Sağlık Çalışanları Taksim'i Savunanların Yanındadır, Yanında Olacaktır?.!

altSağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri Taksim Gezi Parkı'nda ve sonrasında tüm Türkiye'de yaşananlara dair bir basın açıklaması yaparak antidemokratik uygulamaları, biber gazının fütursuzca kullanımını, polis şiddetini protesto ettiler.

 

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TAKSİM’İ SAVUNANLARIN YANINDADIR,  YANINDA OLACAKTIR….!

AKP,  “ileri demokrasi” söylemi arkasına gizlediği gerici-baskıcı-faşist yüzünü Taksim’de gösteriyor. Her yer Taksim diyerek suyuna, yeşiline, meydanına..  ülkesine sahip çıkan herkese saldırıyor. Taksim’i  Sermaye’nin ihtiyaçlarına göre rant alanına çeviren uygulamaya karşı direnenlere acımasızca saldırıyor. Bilanço; binlerce yaralı, yüzlerce gözaltı.

Bizler ; Sağlık Emek ve Meslek örgütleri  olarak adına “ileri demokrasi”  dedikleri, halkın karşısında olan bu yönetim tarzını şiddetle kınıyoruz.

Defalarca Biber Gazı’nın insan sağlığına zararlarını kamuoyuyla paylaştık;

  • Yalova’da biber gazı nedeniyle yaşamını yitiren Çayan BİRBEN’in ölümünün üzerinden henüz bir yıl geçti,
  • Dün, 31 Mayıs 2011 günü aynı nedenle yaşamını yitiren Metin LOKUMCU’nun ölüm yıldönümüydü,
  • 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonra seçim zaferi kutlamalarına müdahale eden güvenlik güçlerinin Şırnak’ta gaz kullanması sonucu yitirilen Hatice İDİN  de akıllardadır,
  • Keyfi, orantısız, halkın yoğun kalabalıklarla bulunduğu yerler, kapalı yerler bir yana, hastanelere bile biber gazıyla saldırıldığı günlerin üzerinden de fazla zaman geçmedi.

1 Mayıs günü başlayan ve Taksim’i emekçilere yasaklamayı hedefleyen uygulamanın bir parçası beş gündür yaşanıyor. Taksim Gezi Parkı’nı AVM Rantı haline getirecek  keyfi ve pervasız karara  karşı verilen mücadele pervasızca saldırılarla durdurulmaya çalışılıyor.

 Belediye Başkanının ayrı, Valinin ayrı, Bakanın ayrı ve çelişkili konuştuğu, haber kaynaklarının engellendiği bir iletişimsiz dönem yaşıyoruz.   Sağlık sistemini, sahibi olduğu özel hastane gibi tüccar zihniyetiyle yönetmek üzere görev verilen Sağlık Bakanı da pervasızca “hem devlete karşı gelip, hem ambulans istiyorlar” açıklaması yapıyor.

 Sözde “özgür medya” inandırıcılığını yitirdiği gibi, üç maymunu oynuyor. Bu basın körlüğü halkın olayları yabancı televizyonlardan izlemesine kadar vardırıyor.

Yeri geldiğinde halk kelimesini ağzından düşürmeyenler,  bugün onlara acımasızca saldırıyor. Binlerce masum insan bundan payına düşeni  alıyor. Bunlar üç beş kişinin provakasyonu’dur  söylemlerine de halk artık inanmıyor, yaşıyor, görüyor.

Sağlık Bakanı’na inat, sağlık çalışanları Taksim’i keyfi kararlarla ranta açan anlayışa karşı Taksim’i savunanların yanındadır ve Hekimi, Hemşiresi-Ebesi, hatta sağlık öğrencileriyle yaralıların yanında olmak için koşmaktadır.

Bizler; Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri  olarak, dün olduğu gibi bugün de, demokrasi  isteyen halkın yanındayız.  Dün olduğu gibi bugün de halkın yaralarını sarmaya derman olmaya devam edeceğiz. Taksim’i savunmayı daha da büyük bir kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu böyle bilinmeli ve halka yönelik bu hunharca saldırıdan vazgeçilmelidir. Bu saldırının sürdürülmesi halinde sonuçlarına katlanacak olanların, buna neden olanlar olacağını, AKP Hükümeti olacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.

TTB (Türk Tabipleri Birliği)

TDB (Türk Dişhekimleri Birliği)

SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası)

DEV SAĞLIK İŞ (Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası)

Türk Ebeler Derneği

TÜMRAD-DER (Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği)

SHUD (Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği)

Türk Psikologlar Derneği

TMRT DER (Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri Derneği)

SÖZSEN (Sağlık Çalışanlarının Sözü Sendikası)