663 değişikliği TBMM'de komisyonda

alt

 

663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM’de Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşüldü.

Komisyon görüşmeleri, 20 Haziran 2012 akşam üzeri gelen çağrı çerçevesinde 21 Haziran 2012 tarihinde saat 10.30’da başladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da katıldığı görüşmelerin başında, CHP adına katılan milletvekilleri Aytun Çıray, Süleyman Çelebi ve Aytuğ Atıcı, “akşam getirip sabah görüş isteyen, TBMM Genel Kurul görüşmelerinin sabah 04.30’da bittiği bir günü takiben yapılan ve hiç kimsenin okuma, görüş bildirme şansının olmadığı”nı söyledikleri  toplantıyı protesto ederek çıktılar.

Sağlık Bakanı Akdağ’ın getirilen tasarının teknik maddeler içerdiği, o nedenle çok da itiraz edilecek bir yanı bulunmadığını belirterek başladığı ve tasarının geneli hakkında bilgi verdiği konuşmasını takiben, Komisyon Başkanı Cevdet Erdöl, TTB Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu’na söz verdi. Bilaloğlu, gerek Komisyon Başkanı"nın gerekse Sağlık Bakanı’nın “acil” kaydı düştükleri tasarıya hazırlanarak görüş belirtmenin gerçekten de bu kısa süre içerisinde mümkün olmadığına dikkat çekti. Bilaloğlu, hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının “acil” kaydı ile sağlık alanında yaşanan şiddet, sağlık çalışanlarının özlük hakları, taşeron çalışanların sorunları olmak üzere yaşadıkları sıkıntılar vb. konularda düzenlemeler beklediklerini ama bir türlü bu başlıklarda acil bir adım atılmadığını söyledi. Bu durum böyle giderse yakın bir gelecekte düzenleme yapılan sağlık alanında istekle çalışacak hekim ve sağlık çalışanı kalmayacağını ifade etti. Bilaloğlu, kendisi TBMM’de tartışılmayan KHK’yi değiştiren yasa tasarısının temeli olan düzenlemenin kamu hastane birliklerini, üniversite tıp fakültelerini, aile hekimleri ve özeller dahil bütün bir alanı ilgilendirdiğini vurguladı. Yasa maddelerinin ve gerekçelerinin bir kısmının anlaşılmaz olduğunu ve gerekçelerinin yetersiz olduğunu belirten Bilaloğlu, anlaşılabildiği kadarıyla da çeşitli sakıncalar içerdiğini belirtti. Bu kapsamda sözleşmeli çalışma, il sağlık müdürlüklerinin temsiliyeti, üniversitelerle Sağlık Bakanlığı Eğitim Araştırma Hastaneleri’nin işbirliği yapmasının, aile hekimlerinin nöbet zorunluluğunun ve esnek çalışmalarının sorunlarını özellikle vurguladı.

Diğer birlik temsilcilerinin, sendika başkan ve temsilcilerinin konuşmalarını takiben Sağlık Bakanı söz alarak kimi açıklama ve değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Komisyon Başkanının da dile getirdiği şiddetle ilgili yasa teklifine ilişkin olarak, TBMM’de konuyla ilgili kurulan araştırma komisyonunun çalışmalarını bitirmesinin ardından önerileri değerlendireceklerini, yine de Adalet Bakanlığı ile görüşme yürüttüklerini, mevcut TCK’nin kurgusuna uygun bir çerçeve oluşturmaya çalıştıklarını bildirdi. TTB’nin cezalandırma içeren yasa teklifini bu anlamda gözden geçirdiklerini belirten Akdağ, başlattıkları beyaz kod vb. uygulamalara 35 günde 414 başvuru olduğunu, bu durumda bir yıl içerisinde kabaca 4 bin başvuru beklendiğini, bu sayının biraz daha artabileceğini, İngiltere’de 85 bin başvuru olduğunu, herkesin sağlıkta dönüşümle başta koruyucu hizmetler olmak üzere yaşanan gelişmeleri fark etmesi ve hakkını teslim etmesi gerektiğini söyledi.

TTB’nin adının geçmesi nedeniyle TTB Başkanı Bilaloğlu söz isteyerek TTB’nin şiddetle ilgili olarak ilettiği yasa teklifinin halen mevcut TCK kurgusuna uygun olarak hazırlandığını, yürürülükteki TCK’da savcı ve hakimler için geçerli bir düzenlemenin hekim ve sağlıkçılar için de yapılabileceğini, getirilen önerinin bir cezalandırmadan çok önleme ve caydırıcılık özeliliği taşıdığını hatırlattı. Ayrıca beyaz kod’a şiddetle ilgili başvurular konusunda Türkiye ile İngiltere arasındaki bir farka dikkat çeken Bilaloğlu, İngiltere’de hekim ve sağlık çalışanlarının yüzde 80’inin, yönetici ve politikacıların şiddete sıfır tolerans gösterdiğini düşündüklerini, Türkiye’de ise gözlemler ve yapılan kimi çalışmaların bunun aksine hekimlerin ülke yöneticilerinin ve siyasilerin şiddete sıfır tolerans göstermek bir yana, söylem ve izledikleri politikalarla şiddeti kışkırttığına inandıklarını belirtti.

Bunun üzerine Sağlık Bakanı Türkiye’de böyle bir durumun olmadığını, bir bilim adamı olarak TTB’nin yaptığı bilimsel olmayan değerlendirmelerin geçerli olmayacağını söyledi. Daha sonra maddeler üzerinde görüşmelere geçildi.