Hastanemizin Kapatılmasına İzin Vermeyeceğiz!

Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri, İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ‘birleşme’ adı altında kapatılmak istenmesine düzenledikleri basın toplantısıyla tepki gösterdi.

SES Genel Merkezi’nde 12 Haziran 2014 tarihinde düzenlenen basın toplantısına, TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Gülriz Erişgen ile TTB Merkez Konseyi Üyesi Filiz Ünal İncekara katıldı.

Basın açıklamasında “Halkın sağlık hakkı için İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nin bir göğüs hastanesi olarak korunması için Sağlık Bakanlığı’ndan bu kapatılma girişimini ivedilikle durdurmasını talep etmekteyiz” denildi.

 

BASIN AÇIKLAMASI

12 Haziran 2014

 

İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NİN KAPATILMASINA

HASTALARIN VE ÇALIŞANLARIN MAĞDUR OLMASINA

İZİN VERMEYECEĞİZ!

Türkiye’nin en büyük üç göğüs hastalıkları ve tüberküloz hastanesinden birisi olan ve 1910 yılından itibaren bölge halkına hizmet veren İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi birleşme adı altında kapatılmak isteniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı verilerine göre; Türkiye’de her beş hastadan birisi akciğer kanserinin de içinde bulunduğu tümörler nedeniyle; her on hastadan birisi de kanser dışı bir solunum sistemi hastalığından ölmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre erkeklerin %17’si, kadınların ise %10’u kanser dışı bir solunum sistemi hastalığı nedeniyle 2012 yılında hastaneye yatmak zorunda kalmışlardır. Yani Türkiye’de her sekiz hastadan birisinin hastaneye yatış nedeni kanser dışı bir solunum sistemi hastalığı nedeniyledir. Türkiye açısından daha korkutucu olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı başta olmak üzere solunum sisteminin kronik hastalıklarının önümüzdeki yıllarda artacağının bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından da kabul edilmiş olmasıdır.

İşte tüm bu bilimsel gerçeklere rağmen, halen 400 genel ve 30 yoğun bakım yatağıyla Ege Bölgesindeki her üç solunum sistemi hastasından birisine hizmet veren göğüs hastanesi, siyasi iktidar tarafından sıradan bir genel hastane haline getirilip kurumsal kimliği ve özgünlüğü yok edilerek kapatılmak istenmektedir.

Ancak açık olarak ifade etmek gerekir ki; 2010 yılında tüm itirazlarımıza rağmen kapatılan Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesi gibi bugün İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin de kapatılması hastaların yararına değildir.

Öte yandan Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Genel Sekreterlik Makamı’nın görüşleri doğrultusunda verilen birleşme kararının alınmasında başta tabip odaları, sendikalar, uzmanlık dernekleri ve üniversiteler olmak üzere hiç kimseden bilimsel ve mesleki görüş alınmamış, hiçbir kişi ve kurumu bilgilendirilmemiş ve hatta hastane yönetici ve çalışanlarının dahi görüşüne başvurulmamıştır. Kuşkusuz bu işleyiş “ben yaptım oldu” tarzıdır. Ancak yürürlükteki bu antidemokratik mantık, yakın zaman içerisinde solunum hastalarına sunulacak sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyecektir.

Solunum sistemi hastalıkları alanında kurulmuş bilimsel uzmanlık örgütleri, gerek tütün alışkanlığı gerekse diğer nedenlerden dolayı önümüzdeki yıllarda solunum hastalıklarının oluşturduğu hizmet yükünün giderek artacağını ve bu nedenle uzmanlaşmış göğüs hastalıkları hastaneleri ve tüberküloz servislerinin korunması gerektiğini ifade etmektedirler. Bu nedenle İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin genel hastaneye dönmesiyle birlikte özellikle genel hastanelerde ve üniversitelerde hemen hiçbir zaman hizmet alma şansı olmayan tüberküloz (verem) ve ilaca dirençli tüberküloz (verem) hastalarının fazlasıyla mağdur olacağı açıktır.

Göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi alanında nitelikli uzmanların yetişmesini sağlayan, bölgedeki tek ve en önemli eğitim hastanesi olan İzmir Suat Seren Göğüs ve Göğüs Cerrahisi Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bugün itibariyle gelişmiş hizmet, eğitim ve araştırma olanaklarıyla ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu nedenle hastanede yıllar içinde oluşan alt yapı ve insan gücüne ilişkin birikim ve özelliklerin yok edilmesi değil, aksine Türkiye için özenle korunması gerekmektedir.

Son olarak hastanenin kapatılarak genel hastane haline getirilmesi girişimi gündeme getirildiğinden beri sağlık otoritesi tarafından kamuoyunu ikna etmeye yönelik makul ve mantıklı hiçbir somut gerekçe ortaya konulamamıştır. Aslında bu sessizlik pek çok şeyi açıklamaktadır. Öte yandan bugün itibariyle hemen herkesin konuştuğu üzere aslında yapılan bu kapatma girişiminin yeni kadro atamalarının hedeflenerek yapılıyor olduğuna inanmak istemiyoruz. Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına ait sağlık tesisleri ve üniversitelere ait ilgili birimlerin birlikte kullanımı ve işbirliği usul ve esasları hakkındaki yönetmeliğin (g) maddesindeki “Bir ilde farklı birliklere bağlı hastanelerle de birlikte kullanım veya işbirliği protokolü imzalanabilir. Dal hastaneleri hariç olmak üzere birlikte kullanım protokolü imzalanacak hastane sayısı ikiden daha fazla olamaz.” ifadesine istinaden bu girişimin aslında dal hastanesi niteliğinin ortadan kaldırılarak hastanesi olmayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile protokol imzalamak için yapılıyor olduğu kuşkusu bugün itibariyle kamusal otorite tarafından açıklıkla yanıtlanması gereken bir durumdur.

Halkın sağlık hakkı için İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nin bir göğüs hastanesi olarak korunması için Sağlık Bakanlığı’ndan bu kapatılma girişimini ivedilikle durdurmasını talep etmekteyiz.

Basına ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.

 

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

Türk Tabipleri Birliği

Türk Dişhekimleri Birliği

Türk Hemşireler Derneği

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği

Türk Medikal Radyo Teknoloji Derneği

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği