10 Ekim 2015’te Ankara’da düzenlenen ve Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de bileşenlerinden olduğu Emek, Barış, Demokrasi Mitingi için Gar Meydanı’nda bir araya gelenler bombalı saldırının hedefi olmuş; 104 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.
Yaşamını yitirenler için katliamın dokuzuncu yıldönümünde Gar Meydanı’nda bir anma etkinliği düzenlendi. Anma etkinliğine TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Önder Okay, Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Karakoç, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Aliye Mine Coşkun ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Başar Beyoğlu da katıldı.
Ulus metro istasyonundan yapılan yürüyüş sonrası anma etkinliği, saatler 10.04’ü gösterirken bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Daha sonra yaşamını yitirenlerin adları okunup hep bir ağızdan “Yaşıyor” denildi.
Basın açıklamasını 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun okudu. 10 Ekim Katliamı’nın insanlığa karşı suç kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Sakinci Coşgun, konuşmasının devamında dava süreci hakkında bilgi verdi ve tüm sorumluların yargılanmasının önüne çıkarılan engellere dikkat çekti. Coşgun, “Hepimiz biliyoruz ki, bugün devasa acılara karşılık gelen bu katliam önlenebilirdi. 2015’te iki seçim arasındaki bombalı saldırılardan ve dönemin siyasilerinin söylemlerinden anladığımız üzere, 10 Ekim Ankara Katliamı bir siyasi cinayet olarak apaçık ortadadır” diye konuştuç
Basın açıklamasının ardından emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcileri kısa konuşmalar yaptı.
TTB adına söz alan Dr. Önder Okay; 10 Ekim 2015’ten bu yana her geçen gün emeğin haklarının gasp edildiğini, savaş politikalarının tırmandırıldığını ve demokrasi mevzilerinin yitirildiğini hatırlatarak emek, barış ve demokrasi taleplerinin öneminin daha iyi anlaşıldığını söyledi. Toplumsal muhalefet güçlerinin bu bilinç, kararlılık ve sorumluluk ile hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Okay, “Bombalar bu sesi kısamayacak, bizleri susturamayacak. İrademiz dimdik ayaktadır. Emek, barış, demokrasi mücadelesinden asla geri adım atmayacağız” dedi.
Gar Meydanı’nda yapılan anıtın mimarı Metin Yurdanur da 45 yıl önce yine Gar Meydanı’nda Nasreddin Hoca’nın yer aldığı bir miras anıtı yaptığını hatırlatarak şöyle konuştu: “O anıt, Nasreddin Hoca’nın geleni gideni karşıladığı gülen yüzü ve gözleri 10 Ekim 2015’te saat 10.04’te kanlar içinde kaldı. Bu defa ise ‘Annelerin Çığlığı’ eserini hazırladık. Gözyaşları akan annelerin çığlığı ve barış mücadelesini simgeleyen barış güvercinleri tüm dünyaya yayılacak.”
Konuşmaların ardından anma etkinliği, 104 barış güvercinini simgeleyen 104 karanfilin alana bırakılmasıyla son buldu.