Adli Tıp Kurumu'nda iyi hekimlik cezalandırılıyor

alt2008-2010 dönemi TTB Merkez Konseyi üyesi, 25 yıllık hekim Dr. Elif Kırteke’nin Adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı tarafından Kastamonu’ya sürgün edilmesi, 15 Ekim 2012 günü İstanbul"da ATK önünde gerçekleştirilen bir basın açıklamasıyla protesto edildi.

 Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Adli Tıp Uzmanları Derneği tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Osman Öztürk, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer’in yanı sıra çok sayıda hekim de katıldı.

Basın açıklaması TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk’ün konuşmasıyla başladı. ATK"nin, AKP"nin şehir yapılanmasına dönmüş durumda olduğunu belirten Öztürk, sürekli baskı ve idari tehdit nedeniyle ne hekimlerin mesleklerini düzgün yapabildiğini, ne de vatandaşların haklarını arayabildiklerini söyledi. Öztürk, kurumu yönetenlerin raporları tamamen kendi siyasi görüşleri doğrultusunda hazırladıklarına dikkat çekerek, buna tanıklık eden, buna karşı çıkan, mesleğini düzgün yapma kaygısı taşıyan hekimlerin cezalandırıldığını, bunun son örneğinin ise 25 yıldır ATK"de çalışan Dr. Elif Kırteke olduğunu söyledi.

İyi hekimlik cezalandırılıyor

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan şöyle konuştu:

“Bu ülke ne yazık ki insanları ürküterek, sindirerek, bazen de tehdit ederek yönetilmeye çalışılıyor. Dr. Elif Kırteke de bunun bir başka örneği olarak karşımıza çıktı. Ne yazık ki bu ülkede iyi hekimlik de cezalandırılıyor. Dr. Elif Kırteke de iyi hekimlik değerlerine sahip çıktığı için cezalandırılıyor. Ne yazık ki bu örnek de tek değil. Daha önce de Edirne’de bir hocamızın, mesleğin gereklerini yerine getirdiği için yargılandığı bir davada kendisine desteğe gittik. Yine 13 tıp öğrencisi, neyle suçlandıklarını dahi bilmeksizin halen cezaevindeler. Sorguları sırasında sorulan soruların bir kısmı TTB’nin kimi etkinliklerine katılmalarıyla ilgiliydi. Yani görünen o ki, iyi hekimlik cezalandırılıyor, beraberinde meslek örgütüyle birlikte olmak da cezalandırılıyor. Dr. Elif Kırteke’nin iyi hekimlik değerlerini koruduğu ve İstanbul Tabip Odası’na, Türk Tabipleri Birliği’ne yoğun emek verdiği için cezalandırıldığını, bu cezalandırmayla diğer hekimlere gözdağı verildiğini biliyoruz. Bunu kabul etmiyoruz ve Dr. Elif Kırteke’yle ilgili sürgün kararının bir an önce geri alınmasını talep ediyoruz. TTB olarak Adalet Bakanlığı nezdinde başlattığımız görüşmeleri de sürdüreceğiz. Dr. Elif Kırteke’nin Adli Tıp Kurumu’nda ve İstanbul’da görevine devam etmesi için gereken her şeyi yapacağız.”

AKP"nin "ileri demokrasi" anlayışı 

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de "ileri demokrasi" söylemiyle 10 yıldır iktidarda olan AKP Hükümeti döneminde demokrasi adına inanılmaz olaylar yaşandığını söyledi. Bu inanılmaz olayların en sık yaşandığı kurumlardan birinin de ATK olduğunu belirten Gören, kurum içinde yaşanan adaletsizliklerin Devlet Denetleme Kurulu raporuyla da tescil edildiğini kaydetti. Gören, "Yönetimlerin verdiği güçle, hiçbir evrensel insan hakkı kuralını gözetmeksizin hareket edenler bilmelidirler ki yönetimler ve yönetimde olmanın getirdiği güç geçicidir. Bizler ise gücümüzü mesleğimizin onuru ve geleneğinden, iyi hekimlik değerlerinden alıyoruz. Bu güçle, bu tür baskıcı uygulamalara karşı hiçbir şekilde taviz vermeden mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Dr. Elif Kırteke’nin uğratıldığı bu haksızlığa karşı her türlü hukuksal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadele edeceğiz” dedi.

ATUD Başkanı Prof. Dr. Ümit Biçer söz aldı. Dr. Elif Kırteke’nin karşı karşıya kaldığı sürgün kararının ilk olmadığını, hekimlerin sürgün yoluyla mesleklerini yapamaz hale getirildiğine, baskılar nedeniyle bağımsız karar vermede tereddüt yaşadıklarına dikkat çekti.

Konuşmaların ardından ortak basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fethi Bozçalı tarafından okundu. 

 

15.10.2012

 

BASINA VE KAMUOYUNA
ADLİ TIP KURUMU’NA SORUYORUZ?
SÜRGÜNE GÖNDERDİĞİNİZ 25 YILLIK HEKİM DR. ELİF KIRTEKE’NİN SUÇU İYİ HEKİMLİK Mİ?

Dr. Elif Kırteke ve İyi Hekimlik
Adli Tıp Kurumu merkez kadrosunda bulunan Dr. Elif Kırteke uzun yıllardır Adli Tıp Uzmanı olarak çalışmaktadır. Yaşamı boyunca iyi hekimliği şiar edinmiş meslektaşımız mesleğinin 25. Yılının “ödülü” olarak ansızın Kastamonu’ya sürgüne gönderildi!!!

Meslektaşımız, Dr. Elif Kırteke önceki dönemlerde, TTB Merkez Konseyi Üyeliği, İTO Onur Kurulu Üyeliği, Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreterliği görevlerinde bulunmuş olup halen TTB Merkez Delegasyonu, İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ve Çocuk Komisyonu’nda görev yapmaktadır. İstanbul içi sürgünlere alışık olan meslektaşımız, taviz vermeden iyi hekimliğini Ümraniye Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde yürütmektedir. Hakkında açılan bir tahkikat sonucu suçsuz bulunmuşken Adli Tıp Kurumu’nun bu sürgün kararı hekim kamuoyunu derinden sarsmıştır.

İleri Demokrasi Ötekileri Fişliyor Mu?
Meslektaşımız Dr. Elif Kırteke’nin sürgünü akla ister istemez fişlemeyi getirmektedir. Adli Tıp Kurumu’nda iktidara yakın kadrolaşma kamuoyunda bir sır değildir. Öyle ki; politikalarını ve yaptırımlarını insanların fişlenmesinin antidemokratik olduğu gerçeği üzerine kuranlar bu kez kendilerinden olmayanlar için aynı yöntemi uygulamaktadırlar. Hakkında bir yargı kararı bulunmayan meslektaşımızın sürgüne gönderilme nedeninin bir fişleme olduğunu biliyoruz. Aktörler değişse de iktidar olanın sürgün yönteminin aynı kaldığını görüyoruz. 

Bu Sürgün Emekliliğe Zorlama Yoluyla Tasfiye Etmektir!!!
Devletin 1. derece ile sınıflandırdığı 25 yıllık bir hekimin Kastamonu’ya sürgün edilmesinin haklı bir açıklaması yoktur. Bu il dışı atama olsa olsa meslekten bezdirmek, mesleğini yapamaz hale getirmek, iyi hekimlik değerlerine sahip bir meslektaşımızı tüketmek ve iş doyumunu yok etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Adli Tıp Kurumu sürgün gibi yıldırmalar yoluyla Dr. Elif Kırteke gibi meslektaşlarımızı istifa ya da emekliliğe zorlamaktadır. 

Adli Tıp Kurumu’nun bu yapısı kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan haksız atama ve sürgünler Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından da saptanmış ve DTK’nun kamuoyuyla paylaştığı raporunda da belirtilmiştir.

Dr. Elif Kırteke hakkında açılan soruşturma ve disiplin cezalandırması, ardından Kastamonu’ya sürgün edilmesi tesadüf değildir. Bu apaçık bir şekilde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın husumetini göstermektedir. Adli Tıp Kurumu Başkanı, kendisi gibi düşünmeyen hekimleri, geçmişte yargı yoluyla reddedilen soruşturmalar ve sürgünler yoluyla cezalandırmaktadır.

Bizler; Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Adli Tıp Uzmanları Derneği olarak Dr. Elif Kırteke’ye uygulanan bu sürgüne sessiz kalmayacağız. Bu atama geri alınana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz.

İyi hekimlik değerlerini savunan, mesleğini ve yaşamını bu değerlere bağlı kalarak sürdüren değerli meslektaşımız Dr. Elif Kırteke’ye uygulanan baskıların son bulmasını, sürgün cezasının derhal durdurulmasını istiyoruz.

Değerli meslektaşımıza uygulanan baskıları iyi hekimlik değerlerine yapılmış saldırı olarak görüyoruz; Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ve yardımcısı Uzm. Dr. Yüksel Aydın Yazıcı’nın meslektaşlarına uyguladıkları yıldırmalar nedeniyle görevden alınmalarını talep ediyoruz.

Adli Tıp Kurumu bilimsel, akademik ve özerk bir yapıya kavuşmadan kadrolaşmaların son bulmayacağını biliyoruz. Bilimsel, akademik ve özerk bir Adli Tıp Kurumu olmadan adalet de sağlık da eksik kalacaktır.

İlk uyarıyı bugün yapıyoruz. Bu haksız ve hukuksuz atamayı geri alınız ve meslektaşımızın yaşadığı mağduriyete son veriniz.

Türk Tabipleri Birliği
İstanbul Tabip Odası
Adli Tıp Uzmanları Derneği