'Ne Olacak Bu Üniversite Hastanelerinin Hali?'

izmir_universitelerİzmir Tabip Odası ve Ege Öğretim Elemanları Derneği'nin düzenlediği  ''Ne Olacak Bu Üniversite Hastanelerinin Hali?'' konulu panel Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi'nde, 2 Aralık 2010 günü gerçekleştirildi. TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ve eski Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci'nin konuşmacı olarak katıldığı paneli, eski Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır yönetti.

Prof. Dr. Aktan, burada yaptığı konuşmada, Sağlık Bakanlığı ile Marmara Üniversitesi Hastanesi'nin ortak kullanım modeline geçtiğini, hastane başhekimi, başhekim yardımcıları ve işletme müdürünün Sağlık Bakanlığı'nca atandığını hatırlattı. Eylül ayından bu yana süren uygulama kapsamında, hastane çalışanları olarak kendilerini deney ortamında hissettiklerini belirten Prof. Dr. Aktan, ''Hastane tam çalışmaya başlamadı, ama çalışmayan hastane için bize performans ödemesi yapıldı. Asistanlar, uzmanlar, hocalar, başka hastanelerde görevlendirilmiş gösterilerek performans ödemesinden yararlandı. Farklı hastanelerde olduğu için bazı asistanlar hocalarından fazla performans aldı'' dedi.

Marmara Üniversitesi Hastanesi çalışanlarının görevlendirildiği hastanelerin personelinin performans paylarının düştüğünü söyleyen Aktan, davalara konu olan uygulama kapsamında ödenen ücretlerin geri alınacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Marmara Üniversitesi Hastanesinin, Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri gibi çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Aktan, şöyle konuştu:

''Tipik bir hastane ortamına getirildik. Her şey, iş üretme üzerine kuruluyor. Dekanlıktan, mesai saatleri içinde eğitim yapılmamasına ilişkin üstü kapalı yazılar gönderilmeye başladı. Henüz bizim bir sıkıntımız yok, ancak İstanbul'daki eğitim ve araştırma hastanelerinde mesai saatleri içerisinde eğitim yapan meslektaşlarımız hakkında soruşturma açıldı. Uygulama ile Rektörlük, tıp fakültesini kaybetmiş durumda, çünkü hastane tamamıyla Sağlık Bakanlığının kontrolünde. Rektörlük gelirlerden de mahrum kalmış durumda. Döner sermayeden araştırmalara ayrılan pay da azalmış oldu. Bu sisteme karşı çıkmamızın iki temel nedeni performans sistemi ve mali sistem bağımsızlığı. Mali özerkliğin olmadığı yerde bilimsel ve akademik özerklikten söz etmek mümkün olamaz. Üniversite hastanelerin Sağlık Bakanlığı'yla ilişkilendirilmesi akademik özerkliğe aykırıdır. Bu gündemden çıkarılmalıdır.''