27 Şubat'ta Diyarbakır'da çok ses, tek yürek olmaya

Diyarbakır Tabip Odası"nın ev sahipliğinde, tüm doğu ve güneydoğu anadolu bölge tabip odaları ve sağlık ögrütlerince, sağlıkta yaşanan yıkıma karşı durmak, bölgesel eşitsizliklere dikkat çekmek, anadilde sağlık hakkına sahip çıkmak amacıyla düzenlediği miting, 27 Şubat günü saat 12.00"de, Diyarbakır İstasyon Meydanı"nda gerçekleştirilecek.

SAĞLIKTA YAŞANAN YIKIMA KARŞI DURMAK, BÖLGESEL EŞİTSİZLİKLERE DİKKAT ÇEKMEK, ANADİLDE SAĞLIK HAKKINA SAHİP ÇIKMAK İÇİN

13 MART BUYÜK ANKARA MİTİNGİ ÖNCESİ 27 ŞUBAT"TA DİYARBAKIR"DA ÇOK SES, TEK YÜREK OLMAYA...

Biz sağlık çalışanları olarak halkın sağlık hakkını ve taleplerimizi daha güçlü haykırmak ve ısrarlı takipçisi olmak için bir araya geldik. Sağlık hizmeti ekip hizmetidir. Laborantı, hizmetlisi, radyoloji teknisyeni/teknikeri, sağlık teknisyeni/sağlık teknikeri, hemşiresi, diş hekimi, fizyoterapisti, biyologu, hekimi, ebesi, çevre sağlığı teknisyeni, eczacısı, paramedik, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyeni, psikologu, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni, ambulans şoförü… Hepsi ekibin bir parçasıdır. Her biri olmazsa olmazdır, her biri nitelikli sağlık hizmeti üretimi için çok değerlidir.

Sağlık hizmetini üreten biz sağlık emekçileri “sağlıkta dönüşüm programı”nın mağduru olmak istemiyoruz, iş güvencesi istiyoruz!

Sağlık çalışanı olarak bizler, 4/a, 4/b, 4/c, 4924, sözleşmeli, taşeron, vekil vb. statülerde adaletsiz ve güvencesiz ücret ile çalışmak istemiyoruz.

Emeğimizin karşılığı olan kalıcı ve güvenceli, yaşamımızı insanca sürdürebileceğimiz temel ücret ve özlük hakları istiyoruz. Emekliliğimize dahi yansımayan, iş barışımızı tehdit eden döner sermaye uygulamasına mahkûm edilmek istemiyoruz.

Sağlıklı ve güvenlikli çalışma ortamı istiyoruz! Fazla iş yükü ile yıpranmak, olması gerekenden uzun saatler çalışmak, bulaşıcı hastalıklar ve benzeri nedenlerle sağlığımızı ve hayatımızı kaybetmek istemiyoruz.

Hekimlerin zorunlu hizmetle değil, gerekli altyapı, teknik donanımı sağlanmış, yeterli ücretlendirilmiş kamu sağlık kuruluşlarında gönüllü çalışabileceği koşulları istiyoruz.

Sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilmesini istiyoruz.

Sağlık emekçilerine yönelik sürgün, baskı, tutuklama ve keyfi davranışlara son verilmesini, örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını ve grevli toplu sözleşmeli sendika hakkımızın tanınmasını istiyoruz.

Toplumun hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda, ihtiyacı olduğu zamanda ihtiyacı olduğu kadar nitelikli, eşit, ücretsiz, yaygın, ulaşılabilir ve anadilinde sağlık hizmeti almasını istiyoruz

İnsanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz.

ÇOK SES TEK YÜREK, HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ!

ÇOK SES TEK YÜREK

Biz sağlık emekçileri olarak; sadece kendi özlük, ekonomik haklarımız için değil, hizmet verdiğimiz halkın sağlık hakkına ulaşmasının önündeki engellerin kaldırılması için de mücadele ediyoruz.

Sağlık hakkına ulaşım için taleplerimiz

• Eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilde sağlık hizmeti sunulmalıdır
• Vatandaşın, sağlık kuruluşunda, acilde ağrılarını, şikayetlerini en iyi anlatabileceği anadilini kullanmak ve o dilde hizmet alma hakkı sağlanmalıdır.
• Dil bilen sağlık emekçilerinin ilgili bölgelere gönderilmesi teşvik edilmeli, çalıştığı bölgenin dilinde iletişim sağlayabileceği kadar hizmet içi eğitim verilmelidir.
• Muayenede, ilaçta, ameliyatta, hastanede yatarken… Her türlü katkı-katılım ve cepten ödemeye son verilmelidir.
• Kentlerde hastane, hastanelerde gerekli donanım ve yeterli sayıda sağlık emekçisi olmalıdır.
• Tetkikler, ameliyatlar en yakında kamu sağlık kuruluşlarından yaptırılabilmeli, vatandaşlar Büyükşehirlerin hastane bahçelerinde beklemek zorunda kalmamalıdır.
• Yeşil kart uygulamasına son verilerek basamaklandırılmış sağlık sistemi içerisinde herkese ücretsiz kamu sağlık hizmeti verilmelidir.
• Kamu sağlık Kuruluşları sınıflandırılmaktan vazgeçilmeli, vatandaş parasının yettiği kurumu seçmek zorunda kalmamalıdır

BÖLGENİN SAĞLIK GÖSTERGELERİ

TÜRKİYE ORTALAMASININ GERİSİNDE

• Bebek ölüm hızı Türkiye ortalaması binde 32, bölgede binde 61
• Anne ölüm hızı Türkiye ortalaması yüz bin canlı doğumda 19.4, bölgede 25
• Sağlık personeli yardımı almadan yapılan doğumda Türkiye ortalaması %9, bölgede % 34
• Doğum öncesi bakım  (dört izlem) Türkiye ortalaması 73.7, bölgede 47
• Türkiye’de ortalama on bin kişiye düşen hastane yatak sayısı 26,3, bölgede 15
• Türkiye"de bin kişiye düşen hekim sayısı 1.58, bölgede 0.98
• Türkiye"de bin kişiye düşen ortalama hemşire sayısı 1.40, bölgede 0.98
• Türkiye"de bin kişiye düşen ortalama diş hekimi sayısı 0.28, bölgede 0.09

Bölgenin sağlığa erişimi ve sağlıklı olma hali Türkiye ortalamasından çok geridir. Türkiye ortalaması da OECD ülkelerinden geridir. Bölgedeki olumsuz tablo Türkiye ortalamasını da düşürmektedir. Bölgenin verileri batıda yer alan illerle karşılaştırıldığında uçurum daha da artmaktadır.

SAĞLIKLI TOPLUM İÇİN,  TOPLUMSAL BARIŞ İSTİYORUZ

Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümünün sağlanmamasının sonucu olarak, yıllardır yaşanan şiddet ve çatışma ortamı çok çeşitli sağlık sorunları yaratmıştır. Bunlar;

• Çatışma, ölüm, sakat kalma vb. yarattığı travma ve psikolojik sorunlar yoğunluklu olarak yaşanmaktadır.
• Doğa tahribatı, kimyasal silah ve atıklar, mayınlar nedeniyle çeşitli sağlık sorunları oluşmaktadır.
• Yatırım yapılmaması, tarımın, hayvancılığın yok edilmesi ile artan yoksulluk sonucu dengeli ve yeterli beslenme sağlanamamaktadır. Bunun sonucunda çocuklarda gelişim bozuklukları yaşanmaktadır.
• Göç ve işsizlik nedeniyle; güvencesiz, düşük ücretli ve meslek hastalıklarına daha açık işlerde çalışmanın getirdiği sorunlar yaşanmaktadır.
• Birçok ülkede tarihe karışmış şarbon, trahom, şark çıbanı vb. hastalıklar hala bölgede görülmektedir.
• En önemlisi de son 26 yılda büyük ağırlığı gençler olmak üzere toplam 41.828 kişi yaşamını yitiriş, 21.615 kişi yaralanmış, sakat kalmıştır.

Sağlıklı bir toplum için barış istiyoruz

 HERKESE SAĞLIK, GÜVENLİ GELECEK İSTİYORUZ

 27 ŞUBAT 2011 PAZAR

SAAT 12.00

BÖLGE İLLERİYLE BİRLİKTE

DİYARBAKIR İSTASYON MEYDANINDAYIZ