Türk Tabipleri Birliği Halkın Sağlığına Zararlı Talepte Bulunmaz
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında dini ve resmi bayramlar ile pazar günlerinde acil hastalar, kanser ve diyaliz tedavileri dışında rutin poliklinik hizmetleri için provizyon vermeme kararı hakkında çıkan haberler üzerine, konuyu netleştirme ve yurttaşlarımızı, kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
7 Nisan 2014
Türk Tabipleri Birliği Halkın Sağlığına Zararlı Talepte Bulunmaz
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında dini ve resmi bayramlar ile pazar günlerinde acil hastalar, kanser ve diyaliz tedavileri dışında rutin poliklinik hizmetleri için provizyon vermeme kararı hakkında çıkan haberler üzerine, konuyu netleştirme ve yurttaşlarımızı, kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
Bu haberlerin kiminin belli odakların açıklamalarına dayandığı kiminin de konunun açıklığa kavuşmamasıyla ilgili olduğu görülmektedir.
Özel hastane patronlarının birer yatırım ve kar amaçlı işletme olarak gördükleri özel hastaneleri 7 gün 24 saat, 365 gün tam kapasite ile çalıştırma çabaları kendileri açısından anlaşılabilir, ancak sağlık hizmetinin bilimsel ve nitelikli sunumuyla bir ilgisi yoktur.
Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım: Rutin poliklinik hizmeti normal mesai saatlerinde verilen bir hizmettir. Sürekliliği olan bir sağlık hizmeti değildir. Sürekliliği olan sağlık hizmeti acil sağlık hizmetleri, diyaliz, yatan hastaların tedavileri, kanser hastalarının tedavileridir.
Yurttaşlarımız rahat olsunlar. Gece vardiyalarında, 23 Nisanlarda, Kurban ve Ramazan Bayram günlerinde verilen poliklinik hizmetinin sağlık hizmetinin sürekliliği ile, nitelikli sağlık hizmetiyle bir ilgisi yoktur. O günlerde normal polikliniklerin kapalı olmasının sağlıklarına hiçbir zararı yoktur. Buraların açık olmaya zorlanmaları aslında başka “ihtiyaçlardan” doğmaktadır. Pazar günü, bayram günü polikliniklerin açık olması çalışanların kendileri ya da yakınları için bir olanak gibi gösterilmeye çalışılsa da aslında hastalandıkları zaman işveren tarafından “çalışmaya devam et, izin gününde nasıl olsa hastane açık, kendini, anneni, çocuğunu o gün doktora götürürsün” yaklaşımını getirir. Oysa insani olan bir insanın hastalandığında hafta sonunu ya da tatili beklemeden izin alıp doktora kontrollerine, tedavisine gidebilmesidir. İnsana değer veren, gelişmiş ülkelerde insanlar böyle çalışır, sağlık hizmeti alır ve dinlenirler. İş aksamasın diye insanların tatil günlerinde rutin muayenelere gitmeye zorlanmalarının “sağlıklı olmadığı” başka nedenlerle oluşturulmuş bir “ihtiyaç” olduğu açıktır.
Rutin sağlık hizmetlerinin, poliklinik hizmetlerinin normal mesai saatlerinde ekip anlayışıyla gerçekleştirilebilmesi insanların hak ettikleri sağlık hizmetini daha nitelikli almasını sağlar. Bu durum zaten nöbet tutan, yataklı tedavi ünitelerinde sürekli çalışan, icapçı oldukları zaman çağrıldığında izin günlerinde de hastanelere gelmek zorunda kalan sağlık çalışanlarına da biraz olsun dinlenme olanağı sağlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu kararını yurttaşların aldığı sağlık hizmetine zararı varmış gibi sunmak, acil sağlık hizmetlerinin sürekliliğinin korunduğunu göz ardı etmek, “hafta sonları SGK’lıya özel hastane kapıları kapandı”, “rahatsızlanan hamileler resmi tatillerde muayene edilmeyecek”, gibi haberlerle sunmak pek çok yönden gerçeği yansıtmadığı gibi Türkiye’de sağlık ortamına bir katkı da sunmamaktadır. Buradaki kaygılar ne yazık ki yurttaşların sağlık hakkından değil, belli çevrelerin ticarileşen sağlık ortamındaki para kaybı kaygılarından doğmaktadır.
Belki de en çarpıcı olan “sağlıkta gizli hafta sonu zammı” haberleridir. Hekimlerin ve Türk Tabipleri Birliği’nin tüm itirazlarına rağmen özel sağlık kuruluşlarında Sosyal Güvenlik Kurumu’nıun belirlediği ücretlerin üzerine alınan fark ücretleri %30 ile başlamış yıllar içinde %200’e çıkmıştır. Artık yurttaşlarımızın özel sağlık kuruluşlarında aldıkları sağlık hizmeti bedelinin sadece üçte birini Sosyal Güvenlik Kurumu karşılamakta, onun iki katını yurttaşlar ayrıca cebinden ödemektedirler. Bunu almaktan çekinmeyen özel hastane patronlarının SGK’nın bu yeni uygulaması karşısında “hastalar tamamını cepten ödeyecek” açıklamaları yapmaları gerçekten ilginçtir. Hekimler ve Türk Tabipleri Birliği yurttaşlarımızın tatil günlerinde ücretlerini cepten ödeyerek sağlık hizmeti almalarını değil, rutin sağlık hizmetlerini normal mesai günlerinde, eşit, nitelikli ve ücretsiz almalarını savunmaktadırlar. Her fırsatta hastadan kar etmeye çalışanların burada kalkıp hastanın daha fazla ödeyeceği açıklamaları yapmaları hiç de samimi değildir.
Türkiye’de hekimler, sağlık çalışanları, Türk Tabipleri Birliği, sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu kararını desteklemektedir. Alınan kararın yurttaşların sağlık hakkına hiçbir zararının olmadığını, hem sağlık çalışanları hem de yurttaşlar açısından tam tersine olumlu olduğunu belirtmektedir.
Biz tüm yurttaşlarımızın insani koşullarda yaşamasını, sağlık hizmeti almasını, çalışmasını ve dinlenme hakkını savunuyoruz. Kuşkusuz sağlık çalışanlarının da bu hakları olduğunu belirtiyor herkesin buna saygı duymasını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi