Açlık Grevini Sonlandıran Kişilerin Tedavi ve İzlemlerinde Tıbbi ve Etik İlkelere Dikkat Edilmelidir

TTB Merkez Konseyi, uzamış açlık sonrası tedavi ve beslenmenin önemi ve bu konuda özel bir hassasiyet gösterilmesi konusunda 21 Kasım 2012 günü bir basın açıklaması yaptı.

21 Kasım 2012

Basın Açıklaması

Açlık Grevini Sonlandıran Kişilerin Tedavi ve İzlemlerinde Tıbbi ve Etik İlkelere Dikkat Edilmelidir

Ülkemiz, açlık grevi/ölüm orucu gündemini bu kez ölümler yaşanmadan, insan haklarının hiçe sayıldığı  tutumlar takınılmadan sonlandırdı. Ülkemizin açlık grevi/ölüm oruçları yapılmayan bir ülke haline geleceğine dair inancımızı koruyoruz. İnsan yaşamını esas alan bir kurum olarak açlık grevleri süresince yaptığımız izlemler, hazırladığımız formlar, tedavi protokolleri ve etik ilke bildirgelerinin yanı sıra açlık grevlerinin sonlanması ile birlikte yapılacaklar konusundaki bilgilendirmelerimizi de  ilgili kurumlara iletmiştik.

Uzamış açlık sonrası tedavi ve beslenmenin nasıl yapıldığı, açlık grevcilerinin sonraki yaşamında kalıcı hasarlar kalıp kalmaması açısından belirleyicidir. Bu konuda özel bir hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Uzun süreli açlık sonrası tedavi ve beslenmenin hastane ortamında yapılması, doğrudan katı gıdalara geçilmemesi, kelepçeli vb. yöntemler altında tedavi yapılmaması gibi tıbbi ve etik hatırlatmaları daha önce yapmış ve neredeyse tüm kurumlara elden iletmiş olmamıza rağmen, ne  yazık ki başta Bolu ve Sincan olmak üzere bazı cezaevlerinde bu konulara özen gösterilmediği ve mahpusların hızla cezaevlerine yeniden gönderildikleri ya da kelepçeli olarak tedavi girişimleri olduğu bilgisi tarafımıza ulaşmaktadır.

Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığından tıbbi ve etik değerlere uygun bir süreç takip edilmesi konusunda uygulayıcılara gerekli talimat ve uyarıların yapılmasını talep ediyor, kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeyi görev biliyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi