Türk Tabipleri Birliği Başkanı'ndan Yeni Yıl Mesajı:

HER YIL YENİ BİR UMUTTUR

2013 yılına damgasını vuran olay bir aydan daha uzun süren Gezi Parkı süreci (direnişi) oldu şüphesiz. Çevre duyarlılığı ile başlayan eylem daha sonra bir özgürlük ve demokrasi mücadelesine dönüştü. Bu sürece damga vuran olayların başında da emniyet güçlerinin kullandığı kontrolsüz biber gazı ve aşırı güç oldu. Türkiye’nin birçok ilinde yer alan protestolarda binlerce yaralı meydanlarda gönüllü hizmet veren hekim ve sağlık çalışanları tarafından ilk yardımları yapılarak tedavi edildi. 

Sağlık açısından bakıldığında birçok önemli problemin arasından aşırı biber gazı kullanımı ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırılar ön plana çıktı. Biber gazı bir kimyasal silahtır ve öldürücü olduğu bilinmektedir. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme komitesi göz yaşartıcı gazları tehlikeli olarak tanımlamakta ve aşırı kullanımını ve kapalı yerlerde kullanımının yasaklanmasını önermektedir. Gezi Parkı direnişi sırasında ise bu uyarıların hiç birine uyulmamış ve kapalı yerlerde, hatta yaşlı, hasta ve çocukların bulunduğu ortamlara ve evlere biber gazı kullanılmasından kaçınılmamıştır.

Olayların oluştuğu alanlarda hekimler ve sağlık çalışanları yardıma ihtiyacı olanlara sağlık hizmeti vermekte hiç tereddüt etmemiş ve ettikleri yemini yerine getirmek üzere gönüllü olmuşlardır. Binlerce gazdan etkilenmiş, ateşlenen gaz kapsülleri ile yaralanmış, nefes alamayan insan meydanlardaki sağlık çalışanları tarafından ilk yardımları yapılarak hayata döndürüldü. Olaylar sırasında hekimlerin, yöneticilerin sıklıkla ve çekinmeden söyledikleri gibi sadece kendi çıkarları peşinde olmadıkları ve hastalarına her koşulda karşılık beklemeden yardım etmeye hazır olduğu gerçeği de ortaya çıkmış oldu.

Ancak verilen bu hizmet AKP hükümetinin hoşuna gitmemiş olmalı ki hekimlere ve tabip odalarına hukuki saldırı hemen başlatıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Gezi Olayları nedeniyle Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası’nın (ATO) da içinde bulunduğu emek ve meslek örgütlerini suçlayan bir fezlekeye imza attı. Böyle bir sağlık hizmetinin tekrar verilmesini önlemek amacı ile hükümet bir yasa maddesini de hemen hazırlamış ve torba yasaya koymuş bulunmaktadır.

Sağlıkta özelleştirmenin hız kazandığı ortamda hastaların sağlığa harcadığı para arttı, aldıkları hizmetin kalitesi ise tartışılır hale geldi. Artan tıp fakültesi sayısı ve öğrenci kontenjanları hekimliğin geleceğini tehdit eder hale geldi.

2013 yılında daha önceki yıllarda olduğu gibi insanlar öldü, suçlular bulunmadı. Ülkede ve Orta Doğu’da barış daha özlenir bir durum aldı.

Her yıl yeni bir umuttur. 2014 yılında daha iyi, şiddetten arınmış bir sağlık ortamı hepimizin arzusudur. Herkesin ulaşılabilir ve nitelikli bir sağlık hizmetine kavuşmasını bir insan hakkı olarak görüyoruz. TTB daha özgür, demokratik ve sürdürülebilir barış ortamı için çabalarını da sürdürmeye devam edecektir.

Yeni yılın herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.

Dr. A.Özdemir AKTAN

TTB Merkez Konseyi Başkanı