Hekime şiddet uygulayan kaymakam protesto edildi

diyarbakir_bahartekinDiyarbakır"ın Kocaköy ilçesinde görev yapan Dr. Bahar Tekin"e, ilçenin kaymakamı tarafından sözlü ve fiziksel şiddet uygulanmasını protesto etmek amacıyla, bölge tabip odaları, Diyarbakır SES Şubesi ve bölge sağlık meslek örgütleri tarafından basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır"da gerçekleştirilen basın açıklamasına TTB adına Merkez Konseyi üyesi Dr. Arzu Erbilici, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu adına Dr. Hicran İzci Yıldız katıldı. TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu"nun açıklamasını Dr. Yıldız okudu.

  26.04.2011

BASINA VE KAMUOYUNA

Son yıllarda, Sağlıkta Dönüşüm Yasası ile hastaların müşteri, Sağlık Merkezlerinin ise ticari bir merkez algısına paralel olarak hem çalışanlar hem de hizmeti alanlar aleyhine bir süreç başlamış bulunmaktadır. Hekimlerin çok para aldığı, hekimlerin ellerini hastaların ceplerinden çekmesi gerektiği ve sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusunun hekimler ve sağlık çalışanları olduğu algısının yaratıldığı bir dönemi yaşamaktayız. Buna paralel olarak son yıllarda daha fazla olmak üzere biz sağlık çalışanlarına yönelik polikliniklerde, acil servislerde, hastane koridorlarında veya sokakta hemen her gün şiddet uygulanmaktadır. Yönetenler tarafından şiddetin oluşmasını önleyici tedbirler alınması gerekirken ne yazık ki tam tersi hareket edilmekte, hatta bazı durumlarda yetkili ve sorumlu olanlar şiddeti doğuran, yaygınlaşmasını sağlayan yaklaşım ve söylemler ile şiddet daha da tırmandırılmaktadır. Kısacası sağlık hizmet alanları can güvenliği konusunda riskli konuma gelmiş bulunmaktadır.

Her gün ülkemizin dört bir yanındaki binlerce sağlık kurumunda; acillerde, polikliniklerde, laboratuarlarda, ameliyathanelerde çocuklar,  yaşlılar, düşkünler başta olmak üzere tüm  hastalarımızı sağlıklarına kavuşturmak için fedakârca çalışmaktayız. Bizlerin en büyük mutluluğu hayata döndürdüğümüz, acısını-ızdırabını dindirdiğimiz, sağlıklarına kavuşturduğumuz hastalarımızın  yüzündeki tebessümdür.

Çünkü bizler;

İnsan yaşamına başlangıcından itibaren saygı göstereceğimize…

Dil, din, ırk, cinsiyet, düşünce ve sosyal konuma bakmadan tüm insanlara eşit yaklaşacağımıza ve kendi yaşamımızı insanlığın hizmetine adayacağımıza yemin ettik.

Ne var ki;

Son yıllarda giderek artan bir şekilde şiddete maruz kalıyoruz. Her gün meslektaşlarımız ülkenin değişik yerlerinde darp ediliyor, yaralanıyor, sakat bırakılıyor, öldürülüyor.

Bir doktorun günde yüz, yüz yirmi hasta bakmasının, hastalara yeterli süre ayıramamanın, acil servislerdeki izdihamların sorumlusu bizler değiliz.

Sağlık kurumlarındaki düzensizliklerin, sağlıktaki kötü yönetimlerin sorumlusu bizler değiliz.

Hastalarımızın ödediği ‘’katılım payları’’nın ‘’ilave ücretlerin’’ sorumlusu bizler değiliz.

Sürekli değişen uygulamaların, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödemediği ilaçların sorumlusu bizler değiliz.

Tam tersine, aynı sağlık politikaları, vatandaşları olduğu gibi bizleri de mağdur etmektedir.

Hastasının sağlığından başka bir kaygısı bulunmayan ve bu amaç için bütün olumsuz şartlara rağmen olağanüstü çaba gösteren sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalmadıkları gün neredeyse yoktur.

Sağlık çalışanlarına yönelik toplumumuzdaki yaygın şiddet ortamı endişe verecek boyutlara ulaşmıştır. Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil doktoru Dr Sevgi Turan, Ergani  Devlet Hastanesi’ nde Acil doktoru Dr. Volkan  ASLAN ve KBB  Uzmanı Op. Dr. Talip Murat ERİMAN hasta ve hasta yakınları tarafından darp edilmiştir. Hakkari Yüksekova’ da Dr İbrahim Aydın, normalde insanları koruma ve kollama görevi yapması gereken polisler tarafından sağlık merkezinin içine girilerek darp edilmiştir.

İdil’ de görev yapan Dr Mehmet Şirin NAS terlik ve pijamalı olduğu halde; “taş attığı ve terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla sokakta gözaltına alınmış ve takiben tutuklanmıştır. Doktor arkadaşımızın kendi ifadelerine göre akşam saatlerinde evine giderken sokakta güvenlik güçlerine taş atılmasını engellemek ve yaralı memura yardım etmek için olaya müdahil olmasının ardından, polis tutanaklarına dayanılarak gözaltına alınması ve ardından tutuklanması kaygı verici bir durumdur. İnsanları tedavi etmeyi amaçlayan bir doktorun kişilere taş attığı nerede görülmüştür. Gerçek olmayan tanık ve tutanaklarla bir doktorun tutuklanması kabul edilemez.

En son olarak 24.04.2011 tarihinde (Pazar günü) Diyarbakır Kocaköy ilçesinde Aile Hekimi olarak görev yapan Bahar TEKİN adlı doktor arkadaşımız sağlık ocağında acil nöbeti sırasında ilçe Kaymakamı direktifi ile yatalak bir hastaya evde bakılması istenmiş. Nöbetçi arkadaş acilde çalışan tek doktor olarak görev yapması dolayısıyla gitmesinin mümkün olmadığını bildirmiş. Daha sonra acil hastalar bitince hekim arkadaşımız hastaya bakmak için sağlık ocağından çıkarken Kaymakam Sayın Muhammet GÜRBÜZ ile karşılaşmış. Kaymakam, kendisine yönelik tehditler savurarak, “sen açığa alındın, sen bittin” diyerek tekme tokat arkadaşımıza saldırmaya başlamış. Bu sırada kurtulmak için odasına kaçtığını  ve 155 polis imdat’ı aradığını söyleyen arkadaşımız, polislerin yanında bile Kaymakamın üzerine yürüdüğünü ve tehdit ettiğini ifade diyor. Kaymakam Gürbüz’ ün, ‘’Üzerine yürüdüm düştü. Korumalarım bıraksa dövecektim’’ demesi oldukça düşündürücüdür.

Şiddet olaylarına bağlı olarak hekimler ve sağlık çalışanları hasta, hasta yakını ve yöneticiler tarafından sık sık şiddete uğrar hale gelmiş ve bu nedenle de mesleğinin gereğini yapamaz duruma getirmiştir. Bizler şiddetin toplumsal sorunlarda olduğu gibi sağlık sorunlarının çözümünde de yerinin olmadığını düşünüyor ve buna karşı çıkıyoruz. Bizler biliyoruz ki asıl sorumlu olanın bireysel davranışları sergileyenler değil buna göz yuman ve yanlı tavır sergileyen yönetenlerdir. Hafızalarımız yakın tarihimizde başta bölgemizde yaşanan birçok şiddet olayının üzerine gidilmediği, sorumlularının bulunup yargılanmadığı gerçeğiyle doludur. Şiddet uygulayanlar gerekli cezalara çarptırılmadıkça, yapılan suçun yanına kar kalacağı algısı güçlenerek bu tür olayların daha da artacağı kaygısını taşıyoruz.

Şiddete maruz kalan meslektaşlarımıza yapılan çirkin saldırıyı bir kez daha nefretle kınarken özel olarak hekimleri ve sağlık çalışanlarını doğrudan ya da dolaylı olarak hedef gösterenleri yaklaşımlarını insan onuru ve insan hakları temelli olarak bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyoruz.

Şırnak’ın İdil ilçesinde gerçek dışı beyanatlarla tutuklanan arkadaşımız Dr M. Şirin NAS’ ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Sağlık çalışanlarının ve kamuoyunun vicdanının rahatlaması ve daha huzurlu bir ortamda görev yapabilmesi için Kocaköy Kaymakamının derhal görevden alınması ve gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istiyoruz.

Ülkemizde çalışan tüm sağlık çalışanları ve halk olarak bu olayların takipçisi olacağımızı bildiriyoruz

BÖLGE TABİP ODALARI

DİYARBAKIR SES ŞUBESİ

SAĞLIK MESLEK ÖRGÜTLERİ

ÜZGÜNÜZ,  ÖFKELİYİZ….

KADIN HEKİME YÖNELİK BU ŞİDDETİ KINIYORUZ!

Öfkeliyiz çünkü;

Kocaköy Sağlık Ocağı hekimi Bahar Tekin görevi başında, üstelik devlet görevlisi bir kaymakam tarafından darpedildi.

Kadın hekim arkadaşımız;  kaymakamlık yazı işleri müdürünün hasta babasına evine giderek bakmadığı gerekçesiyle İlçe kaymakamı Muhammet Gürbüz’ün hakaretine maruz kaldı, tokatlandı ve tekmelendi. Hırsını alamayan kaymakam tarafından açığa alındı.

Öfkeliyiz çünkü;

Suçu görevi başından ayrılamayarak kendisini bekleyen acil hastalara bakmak olan kadın hekim arkadaşımızın uğradığı  şiddet,  hekimlerin maruz kaldıkları şiddetin ne ölçüde pervasızlaştığını, sakınmasızlaştığını, keyfileştiğini göstermesi bakımından örnektir.

Öfkeliyiz çünkü;

Görevi; hekime yönelik şiddete karşı önlem almakla yükümlü bir devlet görevlisi , görevini hiçe sayarak bir kadın hekime böylesi bir şiddetle saldırabilmektedir. Bu kabul edilemezdir.

Öfkeliyiz çünkü;

Bu şiddetin hepimize, tüm hekimlere yönelik olduğunu biliyoruz.

Sağlıktaki aksaklıkların sorumlusu olarak sağlık çalışanlarını işaret eden, yaşanan tüm aksaklıkların sorumluluğunu hekimlere yıkmakta sakınca görmeyen yöneticiler, hekimlere yönelik şiddetin sorumlusudurlar.

Yapılan çalışmalar, bir yıl içinde çalıştıkları kurumda şiddete maruz kalan sağlık çalışanı oranının % 45 olduğunu göstermektedir.  En fazla şiddete uğrayan grup ise bu örnekte görüldüğü gibi kadın pratisyen hekimlerdir.

Şiddetin, %14 oranında sağlık yöneticileri ve idare tarafından uygulandığının saptanması, hekimler üzerindeki idari baskıyı göstermesi açısından önemlidir. Yöneticilerin beyaz gömleğimizin yakasına yapışmaları uyguladıkları sağlık politikalarının iflasının göstergesidir.

ELİNİZİ ÜZERİMİZDEN, BEYAZ GÖMLEĞİMİZDEN ÇEKİN!

Biz kadın hekimler, sağlıkta yaşanan olumsuzlukların hedef tahtası, günah keçisi olmayı reddediyoruz.

Arkadaşımızın maruz kaldığı erkek devlet şiddetini kınıyor, hekim arkadaşımızdan özür dilenene ve görevini kötüye kullanan ilçe kaymakamı görevden alınana kadar bu olayın takipçisi olacağımızı bir kere daha tekrarlıyoruz.

TTB KADIN HEKİMLİK VE KADIN SAĞLIĞI KOLU

 

diyarbakir_bt