Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) iki haftada bir olmak üzere çarşamba günleri düzenlediği Pandemi Bültenlerinin 13’üncüsü TTB Okul Sağlığı ve Pandemi çalışma gruplarının katkısıyla ve “Okullar Açılırken” başlığıyla 1 Eylül 2021 günü çevrimiçi olarak gerçekleşti. Bültenin sunumunu TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan yaptı.

Pandemi sırasında birçok ülkedeki uygulamaların ve uluslararası otoritelerin önerilerinin aksine Türkiye’nin yüz yüze eğitime geçemediğini söyleyerek söze başlayan Arslan, 18 milyon çocuk ve gencin (üniversitelerle birlikte 24 milyon) kayıplarının derinleştiğini ve sosyoekonomik gruplar arasındaki uçurumun açıldığını belirtti. Arslan, yüz yüze eğitimin kaldırılmış olmasının çocuklar, gençler, kadınlar ve kırılgan gruplar üzerindeki fiziksel, ruhsal, sosyal ve toplumsal zararlarından örnekler sıraladı.

Okullar açılırken alınması gereken önlemlerin başına aşılamayı koyan Arslan, gerek etkili bir aşı kampanyası yürütülememesinin gerekse öğretmenlerin, okul çalışanlarının ve okul çağında çocuk sahibi olan erişkinlerin tam aşılı olmamalarının, iktidarın bir eksikliği olduğunun altını çizdi. Arslan, tereddütlerin giderilerek aşıya teşvikin sağlanmasının, aşılamada bölgesel ve sosyoekonomik eşitsizliklerin giderilmesinin, 12 yaş üstü gençlere aşı hakkının bilimsel kriterlere göre tanınmasının önemine de dikkat çekti.

Bültende pandemi süresince tüm okullarda sürekli alınması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

  1. Havalandırma. Pandemi boyunca en azından pencereleri ve kapıları karşılıklı açarak, hava akımını sağlayacak şekilde sınıflar ve öğretmenler odası derste en az 20 dakikada bir 5 dakika, teneffüste sürekli olacak şekilde düzenli havalandırılmalıdır. Havalandırma ne kadar sık ve uzun yapılırsa bulaşma riski o kadar azalır. Penceresi açılmayan sınıflar pandemi boyunca kesinlikle derslik olarak kullanılmamalıdır.
  2. Okuldaki tüm aşılı ve aşısız yetişkinler maske takmalıdır. Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde de tüm öğrencilerin de maske takması gerekir. Yetişkinlerin maskeli olması öğrencilerden daha önemlidir, çünkü bulaşma en fazla yetişkinden olmaktadır. 
  3. Okul idareleri öğrenci ve velilerin HES kodu takibini yapmalıdır.
  4. Temaslı ya da hastalık belirtileri olan çocuk, öğretmen ve çalışanlar okula gelmemeli, test yaptırmalıdır. Bu nedenle etkili bir temaslı bildirim ve takibi yaygın olarak yapılmalıdır. Hastalık belirtilerinden en yaygın olanları: Ateş (>38°), öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı ya da solunum sıkıntısıdır. Test sonucu negatif geldiğinde okula gidilebilir.
  5. Evde ateş (>38°) ya da solunum sıkıntısı olan biri varsa o zaman çocuk ya da okulda çalışan yetişkinin okula gitmemesi gerekir. Evdeki hasta COVID-19 testi yaptığında negatif geldiğinde gidebilir. Öğrenciler okul içinde maske takmalıdır, maske takıldığı için öğrenciler arasında 1 metre mesafe korunması yeterlidir.
  6. Eller düzenli ve sık sık sabunla yıkanmalıdır.
  7. Yeme içme süreleri kısa tutulmalı, mümkünse 1,5 metre mesafe tercih edilmelidir. İşyerlerinde olduğu gibi, yemekhaneler iyi havalandırılmalı, seyreltilerek kullanılmalıdır. Kumanya usulü yemekler sınıfta sakince yenebilir.
  8. Okul yöneticileri veya öğretmenler tarafından çağrılmayan yetişkinler okula alınmamalıdır.
  9. Kademeli giriş çıkış saatleri ile okula giriş çıkışlarda kalabalık önlenmelidir.
  10. Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde sınıf mevcutlarının 30’un altında tutulması gerekir. Bunun sağlanması için çok çeşitli yollar bulunmaktadır. Seyreltme için öğrencilerin eğitim günleri azaltılmamalıdır. Hedef tam zamanlı yüz yüze eğitim olmalıdır.
  11. Temaslı öğrencilerin okuldan geri kalmaması için hızlı testler devreye sokulabilir.
  12. Okul servisleri pandemi şartlarına uygun hale getirilmeli ve denetlenmelidir.
  13. Okullar açıldıktan sonra ilk 2-4 hafta okullarda görülen vakalar ve okul içi bulaşmanın izlenmesi ve tespiti kritik önem taşımaktadır. Bu dönemde toplanacak verilere göre önlemler sıkılaştırılabilir ya da gevşetilebilir.

 

TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu’nun eğitim emek örgütleri ve veli dernekleri ile birlikte 13 Ağustos’ta yaptığı açıklamayı hatırlatan Arslan, bülteni de şu sözlerle noktaladı:

“Çocuklar ve gençlerin yüz yüze eğitimin geri kaldıkları bir buçuk yılı telafi etmek; gelişimlerindeki gerilemeyi düzeltmek amacıyla öğretmenler, veliler ve öğrenciler hep beraber bundan sonra yüz yüze eğitimin devamlılığı için iktidarın üzerine düşeni yapmasında ısrarcı olalım, tüm tedbirlere uyalım ve aşı olalım. Unutmayalım ki basit bilimsel önlemlerle okullar birçok ortamdan çok daha güvenlidir.”

Bültenin tamamı için tıklayın.

Sunumun tamamı için tıklayın.