Sağlıkçılar tüm yurtta GöREV'deydi!

Sağlık çalışanları, sağlık alanındaki sorunları ve özlük haklarıyla ilgili taleplerini dile getirmek amacıyla, bugün (13 Mart 2015) Türkiye'nin her yerinde G(ö)REV yaptı. 14 Mart 2015 Cumartesi günü de ASM'lerde nöbet tutulmayacak. 

Ankara'daki eylem hekimler ve sağlık çalışanlarının saat 11.30'dan itibaren Numune Hastanesi bahçesinde toplanmasıyla başladı. TTB ve Ankara Tabip Odası üyesi hekimler ve sağlık çalışanları saat 12.15'den itibaren buradan Sağlık Bakanlığı önüne yürüyüşe geçtiler. "Ölümüne çalışmaya da, çalışırken ölmeye de hayır" pankartı taşıyan sağlık çalışanları, yürüyüş boyunca "AKP sağlığa zararlıdır", "Sağlıkta tasarruf ölüm demektir" sloganları attı.

Sağlık Bakanlığı önüne gelen grup burada ortak basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara okudu. Kara, "Çalışma koşullarımızın düzeltilmesini, insanca yaşayacak bir gelir ve fiili hizmet zamlarının verilmesini, sağlık eğitiminin ve verilen sağlık hizmetinin nitelikli, ücretsiz, ana dilinde olmasını talep ediyoruz" dedi. 

Basın açıklamasının ardından bir konuşma yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan da, Türkiye'de insanların daha çok hastaneye başvurduğunu, ancak nitelikli sağlık hizmeti alamadıklarını anlattı. Sağlık emekçilerinin de zor koşullarda, dinlenemeden hizmet verdiğini ifade eden İlhan, bugün sağlıkçıların haklarını alabilmek ve iyi sağlık hizmeti verebilmek için alanlarda olduğunu dile getirdi. "Böyle sağlık sistemi olmaz" diyen İlhan, sağlıkçılara yapılan nöbet zammının da, yetkililerin şiddeti çözeceğiz demesinin de samimi olmadığını bildirdi. İlhan Sağlık Bakanlığı'nı ve Hükümet'i samimi adımlar atmaya çağırdı.

Basın açıklamasının ardından, Sağlık Bakanlığı yanındaki Apdi İpekçi Parkı'na geçen sağlık çalışanları, burada TTB Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler tarafından verilen "Sağlık Hakkı" dersine katıldılar. Dersi, tıp fakültesi öğrencileri ve vatandaşlar da izledi. Dersin ardından, vatandaşlar da söz alarak, sağlık hizmeti alırken yaşadıkları sorunları anlattılar. Bir vatandaş, aldığı sağlık hizmetinin ücretinin eczanede ilaç alırken karşısına çıktığını belirterek, "Bunun ne belgesi var, ne kime gittiği belli. Bari bir fiş verseler de, elimizde belgesi olsa" diye konuştu. 

İstanbul'da büyük katılım

İstanbul’da da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen binlerce sağlık emekçisi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne yürüdü. Eyleme hastanelerden gelen hasta ve hasta yakınları da destek verdi. 

Fotoğraflar

Adıyaman

Ağrı

Ankara

Aydın

Balıkesir

Batman

Bursa

Eskişehir

Gaziantep

Hatay

İstanbul

Kırklareli

Kırklareli

Konya

Manisa

Mardin

Mersin

Uşak

Van 

BASIN AÇIKLAMASI

13 Mart’ta g(ö)revdeyiz!

Herkes için sağlık; sağlık hizmetini alan için de, sunan için de…

Değerli Basın Emekçileri,

14 Mart Sağlık Haftası’ndayız. Sağlığımız ve haklarımız için, halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz.

Sayın Sağlık Bakanı bu kararımızı duyunca demiş ki; “Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum.”

Birlikte bir bakalım isterseniz tabloya. İyi olanı bulalım birlikte.

Bakın bizler nasıl, hangi koşullarda çalışıyoruz:

Özelde ciro, kamuda performans baskısı,

Yönetici/amir baskısı, kötü muamele, yıldırma,

Şiddet tehdidi,

Havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü

çalışma alanları,

Kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlanma,

İş güvencesiz, taşeron sistemi,

Her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar,

Özellerde aylarca maaşsız çalışma,

Öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında

molasız, adeta nefes almadan çalışma,

Polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması,

Birinci basamakta 2000 yerine 3600 kişiye varan bir nüfusa hizmet verilmesi,

Bir gün gündüz bir gün gece çalışılan acil servislerde

kimi zaman tek bir hekimin günde 500 hasta bakması,

36 saat kesintisiz çalışma,

servis nöbeti tutan öğretim üyeleri,

7 gün 24 saat icap nöbeti

Ve bütün bu ağır çalışmanın sonunda, emeklilikte sefalet ücreti…

 

Yani;

Çalışma ortamları sağlıksız,

çalışma temposu sağlıksız,

çalışma süreleri sağlıksız,

dinlenme süreleri sağlıksız,

nöbet ortamları sağlıksız.

Adeta bir kölelik düzeni.

Anayasa’nın yasakladığı angarya serbest olmuş, namus ve şeref üzerine edilen Anayasa’ya bağlılık yemini unutulmuş.

Bu tablo biz sağlık çalışanları için de hastalarımız için de iç açıcı değildir.

 

Halkımız için durum nasıl, peki?

Sağlıkçıların çalışma şartları bu iken, hastalarımızın sağlıklı olabilmesi mümkün mü?

Kim bu şartlarda iyi sağlık hizmeti aldığını söyleyebilir.

Kim ister 100.veya 150. hasta olarak  muayene olmayı,

hekimine güvenmediği için hastane hastane,doktor doktor dolaşmayı.

Muayene odasında 5 dakika, faturası ya eczanede ya da bordroda.

İşin özeti budur.

 

Sağlık Bakanlığı’nı  uyarıyor ve talep ediyoruz:

·                     İnsanüstü bir çabayla, insanlık dışı koşullarda çalışıyoruz. Çalışma koşullarımız acilen düzeltilsin.

·                     Çalışırken de emeklilikte de insanca yaşayabilecek güvenceli bir gelir talep ediyoruz.

·                     Yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin çok üzerinde ve ağır koşullarda çalıştığımız halde bugüne dek bir türlü verilemeyen fiili hizmet zammını talep ediyoruz.

·                     Sağlık alanındaki mesleki eğitimin niteliği giderek bozulmakta, bu halkımızın geleceğini tehdit etmektedir. Sayıyı değil niteliği önceleyen bir politikayı talep ediyoruz.

·                     2007 sonrası hemşirelik mesleğine açıklık getiren yasa ve yönetmelik hükümlerinin gereğini yapmadığınız gibi, bu hükümleri  kısa bir süre sonra ardı ardına  yaptığınız başka düzenlemelerle işlemez hale getirdiniz. Böylece meslek yok olma aşamasına geldi. Bu duruma son vermek üzere gereken düzenlemeleri derhal yapınız.

·                     Nitelikli sağlık hizmetine bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşabilmesini talep ediyoruz.

Bakanlığa çağrımızdır. Birinci basamakta çalışanlarına her gün yeni bir görev dayatmaktan vazgeçin.

Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Ocak ayı başından beri her Cumartesi günü olduğu gibi 14 Mart’ta da aile hekimlerinin ve ASM çalışanlarının nöbet direnişinin süreceğini buradan bir kez daha hatırlatıyoruz.

Biz sağlık alanındaki tüm örgütler dayanışma içinde mücadelemizi “herkes için, alan için de veren için de sağlık” gerçekleşene dek sürdüreceğiz.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Türk Tabipleri Birliği

Türk Dişhekimleri Birliği

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası 

Devrimci Sağlık iş Sendikası 

Türk Hemşireler Derneği

Ebeler Derneği

Sosyal Hizmet Uzmanları  Derneği

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği

Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği

Türk Psikologlar Derneği 

Aktif Sağlık-Sen