Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı protesto edildi

altSağlık alanında görev yapan sendika, dernek ve meslek örgütleri temsilcileri 4 Mart 2010 tarihinde TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesine başlanan Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı’nı, TBMM Dikmen kapısı önünde düzenlenen basın açıklaması ile protesto etti.

Ortak açıklamada, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile hastanelerin performanslarına göre sınıflandırılacağına ve bu durumun hastalar arasında da ayrımcılığa yol açacağı ifade edildi. Açıklamada, bu yasa tasarısı ile kamu hastanelerinin birer ticarethaneye dönüştürüleceğine işaret edilerek sağlığın da sadece parası olanın yararlanabileceği bir ticari meta haline getirileceği vurgulandı.
 

BASIN AÇIKLAMASI

HASTANELER İŞLETME, VATANDAŞ MÜŞTERİ, ÇALIŞANLAR KÖLE OLAMAZ!

AKP hükümeti kamu hastanelerini tamamen işletmeye çevirmek, çalışanları ise iş güvencesizliğe mahkum etmek için önemli bir adım atıyor. “Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısını” bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na getiriyor.

Yasa tasarısı ile;

  • Bir veya birkaç ildeki hastaneler birleştirilerek oluşturulacak birlikler; İl Genel Meclisi, Vali, Bakanlık, İl ticaret–sanayi odasının belirleyeceği hukukçu, muhasebeci, tıp mezunu, işletmeciden oluşacak yönetim kurulu tarafından yönetilecek ve kar amacıyla işletilecek,
  • Sözleşmeli çalıştırma esas alınarak, çalışanların her türlü ödemeleri işletme bütçesinden karşılanacak,
  • Birlik yönetim kurulları, personel planlaması yapılması, birlik bünyesinde personel hareketlerinin sağlanması, birliğin her türlü araç, gereç, malzeme, taşınır ve taşınmazları ile birlikte satılması, kiralanması, kiraya verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi konularında yetki sahibi olacak.
  • Birlik gelirleri; birlik karları, sağlık hizmetinin satılması, üretilen ürünlerin satılması (kan, ilaç,  serum vb.), taşınmazların satılması, kiralanması,  işletilmesinden elde edilecek,
  • Birlik giderleri; Personele yapılacak her türlü ödeme, tıbbi uzmanlık hizmetleri ile avukatlık hizmeti satın alınması, tıbbi, cerrahi alet, malzeme, cihaz satın alınması, laboratuar–görüntüleme hizmeti satın alınması, birlik bürokratlarına verilecek maaş ve taşerona verilecek ücretlerden oluşacak,
  • Hastaneler hizmet alt yapısı, organizasyonu, kalite, verimlilik ve hasta memnuniyeti gibi konularda puanlandırılarak A, B, C, D, E sınıflarına ayrılacak.

Soruyoruz!

  • Sağlık hizmeti sunumunu merkezi planlama ile tüm yurtta dengeli ve eşit şekilde yürütme işini yapmayacak olan Sağlık Bakanlığı ne iş yapacaktır?
  • Daha bugünden cepten ödemeler hızla artmıştır. Ödediği vergi üstüne bir de GSS primine mahkum edilen vatandaş, kar amacıyla hizmet verecek hastanelerde daha fazla cepten ödeme yapmak zorunda kalmayacak mıdır?
  • A, B, C, D, E olarak sınıflandırılan hastanelerde hizmetin niteliği de farklı olacaktır. Bu durum vatandaşı sağlık hizmetlerine ulaşım açısından parasına göre sınıflandırmak değil midir?  
  • Sağlık hizmeti asli ve sürekli bir hizmettir. Personelin de sürekli çalışması için iş güvenceli kamu personeli olması gerekir. Taşeron ve sözleşmeli çalıştırma ile bu durum nasıl sağlanacaktır? Ayrıca iş ve ücret güvencesi birlik yönetiminin iki dudağı arasında olmayacak mıdır?
  • Her türlü hizmetin satın alma yolu ile gördürülmesi, hizmeti daha fazla parçalamayacak mıdır?
  • Sağlık hizmeti ile kâr nasıl bir arada olacaktır? Kamusal sağlık hizmetinde kâr olur mu? Kar etme anlayışı ile hizmet verilince sağlık hizmetleri daha iyi duruma nasıl gelecektir?
  • 2005 Şubatında SSK sağlık kuruluşlarını Sağlık Bakanlığına devrederek hizmeti tek çatı altında topladıklarını iddia edenler şimdi sağlık kuruluşlarını 40 parçaya bölmüyorlar mı?

Sağlık Bakanlığı, tasarı ile sağlık hizmetlerini birlik çatısı altında toplayıp hastaneleri profesyonel işletmecilere teslim ederek yükten kurtulmayı amaçlamaktadır.

Bu tasarının yasalaşması halinde; sağlık hizmetleri bütünlük içinde verilemeyecek, bölgesel farklılıklar daha da artacak, sağlık alanı yerel politikacıların müdahalesine daha açık hale gelecek, cepten ödemeler ve katkı payları artacak, sağlığa erişim daha da güçleşecektir.

Bu tasarı yasalaşırsa, sağlık emekçileri iş güvencesiz, düşük ücretli ve örgütsüz çalışmaya zorlanacaktır. Kısacası; Hastaneler işletme, çalışanlar sözleşmeli köle haline getirilecektir.

Bu yasaya karşı durmak herkesin görevi ve sorumluluğudur. SSGSS’nin devamı niteliğinde olan tasarı derhal geri çekilmelidir. Aksi durumda biz aşağıda imzası bulunan sağlık örgütleri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanma, grev hakkımız dahil her türlü eylem etkinliği hayata geçireceğimizi ilan ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği  (TTB)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Türk Diş Hekimleri Birliği  (TDHB)
Devrimci Sağlık İş Sendikası  (DEV. SAĞLIK İŞ)
Türk Hemşireler Derneği  (THD)
Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği  (TMRT-DER)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜM RAD DER)
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Tıbbi Laboratuar Teknisyen ve Teknikerleri Derneği
Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği
Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının Sözü Sendikası (SÖZ SEN)
Çevre ve Sağlık Derneği