Hekime yönelik şiddete seyirci kalmayacağız!

sid1Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Kasım Perşembe günü ayrı kliniklerde yaşanan hekime şiddet olayları İstanbul Tabip Odası’nca gerçekleştirilen kitlesel bir basın açıklamasıyla protesto edildi. Bilindiği gibi adı geçen hastanede dün sabah ve akşam saatlerinde iki farklı klinikte hekime yönelik şiddet olayları yaşanmış, hasta ve hasta yakınlarının saldırısına uğrayan hekimler darp edilmişti.

12 Kasım 2010 Cuma günü 11.00’da hastane başhekimlik binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına hekimlerin ilgi ve katılımı yoğun oldu. Basın açıklamasına İstanbul Tabip Odası"nı Genel Sekreter Dr. Ali Çerkezoğlu ile TTB-Şiddete Sıfır Tolerans Çalışma Grubu Üyesi Dr. Pelin Taşkıran katıldılar. Dr. Ali Çerkezoğlu’nun basın açıklamasını okumasının ardından, hekimler başhekimlik önünden Acil Servis’e dek alkışlı protesto ile yürüdüler. Yürüyüş sırasında hekimler “Hekime Yönelik Şiddete Son”, “Hedef Tahtası Olmak İstemiyoruz”, “Hekimleri Hedef Gösteren Siyasetçi İstemiyoruz”, “Sağlıkta Yaşanan Şiddetin Sorumlusu Hekimler Değildir” yazılı dövizler taşıdılar. Basın açıklaması ve yürüyüşe hasta ve hasta yakınları da destek verirken, bir kısım vatandaşın yürüyüşe katılması dikkat çekti.

Dr. Ali Çerkezoğlu ve Dr. Pelin Taşkıran o sırada hastaneyi ziyaret eden İl Sağlık Müdürü Dr. Ali İhsan Dokucu’yla da bir görüşme yaptılar. Yapılan görüşmede artan şiddet olaylarının tahammül sınırlarını aştığı, kabul edilemez olduğu, şiddetin dozunun ve şeklinin giderek sertleştiği dile getirildi. Şiddet olaylarının tesadüfi olarak artmadığı, sağlık alanında bizzat Hükümet eliyle uygulamaya sokulan düzenlemelerin hekimleri ve vatandaşı çaresiz bıraktığı ve karşı karşıya getirdiği, bu anlamda yerinde ve yeterli müdahalelerin yapılmasını talep ettiğimiz, konunun takipçisi olacağımız vurgulandı.

Dr. Çerkezoğlu ve Dr. Taşkıran şiddete uğrayan bir hekimi de ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler, olayla ilgili hukuki adımların da atıldığını bildirdiler. Dr. Çerkezoğlu, yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ederken,  güvenli, güvenceli bir çalışma ortamı oluşturulması konusunda gerekli düzenlemeleri yapmanın Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olduğunu, İstanbul Tabip Odası ve TTB’nin konunun takipçisi olmaya devam edeceğini vurguladı.

12.11.2010

BASIN AÇIKLAMASI

Hekimlere Yönelik Saldırılara Alışmamız mı Bekleniyor?

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde;sabah vizitinde şiddet, akşam vizitinde yine şiddet!

11.11.2010 Perşembe Saat: 07.30 sularında Dr. Lütfi Kırdar Kartel Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Cerrahi Gözlem Odası’nda vizit yapan üç asistan hekim Dr. Alev KARAGÖZ, Dr. Nuri OKKABAZ, Dr. Ersin GÜNDOĞAN hasta yakınının sözlü ve fiziki saldırısına uğradılar. Bu saldırının daha acısı dinmeden aynı hastanede saat 15.00 sularında ilk olayla ilgisi olmayan bir başka hastanın yakınları tarafından Beyin-Sinir Cerrahisi As. Dr. İlker KİRAZ saldırıya uğradı ve beyin sarsıntısı geçirerek tedavi altına alındı. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi başta asistanlar olmak üzere tüm hekimler ve sağlık çalışanları için can güvenliği bulunmayan bir mekan olma yolundadır!..

Bu tür  olaylar ne yazık ki neredeyse hemen her gün ve her sağlık kurumunda yaşanır oldu. Sıradanlaştırılan ve tüm sorumluluğu o anda sağlık hizmeti sunarken şiddete maruz kalan hekimde görülen bu şiddet eğiliminin nerelerden kaynaklandığını ve nasıl meşrulaştığını çok iyi biliyoruz.

Başta Başbakan olmak üzere siyasilerin popülist demeçleri ve hekimlere karşı saygısız ve hürmetsiz tutumunu neredeyse düşmanlık düzeyine taşıma yolunda ilerleyen Sağlık  Bakanı"nın davranış ve söylemleri hekimlere şiddet uygulayan  saldırganları ne yazık ki cesaretlendirmektedir.

Sağlık ortamında yaşanan her türlü aksaklık, yoğunluk ve yorgunluğun sonuçlarından hekimler sorumlu görülüyor. Ayda ortalama 11-14 nöbet tutan, polikliniklerde bir günde onlarca hasta bakan, klinik servislerinde hastaların bütün tedavi ve pansumanlarından sorumlu tutulan, ücretleri ödenmeyen nöbetlerinin ertesindeki nöbet izinleri gasp edilen ve kesintisiz 36 saat hekimlik hizmeti vermek zorunda bırakılan asistanlardan, sağlık sisteminin tüm aksaklık ve yetersizliklerini de ortadan kaldırmaları bekleniyor. Tıbbi bir gerekliliği olsun ya da olmasın hasta yakınlarınca talep edilen  her şeyi, istendiği anda ve  istendiği şekilde gerçekleştirmeyen  her hekimin, her an saldırıya uğrayabileceği bir sağlık ortamı yaratılıyor.

Bilinmelidir ki hekimleri yalnız bırakan, sahip çıkmayan, hedef gösteren Sağlık Bakanlığı"na rağmen hekimler yalnız ve sahipsiz olmayacak. Kartal Eğitim ve Araştırma hastanesinde de, daha öncekilerde olduğu gibi İstanbul Tabip Odası olarak meslektaşlarımızın yanında olacak, hukuksal desteği sunacak, seslerinin ve yaşadıkları mağduriyetin kamuoyunca duyulmasını sağlayacağız.

Hiçbir hastanede tek bir şiddet ve saldırı olayının yaşanmadığı, hekimlerin hastaların tedavilerini düzenlerken, tıbbi ihtiyaçları ve nitelikli sağlık hizmetinin gereklilikleri dışında bir baskı hissetmedikleri, hastaların, hasta yakınlarının ve hekimi ile birlikte ekip hizmetini sunan tüm sağlık çalışanlarının huzurlu bir biçimde hizmet sundukları bir sağlık ortamı istiyoruz.

İstediğimiz çok şey değil. Sağlık hizmetinin sunulduğu her yerde akıldan bile geçirilmemesi gereken saldırganlığın sağlık hizmetinin sunulduğu hastanelerden kökünün kazınmasını, bunu ortadan kaldıracak bir toplumsal iklimin yaratılmasını, hekimlere karşı öfke ve saldırganlığı arttıracak söylem ve tutumların terk edilmesini ve hekimlere yönelik saldırganlığın tavizsiz bir biçimde ve ağır cezalarla hukuksal yaptırımlara tabi kılınmasını istiyoruz. Başta Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere tüm hastanelerde sağlık çalışanlarının can güvenliğinin sağlanmasını bekliyoruz.

Daha fazla geç kalmadan tüm sağlık yöneticilerini bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz.

Hekimlerin de sağlık çalışanlarının da bir sabır sınırı olduğunu ve bu sabrın zorlanmayacağını umut ediyoruz. 

İSTANBUL TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU

sid1