Radikal Gazetesi'nde yayımlanan haber üzerine...

ttbSağlıktaki her türlü "tarife"nin, "fatura"nın, "borç senedi"nin, "ilave ücret"in sorumlusu siyasi iktidardır!

Radikal Gazetesi’nde yayımlanan haber üzerine;

SAĞLIKTAKİ HER TÜRLÜ “TARİFE”NİN, “FATURA”NIN, “BORÇ SENEDİ”NİN, “İLAVE ÜCRET”İN SORUMLUSU SİYASİ İKTİDARDIR!

21.12.2010 günü Radikal Gazetesi’nde “Sağlıkta gece tarifesi” başlıklı bir haber yayınlandı.

Haberde; özel hastanelerde, eskiden taksilerde olduğu gibi iki farklı tarife uygulandığı, sigortalı hastalar için gece muayene ve tahlil ücretinin neredeyse üç katına kadar çıktığı; gazetenin vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler üzerine durumu yerinde araştırdığı; aynı hastanenin dahiliye polikliniğine müracaat eden Radikal muhabirinden gündüz müracaatında 20 TL, gece müracaatında 55 TL “ilave ücret” tahsil edildiği bilgilerine yer verildi.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; özel hastanelerde sigortalı hastalardan alınan “ilave ücret”in gündüz ve gece farklı miktarlarda tahsil edilmesi de, SGK tarafından belirlenen üst sınırın üzerinde “ilave ücret” tahsilatı da yasalara aykırıdır.

Ancak; gerçekten de vatandaşların yoğun şikayetlerine neden olan “ilave ücret” uygulamasının, sadece haberde belirtildiği gibi gece ve gündüz farklı tahsil edilmesiyle değil, bir bütün olarak tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

“İlave ücret” düzenlemesinin özet kronolojisi:

1-  Türkiye’deki sosyal güvenlik kurumları SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur geçmiş yıllarda da anlaşmalı özel sağlık kurumlarından sigortalı hak sahipleri için hizmet satın almaktaydı ve özel sağlık kurumlarına müracaat eden sigortalı hastalar hiçbir ücret ödememekteydi.

2- Özel hastanelerin, kendilerine müracaat eden sigortalı hastalardan para tahsilatı AKP iktidarı döneminde başlamıştır.

Aslında bu konuda hiçbir yasal dayanak olmadığı halde sözleşmelere konulan “(Sözleşmeli) Merkez,  hastanın veya hasta yakınlarının yazılı onayı alınmadan herhangi bir gerekçe ileri sürerek (dernek, vakıf vb. kuruluşlar için istenecek bağışlar dahil) ilave ücret ödenmesi talebinde bulunamaz.” ibaresiyle durum meşrulaştırmaya çalışılmış; yani, vatandaşların ücretsiz olarak alabilecekleri hizmetlere “gönüllü” olarak para ödedikleri varsayılmıştır.

3- AKP Hükümeti’nin, topluma “Sosyal Güvenlikte Büyük Devrim” olarak lanse ettiği 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu 31 Mayıs 2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve 16 Haziran 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yasalaşmıştır.

5510 sayılı Kanun’un 73/4 maddesinde; ister özel ister kamu olsun sözleşmeli sağlık kurumlarının, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden sadece “otelcilik hizmetleri” ve “öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri” için “fark ücreti” talep edebileceği düzenlenmiştir.

4- SSGSS Kanunu’nda yürürlük tarihi 1 Ocak 2007 olarak öngörülmüş; ancak Anayasa Mahkemesi’nin Kanun’la ilgili verdiği iptal kararı sonrasında yapılan ertelemelerle Genel Sağlık Sigortası (GSS) 1 Ekim 2008’de  yürürlüğe girmiştir.

5- Bu arada AKP Hükümeti tarafından “SSGSS Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” hazırlanmış ve TBMM’ye sevk edilmiştir.

Tasarı’da, 5510 sayılı Kanun’da yer alan “Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları,  genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden … otelcilik hizmetleri ile öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri dışında herhangi bir fark ödemesi talep edemez.” şeklindeki hüküm özel hastaneler lehine kaldırılmış; böylece özel hastanelerin sigortalı hastalardan para talep etmesinin önü açılmıştır.

6- Söz konusu Tasarı’da; özel hastanelerin, sigortalılara verdikleri her türlü tıbbi hizmet karşılığında “Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu’nca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin” % 20’sine kadar ücret talep edebileceği öngörülmüştür.

Tasarı, TBMM’nin ilgili Komisyonları’ndan bu şekilde geçerek Genel Kurul’a gelmiştir.

Ancak % 20’lik üst sınır bazı AKP milletvekilleri tarafından yeterli görülmemiş ve Tasarı’nın TBMM Genel Kurul’undaki görüşmeleri sırasında verilen değişiklik önergesiyle beş kat arttırılarak, AKP milletvekillerinin oylarıyla % 100’e çıkarılmıştır.

Tasarı TBMM’de 17 Nisan 2008 tarihinde kabul edilmiş ve 8 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazete’de 5754 sayılı Kanun olarak yayınlanmıştır.

7- 5754 sayılı Kanun’la değiştirilen SSGSS Kanunu’nda, özel hastanelerde % 100’e kadar alınabilecek “ilave ücret”in tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

2009 yılı için bu tavan % 30 olarak belirlenmişken, 2010 yılında A, B, C, D, E olarak sınıflandırılan özel hastanelerde % 30’dan başlayıp kademeli olarak % 70’e kadar yükseltilmiştir.

8- 5510 sayılı Kanun’un ilk halinde 73/4 maddesinde, “ilave ücret”lerle ilgili olarak “Bu farkın alınabilmesi için, kişilerin fark ödemeyi kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi” şart koşulmuşken; 17 Nisan 2008’de yapılan değişiklikle bu hüküm de özel hastaneler yararına Kanun’dan çıkartılmıştır.

9- 31 Mayıs 2006 tarihinde kabul edilen SSGSS Kanunu’nun aynı maddesinde “belirlenen tavanın üzerinde fark alınması halinde, sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının sözleşmeleri bir yıl süreyle feshedilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Ancak, sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının, sigortalı hastalardan belirlenenin üzerinde para almasını engellemek açısından güçlü bir yaptırım olan bu düzenleme de, 5754 sayılı Kanun’la AKP Hükümeti tarafından kaldırılmıştır.

10- Bugün için “ilave ücret” uygulamasıyla ilgili tek yaptırım denetlemelerde kurallara uymadıkları belirlenen özel hastanelere verilen para cezalarıdır ki yüzlerce özel sağlık kurumunda yapılan milyonlarca poliklinik hizmetinin denetlenmesi pratik olarak mümkün değildir.

Bu nedenle “ilave ücret” uygulamasında “piyasa ekonomisi”nin kuralları hâkim olmuştur ve “ilave ücret”in oranı “pazar” tarafından belirlenmekte ve bazı özel hastaneler tarafından SGK’nın üst sınırı dikkate alınmamaktadır.

Girişte de belirttiğimiz gibi; her ne gerekçeyle olursa olsun, sigortalı hastalardan yasaların belirlediği üst sınırın üzerinde “ilave ücret” alanların yasal sorumluluğu açıktır.

Ancak, bu tür olayların siyasi sorumlusunun da açık olarak belli olması gerekmektedir.

“İlave ücret” uygulamasının, yukarıda özetle aktarmaya çalıştığımız gelişiminde görüldüğü üzere:

AKP’nin iktidara geldiği 2002 öncesinde, özel hastaneler, hizmet verdikleri sigortalı hastalardan hiçbir ücret talep ve tahsil edemezken; AKP iktidarı tarafından adım adım hayata geçirilen düzenlemelerle vatandaşların yaygın olarak mağduriyetlerine ve şikayetlerine neden olan bugünkü tablo ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak;

Sağlıktaki her türlü “tarife”nin, “fatura”nın, “borç senedi”nin, “ilave ücret”in sorumlusu siyasi iktidardır.

 Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ