Rize’nin İkizdere ilçesinin doğa harikası İşkencedere Vadisi’nde, Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taş ocağına karşı yöre halkının direnişi sürüyor. Bölgede yapılmak istenen bir liman inşaatı için dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere İşkencedere Vadisi’nde iki taş ocağı birden kurmak isteyen inşaat firması, kolluk kuvvetlerinin korumasında, 23 Nisan’da uygulanan sokağa çıkma yasağından faydalanıp iş makinelerini de getirerek acımasızca vadinin ekosistemini tahrip etmeye başladı. Şirket, yaşam savunucularının direnişine rağmen çok sayıda ağacı keserek bölgede şimdiden büyük oranda ekolojik yıkıma neden oldu.

On altı milyon tondan fazla taş çıkarmak amacıyla kurulmak istenen taş ocağı, dünyada öncelikli olarak korunması gereken 200 ekolojik bölgeden biri olan İkizdere Vadisi’nin bir kolu olan İşkencedere Vadisi’ndedir. Bölge, “doğal sit nitelikli koruma alanı” ve kısmen “doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak tescil edilmiş durumdadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Termal ve Kış Turizmi Yeni Destinasyonu” olarak da belirlenen vadide, bakanlık tarafından “örnek yayla” modeli uygulanmasına karar verilmişti. İşte bu doğal güzellikleriyle ilgi çeken İkizdere Vadisi’ndeki turizmin getireceği çevre sorunları tartışılırken, şimdi daha büyük bir yıkım; iki tane birden taş ocağı, bölgede pandemi günlerinin sokağa çıkma kısıtlamaları da fırsat bilinerek kurulmak isteniyor. İnşaat şirketinin ağaçları kesmesine engel olmak isteyen İkizdereliler gözaltına alınıyor, üzerlerine göz yaşartıcı gaz sıkılıyor ve sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettikleri GEREKÇESİYLE İkizdere halkına para cezası uygulanıyor.

Anayasamızın 56. maddesinin kendilerine verdiği yasal haklarını kullanarak; ağacıyla, kuşuyla, yaban hayatıyla, suyuyla çevrelerine ve sağlıklı bir ortamda yaşama haklarına günlerdir sahip çıkan tüm İkizderelilerin bu haklı direnişini destekliyoruz. Taş ocaklarının açılmadan önce her aşamasında halkın katılımının sağlanmasını, bütüncül ve gerçek boyutuyla çevresel etki değerlendirmesinin yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca çevresel etki değerlendirmesiyle birlikte, gerçekleştirilmek istenen projenin toplum sağlığı üzerine yaratacağı potansiyel etkileri ölçmek için “sağlık etki değerlendirmesi” yöntemi, ülkemizde de yasal yapıya kavuşturularak uygulanmalıdır. 

Bugün İkizdere’de olanlar; bu zor pandemi günlerinde insanımız can derdindeyken, ülkemizin her tarafında sürdürülen, para uğruna çevre talanı ve yıkımı projelerinin tipik bir örneğidir. Türk Tabipleri Birliği olarak; yaşam alanlarını ve yüzyıllardır bölgede hüküm süren yabanıl hayatı, her türlü baskıya direnerek savunmak için nöbet tutan İkizdereliler ile dayanışma içindeyiz. Vadiye giren iş makinelerinin derhal geri çekilmesini, İşkencedere Vadisi’nde taş ocağı kurulmasından vazgeçilmesini ve bölge halkına pandemi kısıtlamalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle uygulanan tüm cezaların iptal edilmesini istiyoruz.

Türk Tabipleri Birliği İzmir Tabip Odası
Adana Tabip Odası Kastamonu-Çankırı Tabip Odası
Ağrı Tabip Odası Kırıkkale Tabip Odası
Ankara Tabip Odası Kırklareli Tabip Odası
Antalya Tabip Odası Kocaeli Tabip Odası
Aydın Tabip Odası Manisa Tabip Odası
Balıkesir Tabip Odası Mardin Tabip Odası
Bartın Tabip Odası Mersin Tabip Odası
Batman Tabip Odası Muğla Tabip Odası
Bitlis Tabip Odası Muş Tabip Odası
Bolu-Düzce Tabip Odası Osmaniye Tabip Odası
Bursa Tabip Odası Rize-Artvin Tabip Odası
Çanakkale Tabip Odası Samsun Tabip Odası
Denizli Tabip Odası Siirt Tabip Odası
Diyarbakır Tabip Odası Sinop Tabip Odası
Edirne Tabip Odası Şanlıurfa Tabip Odası
Elazığ-Tunceli-Bingöl Tabip Odası Şırnak Tabip Odası
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Tekirdağ Tabip Odası
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Trabzon Tabip Odası
Giresun Tabip Odası Uşak Tabip Odası
Hatay Tabip Odası Van-Hakkari Tabip Odası
Isparta-Burdur Tabip Odası Zonguldak Tabip Odası
İstanbul-Yalova Tabip Odası