hakkı ve hastane personelinin özlük hakları hiçe sayılarak özel bir vakıf üniversitesi hastanesine dönüştürülürken, sadece rant paylaşımı değil, her kademedeki sağlık çalışanları açısından da baskılar ve hak kayıpları yaşanıyor. TTB Merkez Konseyi, yazılı bir açıklama yaparak Vakıf Gureba Hastanesi"ndeki her türlü hukuksuzluğa son verilmesini istedi. 

28.10.2010

BASIN AÇIKLAMASI

KAMU KURUMLARININ TALANI SÜRÜYOR!

ASİSTAN HEKİMLER GÜVENCESİZ ÇALIŞMA İLE SÜRGÜN ARASINDA TERCİHE ZORLANIYOR

Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin arsa, bina ve gelirleri iktidara yakınlığı bilinen Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi’ne kamu vicdanını yaralayarak devrediliyor. Kuruluş amacı yoksullara sağlık hizmeti vermek olan ve bu görevi 165 yıldır layıkıyla yerine getiren bu kamu kurumu tarihe gömülüyor.

Değerli arazisi nedeniyle rant paylaşımlarına konu olan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin toplumun sağlık hakkı ve hastane personelinin özlük hakları hiçe sayılarak özel bir vakıf üniversitesi hastanesine dönüştürülmesi sürecinde sadece rant paylaşımı değil, hastanenin her kademedeki çalışanları açısından da baskılar ve hak kayıpları yaşanmaktadır.

Bu kapsamda Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı kazanıp, tercih yaparak Vakıf Gureba Hastanesi’nde eğitim alan ve aynı zamanda hizmet sunan 245 asistan hekim de, “iş güvencesiz ve düşük ücretle sözleşmeli olarak Vakıf üniversitesinde çalışmakla”, “Sağlık Bakanlığı personeli olarak kalabilmek için İstanbul dışına gitmek” seçenekleri arasında tercih yapmaya zorlanmaktadır.

Hukuk dışı bu zorlamayla iş güvencesiz ve geleceksiz olarak özel tıp fakültesine ucuz iş gücü sağlamak amaçlanırken, asistanların kazanılmış hakları yok sayılmakta, nitelikli eğitim alma hakları tümüyle göz ardı edilmektedir. Burada göz ardı edilen bir başka husus ise, hekimlerin tıpta uzmanlık sınavı sonucuna göre eğitim almak istedikleri eğitim kurumunu belirlerken, aldıkları puana göre yerleşebilecekleri bu kurumların eğitim olanaklarının yanı sıra, kendilerinin ailevi ve sosyal durumlarını da gözeterek tercih yapmış olduklarıdır.

Dahası Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’ne göre uzmanlık öğrencilerinin uzmanlık eğitimlerini yerleştirildikleri kurum ve birimlerde tamamlamaları zorunludur. Eğitim yetkisi kaldırılan kurum ve birimlerdeki uzmanlık öğrencileri ise, Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun tespit edeceği kurum ve birimlere kendi mevzuatlarına uygun olarak nakledilmelidirler.

Asistanların, bu şekilde yeni kurulan bir üniversitede görevlendirilmesi olanaksızdır. Kurulan özel üniversitenin, Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği’ne göre açılacak TUS ile asistan kadrolarını doldurması gerekmektedir.   Her ne kadar çıkartılan yasa ile bu yönde bir uygulamaya yasal zemin oluşturan düzenlemeler yapılmışsa da, bu düzenlemeler de hukuka aykırıdır.

Tüm bu nedenlerle mevcut asistanların derhal İstanbul’da bulunan eğitim ve araştırma hastanelerine tercihleri de dikkate alınarak atamaları yapılmalıdır. AKP Hükümeti hekimler üzerindeki baskılara ve hukuka aykırı uygulamalara derhal son vermelidir. Sağlık Bakanlığı’nı sağlık hizmetlerinin geleceği olan genç asistan hekimlerin özlük haklarına saygılı olmaya ve Vakıf Gureba Hastanesi’ndeki hukuksuzluğa son vermeye davet ediyoruz. Türk Tabipleri Birliği asistan hekimlerin sorunlarının çözümünde her türlü katkıyı sağlamaya devam edecektir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ