Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl kuruluş günü olan 7 Nisan’da Dünya Sağlık Gününde toplum sağlığı sorunlarının farklı boyutlarını gündeme taşımaktadır.

Bu yıl ise odaklanılan konu diabetes mellitus (diyabet; şeker hastalığı) olmuştur.

Hastalığın 2 tipi bulunmaktadır. Tip 1 diyabet, kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun pankreas tarafından yetersiz üretimi sonucu meydana gelir. Tip 2 diyabet vücudun insülin hormonunu etkili kullanamaması sonucu, insüline karşı direnç gelişmesi sonucu oluşur. Diyabetin bir başka tipi de gebelik döneminde görülen diyabettir. Bu hastaların gebelik ve doğum sırasında istenmeyen durumlarla karşılaştıkları bilinir. Doğan çocuklarda ise Tip 2 diyabet gelişme riski vardır.

Dünyadaki diyabet hastalarının %90’ının çoğunlukla erişkin yaş grubunda görülen Tip 2 diyabet hastalarının oluşturduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda çocukluk döneminde de Tip 2 diyabet görüldüğü ifade edilmektedir. Tip 2 diyabet ile normalin üzerinde bel çevresi ve beden kitle indeksi değerleri arasında bir ilişki bulunmaktadır.

Dünyada diyabeti olan erişkin kişi sayısı 1980 yılından bu güne dört kat artarak 422 milyona ulaşmıştır. 2014 yılı itibarıyla, dünyada yaşayan her 100 kişinin 8,5’i diyabet hastasıdır.  Hastaların çoğunluğu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.

Türkiye’de 2015 yılı tahminleri çerçevesinde, 18 yaş üzerinde yaklaşık 6,4 milyon diyabet hastası olduğu ifade edilmektedir. Hastalığın sıklığının %12,5 olduğu üzerinde durulmaktadır.

Tedavi edilmediğinde hastalığın istenmeyen etkileri görülmektedir. İnme, kalp krizi, körlük, böbrek yetmezliği, alt uzuvların kesilmesi (amputasyon), sinirlerin tahribatı bu durumlar arasında yer almaktadır. Ölüm de hastalığın sonuçları arasında yer alabilmektedir. Örneğin, 2012 yılında diyabet nedeniyle dünyada 1,5 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Kan şekeri düzeyi olması gereken seviyenin üzerinde olduğunda kalp ve damar hastalıkları ve diğer nedenlere bağlı olarak ek 2,2 milyon ölüm gerçekleşebilmektedir. Ölümlerin önemli bir kesimi (%43) 70 yaşından öncedir.

Hastalık ve hastalığın istenmeyen etkileri ÖNLENEBİLİR! Çok temel bireysel ve çevresel müdahaleler bu hastalıkla mücadelenin temel anahtarıdır. Düzenli aralıklarla günde 30 dakika orta düzey (şiddette) fizik aktivite yapmak ve sağlıklı beslenmek hastalığın önlenmesi için en temel iki davranışsal yaklaşımdır.

Hastalık erken tanındığında, erken tedavi edilebilir, bir başka ifadeyle hastalık kontrol edilebilir. KAN ŞEKERİ KONTROLÜ de bu aşamada anahtar bir adımdır. Ek olarak yine fizik aktivite ve sağlıklı beslenme önerilmektedir. Kan basıncının kontrol altında tutulması, kan yağ değerlerinin istenilen aralıkta olması da kalp ve damar hastalıklarının gelişiminin önlenmesi açısından önerilmektedir. Hastalığın vücuda verdiği zararların tespiti ve gerekli müdahaleler için ise düzenli muayeneler yapılması gerekmektedir.

Tüm yurttaşlarımıza sağlıklı günler ve yarınlar dileriz.

Türk Tabipleri Birliği

 

 

 

 

Kaynaklar

  1. Global Report on Diabetes. http://apps.who.int/iris/bitstream/10665/204874/1/WHO_NMH_NVI_16.3_eng.pdf?ua=1.
  2. http://www.who.int/entity/mediacentre/news/releases/2016/world-health-day/en/index.html.
  3. http://www.who.int/diabetes/country-profiles/tur_en.pdf?ua=1.
  4. http://www.diabetesatlas.org/component/attachments/?task=download&id=116.