Medicana kârda, hekimler zorda, sağlığımız tehlikede

medicanaAnkara Tabip Odası, Medicana International Ankara Hastanesi"nde hekimlerin aylıklarının yarıya düşürülmesi nedeniyle 24 Şubat 2011 tarihinde hastane önünde bir basın açıklaması yaptı.

Medicana International Ankara Hastanesi"nde hekim aylıklarının yarıya düşürüleceğinin öğrenilmesi üzerine 19 Ocak 2011 tarihinde ATO"dan bir heyet Başhekim Dr. Gülay Kılıç"la görüşmüştü. Görüşmede ATO heyeti, iyi sağlık hizmetinin huzurlu çalışanlarla verileceğini, aylığını alamayan, ücretleri yarıya indirilen, ay sonunda eline kaç lira geçeceğini bilmeyen çalışanların huzurlu ve verimli olamayacağını hatırlatarak, hekimlerin özlük hakları ile ilgili sorunları yakından izlediklerini, Ankaralı hekimlerin meslek örgütü olan ATO"nun her türlü demokratik yolu da kullanarak hekimlerin haklarını korumaktaki kararlılığını Dr.Kılıç"a bildirmişti. Daha sonra 17 Şubat 2011"de ikinci kez hastane yetkilileri ziyaret edilerek hassasiyetlerimiz kendilerine iletilmişti.

Bu girişimlerin sonuç vermemesi üzerine 24 Şubat 2011 tarihinde yapılan basın açıklamasında, Medicana  örneğinde anılanlar ve alanda yaşanan diğer hak kayıplarının özelde çalışan tüm meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldığı/kalacağı sorunlar olduğuna dikkat çekildi.

ANKARA TABİP ODASI BASIN AÇIKLAMASI

24 ŞUBAT 2011

MEDİCANA KARDA, HEKİMLER ZORDA, SAĞLIĞIMIZ TEHLİKEDE

Dünya Bankası ve IMF kaynaklı “sağlıkta dönüşüm programı” esas olarak kamunun sağlık hizmetlerinden mümkün olduğu kadar çekilmesini ve özel sektörün alanda büyüyeceği bir ortamın yaratılmasını hedefliyordu. Bugün itibarı ile bu süreçte önemli mesafeler kat edildi. Başlangıçta hekimler için çekici ekonomik avantajlar arz eden sektör, SGK’nın, yönetsel düzenlemelerin ve alandaki sermayenin kar payını artırma eğiliminin sonucu giderek özelde çalışan hekimleri güvencesizliğe ve belirsizliğe itti. Tablo daha da kötüleşiyor.

Kamunun kaynakları kullanılarak teşvik edilen ve hızla gelişen özel sağlık sermayesi oyunu kapitalizmin en katı kuralları ile oynuyor. Sağlık alanında yeni yatırımlara göz kırpan kimi hastane sahipleri, geri ödemelerdeki kısıtlamalar ve her gün değişen yasal düzenlemelerle oluşan sıkışıklık gerekçe gösterilerek faturayı sorgusuz-sualsiz hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına kesmekte herhangi bir çekince görmüyor. Gider hanesinde en kolay hedefi hekim ücretleri olarak belirliyor.

Halihazırda küçük işletmelerin gözden çıkarıldığı sektör, uluslararası sermayeye açılıp, zincir hastaneler yaratılarak, tekelleşip palazlanırken emeğimiz ucuzlatılmaya çalışılıyor.

Her türlü ücret gaspı ve özlük hakkı kayıpları başka yerlerdeki uygulamalar örnek gösterilerek sistematikleştiriliyor. Emeğimiz değersizleştiriliyor.

“Hasta” tabiri yerini çoktan “müşteri”ye bıraktı, kanıksandı bile… Biz hekimlerin değeri de ne kadar iyi hekim olduğumuzla, hangi nitelikte sağlık hizmeti verdiğimizle değil; işletmeye ne kadar para kazandırdığımız, ne kadar “ciro” getirdiğimizle ölçülüyor. Mesleki bağımsızlığımız tehdit ediliyor.

Özelde çalışan hekimlerin mutsuzluğu, kaygısı gün geçtikçe artıyor. İşverenler tarafından ücretlerin aylarca geciktirilmesi yahut ödenmemesi, Sabit ücretlerin düşürülmeye çalışılması veya tamamen kaldırılması, Hekimlerin, fesih koşullarını hekim aleyhine çeviren, özlük haklarının ihlal edildiği sözleşmelerle çalışmaya zorlanması, Hekimi bir maliyet unsuru olarak göstererek tam gün ücretin (sabit ücret, hak ediş) karşılığı çalışan hekimlerin muayenehane ve/veya şirket açtırarak makbuz-fatura düzenleterek çalışmaya yönlendirilmesi özel hekimlik alanında yine neredeyse kanıksanmış ve sistematik olarak artan uygulamalar olarak yaşanıyor.

Bugün hekimlere karşı hürmetsiz tutumları nedeniyle Medicana International Ankara Hastanesi’nin önündeyiz. Mevcut sözleşmelere uyulmayarak sabit ücretleri düşürülen meslektaşlarımızın yanındayız.

Medicana"da neler oluyor?

Medicana International Ankara Hastanesi"nde sabit hekim ücretlerinin yarıya düşürülmesine karar verilmiş, önlerine özlük hakkı kayıplarını içeren yeni sözleşmeler konulmuştu. Ankara Tabip Odası olarak hekimlerin haklarına dokunmamalarını, iyi sağlık hizmetinin ancak mutlu hekimler ve sağlık çalışanları tarafından verilebileceğini hastane yetkilileri ile iki kez görüşerek ifade ettik. Ancak ne yazık ki dikkate alınmadık. Hekimlerin güvenceli ücretleri yarıya düşürüldü, iş yasasına aykırı birçok hüküm yeni sözleşmelerle dayatıldı. Yeni sözleşmeleri imzalasın ya da imzalamasın neredeyse tüm hekimlerin ücretleri fiilen düşürüldü. Bazı meslektaşlarımız hastaneye yeterince para kazandırmadıkları gerekçesiyle işten çıkarıldı. Şimdi bu hastanede hekimler kaygıyla bekliyorlar: Acaba sırada hangimiz var?

Az önce muayene olduğunuz veya az sonra sizi muayene edecek olan hekimin kulağı sizde, ama aklı işten çıkarılıp çıkarılmayacağında, aylığını alıp alamayacağında!

Peki neden? Burada çalışan hekimler hak etmedikleri paraları mı alıyorlar? Hastaneyi zarara mı uğratıyorlar? Medicana Hastaneler Grubu’nun son yıllardaki gelişimine baktığımızda pek de kötü durumda olmadığını, hekimlerin pek de başarısız olmadıklarını görüyoruz.

Bu grubun son iki yılda 500 milyon dolar sektöre yatırım yaptığını, bu dönemde çalışan sayısını 1500’den 3500’e çıkardığını görüyoruz. Sağlık turizmine el attığını, ülke sınırlarını aşarak Romanya’da hastane kurma sürecinde olduğunu, Polonya, Macaristan, Rusya’da yatırım alanları aradığını, yurt dışından pek çok hasta gördüğünü, gelirinin %15’inin yabancı hastalardan oluştuğunu görüyoruz. Dahası özel sektörün yanında, planlanan kamu-özel ortaklığı modeli ile devlet hastanelerine de talip olduğu bilgisi geliyor. Grubun Sosyal Güvenlik Kurumu sınıflama kriterlerine göre A sınıfı yani VIP olan 4 hastanesi bulunuyor. Bunlar içinde 1000 üzerinden 911.4 puanla en yüksek puanlısı arkamızda gördüğünüz hastane. Ama bu puan şampiyonu VIP hastane hekimlerin güvenceli ücretlerini yarıya düşürüyor, belirsiz çalışma saatleri dayatıyor, kısacası hekimlere “işinize gelirse” diyor. İyi hizmet veren, kendilerine bu kadar para kazandıran, VIP hastanenin hekimlere teşekkürü budur.

Evet değerli hastalarımız, basın mensupları, bu gördüğünüz VIP hastanede hekimler mutsuzdur, hakları yenmiştir. Kendileri büyüdükçe hekimlerin gelirini düşürmeyi tercih etmişlerdir. Hekimlerden kestikleri paralarla daha da büyümektir hedef, daha çok kar etmektir.

Ne yazık ki bu gücü hükümetin Dünya Bankası’ndan ödüllü Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan almaktadırlar. Bu program hekimlere ve sağlık çalışanlarına çok çalışma, az ücret halkımıza da hasta değil müşteri muamelesi ve sağlıksızlık getirmektedir.

Hekimlerin ücretleri düşürülerek, birbirleriyle kıyasıya bir rekabet içerisine sokulmaya çalışılmakta, aynı aylığı alabilmek için her ay daha çok hasta bakmaya, daha uzun saatler çalışmaya zorlanmaktadırlar. Bu ise gerek hekimler için, gerekse hizmet verdikleri hastalar için sakıncalıdır ve kabul edilemez. Hekimler bu oyuna gelmeyeceklerdir.

Meslektaşlarımız özlük hakları için verdikleri mücadelelerinde yalnız değildirler. Ankara’daki tüm hekimlerin meslek örgütü olan Ankara Tabip Odası, hekim emeğinin değersizleştirilmesine, hekimlerin hak kaybına karşı daima meslektaşların yanındadır. Bu aynı zamanda, halkımızın bu hastanelerde nitelikli sağlık hizmeti alabilmesinin de teminatıdır.

Medicana’ya tekrar sesleniyoruz:

  • İşten çıkardığınız arkadaşlarımızı geri alın.

  • Yarıya indirdiğiniz taban ücretlerini geçen yılki düzeyine çıkarın.

Bu taleplerimiz gerçekleşene dek, demokratik ve hukuki tüm yollarla sizinle mücadele etmeye kararlıyız.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu