Batı Karadeniz bölgesinde 27 Haziran 2022 tarihinde şiddetli yağışları takiben Bartın ilinin yanı sıra, Kastamonu’nun İnebolu, Bozkurt, Şenpazar ve Devrekani ilçeleri; Sinop’un Türkeli ve Ayancık ilçeleri ve bağlı köylerinde meydana gelen sel ve su baskınları büyük hasara neden olmuştur. Yaşanan sellerde evleri su basmış, köprüler yıkılmış, maddi hasarlar meydana gelmiş, çok sayıda insan ve hayvan tahliye edilmiştir. Kastamonu Küre’de sele kapılan 22 yaşındaki orman işçisi Recep Bakırcı ile Düzce'nin Kaynaşlı ilçesinde taşkına karşı çalışma yaparken sel sularına kapılan kepçe operatörü Okan Bayrak'ın aranmalarına ise devam edilmektedir.

Anımsanacağı üzere, geçtiğimiz yıl 11 Ağustos’ta, Kastamonu'nun Bozkurt ve Sinop’un Ayancık ilçelerinde büyük zarara yol açan sel felaketinde de 65 insanımız yaşamını yitirmiş ve kaybolan 8 yurttaşımızdan da haber alınamamıştır. TTB-ODSH Kolu 14 Eylül 2021 tarihinde yayımladığı “Kastamonu-Sinop Sel Felaketi 1. Ay Raporu”nda ilgilileri uyarmış ve kısaca aşağıdaki başlıkları vurgulamıştır:

“... Bozkurt ilçesinin neredeyse tamamı kamu binaları da bunun içinde olarak, taşkın yatağı içine yapılmış, sel ‘ruhsatlı’ yapılara zarar vermiştir. Keza Ayancık’ta devlet hastanesi dere yatağının hemen dibine inşa edilmiş; Şenpazar’da ise yerleşim dere kıyısı boyunca, yer yer dereye ‘sıfır’ konumda yapılmıştır. Vadi tabanlarında, dere yatağına veya sel yatağına çok katlı bina yapılmasına ruhsat verilmesi, bu ‘felakete davetiye’ çıkartılması demektir.”[1]

Karadeniz bölgesindeki yerleşimlerin çoğu, derelerin komşuluğunda bulunmaktadır. Özellikle son 20 yıllık zaman zarfında derelerin sel yatağı içinde kalan bölgeler imara açılmış; buralara ruhsat verilerek çok katlı binalar yapılmış; ilçe merkezleri buralara inşa edilmiştir. Geçen yıl yaşanan selde zarar gören binaların şayet ağır hasar almamışsa olduğu yerde onarıldığı ve yeniden kullanıma sunulduğu yönündeki uyarılarımız raporumuzda da belirtilmiştir. Bozkurt ilçesinde, geçen yıl su baskınına uğrayan ve temizlenerek yeniden yerleşime açılan binaların zemin katları, bu selde de su baskınına uğramıştır. Aynı ilçede, insanların hayatını kaybettiği çarşı bölgesinde onarılarak tekrar kullanıma açılan dükkanlar için halen risk devam etmektedir.

Bir diğer önemli konu ise sel ve su baskınları sonrasında ortaya çıkabilen bulaşıcı hastalıklardır. Sellerde su ve kanalizasyon sisteminin zarar görmesi, bulaşıcı hastalık riskine de yol açabilmektedir. Kastamonu, İnebolu, Türkeli, Şenpazar gibi ilçelerde altyapının tetkiki ve temiz içme suyu temini bu bakımdan önem taşımaktadır. Bölgede yapıların bir kanalizasyon sistemine bağlı olması yaygın ise de toplanan evsel pis su, genellikle herhangi bir arıtma prosesinden geçirilmemekte ve en iyi olasılıkla derin deniz deşarjı uygulamasıyla denize verilmektedir. Dere komşuluğunda bulunan yerleşimlerde ise bir biçimde pis su drenajı doğrudan bu dereye yapılmaktadır. İçme suyu temini ise Şenpazar’da olduğu gibi yüksek bir noktadan çıkan kaynağın cazibe ile depolara yönlendirilmesiyle ya da kuyulardan pompalanarak temin edilmektedir. Burada su kaynağının yüksekte olduğu cazibeli sistemlerde şebekenin zarar görmediğinden emin olunmalı, önlem olarak klorlama oranı arttırılmalıdır.

Kuyu suyu kullanılan Bozkurt gibi yörelerde ise gerek taşkın suyunun halihazırda lağımla bulaşmış olması, gerek yeraltı sularının benzer biçimde lağımla karışma olasılığı nedeniyle, temiz içme ve kullanma suyu temini önem kazanmaktadır. Her durumda, içme suyu şebekesi, kaynaktan son noktaya kadar uygun yerlerden alınacak örneklerle bulaş yönünden incelenmeli; içme suyu güvenli bulununcaya kadar temiz su bu yerleşimlere dışarıdan uygun koşullarla temin edilmelidir. Halk sağlığını tehdit edecek sorunlar yönünden kırılan/bozulan kanalizasyon sisteminin kullanılmaması için seyyar umumi tuvaletler; evlerden ve uygunsuz hacimlerde biriken lağımlı suların vidanjörlerle temizlenmesi gibi geçici çözümler oluşturulabilir.

Sel ve su baskınları, zarar gören kanalizasyon sistemleri yansıra, sıçan gibi yerel vektörlerin yuvalarının dağılmasına ve bunların insanlarla normalde olmayacak kadar yakın temasına yol açabileceği; vektör denetimi yönünden önem kazanmaktadır. Yine sıcak mevsimlerde, durgun su birikintilerinin sivrisinekler için kolay üreme alanları oluşturacağı ve buraların ilaçlanması gerekebileceği unutulmamalıdır.

Sel bölgesinden edinilen bilgilere göre, an itibarıyla ishal veya bulaşıcı hepatit gibi herhangi bir bulaşıcı hastalık varlığına işaret edilmemektedir.

TTB ODSH Kolu’nun geçtiğimiz yıl yayımladığı Kastamonu-Sinop Sel Felaketi 1. Ay Raporu’nda da belirtildiği üzere; “Yöre halkının maddi kayıpları ve yıkılan, zarar gören binalar (evler, işyerleri, kamu binaları, hastane, imalathaneler...) için bir kısım girişimler yapılmakta olduğu anlaşılmaktadır ve bunların topluma nasıl yansıyacağı zamanla görülecektir. Fakat ortada olan gerçek şu ki, yaşanan kayıpların çok büyük bir bölümü önlenebilirdi.”

Bir kez daha vurguluyoruz:

İlk yaşanan sel felaketlerinden ders çıkarılarak gerekli önlem ve müdahaleler yapılsaydı, ilçe merkezinin dere yatağında kurulması gibi yanlışlarda ısrar edilmeseydi; yöre halkının kayıpları büyük ölçüde önlenebilirdi. Yaşanan bunca kaybın öncelikli sebebi giderek bozulan doğa dengeleri değil; doğayı ve ekolojiyi hafife alan rantçı zihniyettir. Felaketler, ne kadar kırılgan olduğunu unutarak, doğa güçlerinin yoluna çıkan, onları umursamayan insan topluluklarında öncelikle yaşanır.

Dere yatakları ve sel yataklarına çok katlı binalar inşa edilerek meydana gelen yerleşimler için, felaket riski her an yüksektir. “Yapılması gerekeni her zaman olduğu gibi, yine bilim insanları söylüyor, afetlerin sonuçlarını irdeliyor ve önerilerde bulunuyor.[2] Sorumluları bir kez daha bilim ve aklın gereğini yerine getirmeye davet etmenin zamanıdır.”

Derelerin sel yataklarında yapılaşma sona erdirilmeli ve ivedilikle boşaltılmalı, buralarda bulunan ilçeler güvenli olan yerlere taşınmalıdır. Afet yönetimi mevzuatı buna uygundur ve ülkemizin kaynakları buna yeterlidir.

Türk Tabipleri Birliği Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

[1] Kastamonu-Sinop Sel Afeti 1. Ay Raporu, https://www.ttb.org.tr/kollar/odsh/haber_goster.php?Guid=254ef58a-2cd8-11ec-ae41-4d00197c233c; erişim tarihi 02.07.2022

[2] “Bozkurt Sel Afeti, Sebepler ve Tespitler, Ağustos 2021”; Prof. Dr. Ali DENİZ, Prof. Dr. Ahmet Duran ŞAHİN, Prof. Dr. Azime TEZER, Prof. Dr. İsmail DABANLI; “sf. 35, Sonuç” bölümünde ne yapılması gerektiğine ilişkin somut öneriler ve alternatifleri, gerekçeleriyle birlikte sunulmaktadır. Önerilere ve raporun tamamına erişmek için: https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2021.08.20/bozkurt-sel-afeti-sebepler-ve-tespitler