Anayasa Mahkemesi gönüllü sağlık hizmetlerini suç ilan eden yasayı iptal etmedi

Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi 7 Kasım 2014 günü, 6514 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptali için yapılan başvuruyu reddettiğini açıkladı. Anayasa Mahkemesi'nin itirazları reddettiği maddeler arasında, uluslararası kamuoyunda yoğun tepkilere neden olan ve gönüllü sağlık hizmetlerini suç haline getiren 46. madde de bulunuyor. TTB Merkez Konseyi'nin, süreç içerisinde TTB ile dayanışan ulusal ve uluslararası duyarlı örgütler ve kişilere yönelik olarak, 46. maddeyle ilgili paylaştığı bilgi notu aşağıdadır. 


 

Anayasa Mahkemesi Gönüllü Sağlık Hizmetlerini Suç İlan Eden Yasayı İptal Etmedi

Anayasa Mahkemesi 7 Kasım 2014 günü açıkladığı kararıyla uluslararası kamuoyunda yoğun tepkilere neden olan ve gönüllü sağlık hizmetlerini suç haline getiren düzenlemeye ilişkin itirazları reddetti.

2 Ocak 2014 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi sağlık alanı ile ilgili 56 maddeden oluşan bir Kanunu kabul etti. 6514 sayı ve “Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adını taşıyan bu düzenleme 18 Ocak 2014 günü yürürlüğe girdi. Yasanın sağlık ortamını olumsuz etkileyecek hükümlerinden olan 46. maddesinin içeriği “Olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce sağlık hizmeti ulaşana ve sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” şeklindedir. Bu içerik nedeniyle olağandışı durumlarda bağımsız bir biçimde sağlık hizmeti verilmesi suç haline getirebilecektir.

Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere hükümet dışındaki akademik meslek örgütleri ve siyasi partiler gönüllü hekimlik faaliyetinin suç sayılmasına ilişkin bu maddeye karşı çıktı. Dünya Tabipleri Birliği, kimi ulusal tabip birlikleri, uluslararası tabip ve insan hakları örgütleri ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği bu maddeye ilişkin kaygı ve çekincelerini ileterek geri çekilmesini istediler. Ancak Yasayı Cumhurbaşkanlığı onayladı. Anamuhalefet Partisi söz konusu maddenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Anayasa Mahkemesi Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği yetkilileri ile üç tıp fakültesinden ikişer öğretim üyesini dinlemek üzere davet etti. Türk Tabipleri Birliği Heyeti, 6 Kasım 2014 günü Anayasa Mahkemesi'nde sözlü açıklamalarda bulundu. İlgili yasa maddesinin sakıncalarını ayrıntıları ile anlattı.  Türkiye’nin doğal felaketler, büyük iş kazaları,  sosyal olaylar, bölgedeki çatışma ve savaşlar nedeniyle olağandışı sağlık hizmetlerine sıklıkla ihtiyaç duyan bir ülke olduğu; Türkiye’deki hekimlerin olağandışı sağlık ihtiyacı olan her durumda insanların yardımına koştuğu, depremlerde, Gezi Parkı gibi toplumsal olaylarda ya da şimdi olduğu gibi Suriye ve Irak’taki çatışmalar üzerine ülkemize kitlesel olarak göç eden insanlara gönüllü sağlık hizmeti verdiği aktarıldı.

Yardıma ihtiyaç duyan insanlara ayrımsız sağlık hizmeti vermenin suçla olan sınırının maddede belirtilen muğlak ifadelerle çizilemeyeceğini, Gezi Parkı olayları sırasında yaralılara ilk yardım hizmeti veren hekimlere ve Tabip Odalarına karşı dava açan Sağlık Bakanlığı’nın olağan hekimlik faaliyetlerini kolaylıkla suç sayabileceği örnekleri ile aktarıldı. Halen Suriye ve Irak’tan ülkemize gelen sığınmacılara o bölgede bulunan tabip odalarımız ve bölgeye gönüllü olarak giden hekimler tarafından gönüllü sağlık hizmetlerinin verilmeye devam ettiği, bu faaliyetlerin söz konusu madde uyarınca her an suç sayılabileceği anlatıldı. Kimi Anayasa Mahkemesi üyelerinin aktarılan sakıncaları kavrayan bir yaklaşımla Sağlık Bakanlığı'na sordukları sorulara Sağlık Bakanlığı tarafından haklı bir gerekçe sunulamadı. Bütün bunlara rağmen Anayasa Mahkemesi oy çokluğu ile bu maddenin Anayasaya aykırı olmadığına karar vererek iptal talebini reddetti. Kararını 7 Kasım 2014 günü açıkladı. Kararın gerekçesinin yayınlanmasının 3-6 ay arasında bir zaman dilimini alabileceğini düşünüyoruz.

Türk Tabipleri Birliği tarafından 8 Kasım 2014 günü ülkemizdeki bütün hekimlere insanlık yararına olağandışı durumlarda sunacakları gönüllü sağlık hizmetlerinin evrensel hekimlik ve insan hakları değerleri uyarınca suç olmadığı,  hekimlerin insanlık yararına hekimlik yapmaya devam etmeleri gerektiği, bir baskı ile karşılaşmaları halinde Türk Tabipleri Birliği'nin kendilerine her türlü hukuksal ve sosyal desteği vereceği yönünde bir açıklama yapılmıştır. Türk Tabipleri Birliği olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar ile bu sürecin tamamlanmış olduğunu düşünmüyoruz. Ülkemizde hekimlerin gereksinim halinde vermek zorunda oldukları gönüllü sağlık hizmetleri nedeniyle suçlu sayılmalarına neden olabilecek bu düzenlemenin ortadan kaldırılması için çabalarımızı sürdüreceğiz.

Türkiye'deki duyarlı kurumlar yanında uluslararası hekim ve insan hakları örgütlerine bu güne kadar bizleri yalnız bırakmayan tutumları ve katkıları için çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da hekimlik ve insanlık değerlerinin hayatta hakim kılınması için verilecek katkılara her zamandan çok ihtiyacımız olacağını belirtmek isteriz.  

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi