Sağlığın ve bilimin ticarileştirilmesinde yeni aşama: TÜSEB

Kamuoyunda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) adı ile bilinen yasa tasarısının genel görüşmelerine TBMM’de 11 Kasım 2014 günü başlanması nedeniyle konu ile ilgili bilgi vermek, hayata geçirilmek istenen uygulamanın çeşitli yönlerini basın mensupları ve kamuoyu ile paylaşmak üzere Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından 18 Kasım 2014 günü İstanbul Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda, TÜSEB ve Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile ilgili TTB tarafından hazırlanan rapor da kamuoyu ile paylaşıldı.

Basın toplantısına TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ümit Şen katıldı.

Basın toplantısı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç'ün sağlık ortamı ile yaptığı genel değerlendirme ile başladı. Dr. Mengüç sağlık alanında yaşanan piyasalaşma ve performansın ortaya çıkardığı mesleki, etik ve halk sağlığı ile ilgili sorunların yeni düzenlemeler ve uygulamalarla daha da derinleşeceğini ifade etti.

TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TBMM görüşmelerinde Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulmasına ilişkin maddelerin tasarıdan çıkarıldığını ve tasarının ana konusunun TÜSEB olduğunu belirtti. Dr. Tükel, merkezi İstanbul’da olan, bünyesinde altı enstitünün yer aldığı, gerektiğinde Bakanlar Kurulu kararıyla yeni enstitülerin kurulabileceği bir yapı olarak tanıttığı TÜSEB’te, temel görevin, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun sağlık bilimi ve teknolojileri konusunda aldığı kararları uygulamak olduğunu ifade etti. Dr. Tükel, TÜSEB’in Yönetim Kurulu başkanının Sağlık Bakanı olduğunu, Yönetim Kurulu’nun yedi üyesinden beşinin Sağlık Bakanlığı tarafından belirleneceğini, başkan, başkan yardımcısı, genel sekreterin “gerektiğinde” görev süreleri dolmadan  görevden alınabileceğini, bu yönleriyle de özerk ve bağımsız karar verme mekanizmasınıa sahip olmadığını ifade etti. Dr. Tükel, TÜSEB’e kamu kaynaklarını kullanma açısından geniş ve ayrıcalıklı imkanlar sağlandığı; TÜSEB ile bilimsel araştırma ürünlerinin pazarlanabilir bir meta haline getirileceği; amacın esas olarak sermayenin sağlık alanındaki karlılığını artırmak olduğu üzerinde durdu. Dr. Tükel, TÜSEB tasarısının geri çekilmesi ve bağımsız ve özerk bir ulusal sağlık enstitüsü kurulması için konunun tarafları olan üniversiteler, meslek örgütleri, sendikalar ve bilim insanları ile kapsamlı bir çalışma yürütülmesi gerektiğini belirtti.

Dr. Tükel, Anayasa Mahkemesi'nin sağlık torba yasası hakkında vermiş olduğu karar sonrasında, TBMM’de görüşülmekte olan yasa tasarısına eklenmiş bulunan, üniversite öğretim üyelerinin muayenehanelerinin durumu ve geleceği ile ilgili yeni düzenleme hakkında da bilgi verdi.

Basın açıklamasında söz alan TTB MK üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen Hükümet'in sağlık alanında tanı ve tedavi süreçlerinden sonra araştırma alanını da piyasalaştırarak şirketlere emanet ettiğin belirtti. Dr. Demirdizen, sağlık alanında giderek artan eşitsizliklerin yarattığı sorunlara ve mağduriyetlere ciddi bir güvensizlik sorununun eklendiğini, performans ve rekabetin tanı ve tedavi süreçlerinde ciddi bir tahribat yarattığını, akademik kapitalizm nedeniyle üniversite ve bilimsel araştırmalara olan güvenin ortadan kalkmaya başladığını ifade etti.     

Basın mensuplarının sorularının yanıtlanmasının ardından basın toplantısı sona erdi.

Basın açıklaması için...

TTB TÜSEB Raporu için...