İşyeri Hekimliği İle İlgili Sık Sorulan Sorular

 

ttbTürk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu, "tam gün" yasasının yürürlüğe girmesinin işyeri hekimlerini nasıl etkileyeceğine ve işyeri hekimliği eğitimlerine yönelik olarak sık sorulan soruları yanıtladı.  

İŞYERİ HEKİMLİĞİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Tam Gün Yasasına göre özel bir sağlık kuruluşundaki görevimin yanı sıra işyeri hekimliği de yapabilir miyim?

Tam gün yasasının ilgili hükmünün 30.7.2010 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte hekimler, SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarıyla SGK ile anlaşmasız özel sağlık kuruluşlarında ayrı ayrı çalışabilecek; kısmi çalışmalarda bu gruplar arasında geçiş söz konusu olmayacaktır. Ancak anılan düzenlemede işyeri hekimliği istisna olarak tanımlandığı gibi, işyeri hekimliğinin, niteliği gereği tedavi edici diğer hekimlik hizmetleri arasında değerlendirilmesine de olanak bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, tam gün yasasının yürürlüğe girmesinden sonra da özel sağlık kuruluşunda yürütülen hekimlik görevinin yanı sıra işyeri hekimliğini de yürütmenin bu açıdan mümkün olacağı düşünülmekle birlikte, söz konusu özel çalışmalara ilişkin olarak Sağlık Bakanlığı tarafından yönetmelik düzenlemesi yapılmasından sonra yeniden bir değerlendirme yapmak mümkün olabilecektir.

Tam Gün Yasası nedeniyle işyeri hekimliğinden ayrılmak zorunda kalanlar kıdem tazminatına hak kazanır mı?

Bu konuda ilgili yasada geçici bir hüküm bulunmaması sebebiyle duraksama yaşanmaktadır. Zira, Yasanın vermiş olduğu kısmi çalışma hakkından yararlanarak yürütülen çalışmanın yine yasa ile getirilen bir yasak sebebiyle engellenmiş olması sebebiyle akdin feshedilmesi, işyeri hekiminin gerçek iradesini yansıtmamakla birlikte teknik olarak istifa gibi görünmektedir.

Hukukumuzda ise, haklı bir gerekçe olmaksızın istifa edilmesi kıdem tazminatına hak kazandırmamaktadır. Ancak, bu konuda yargısal değerlendirmeler henüz mevcut olmamakla birlikte, yeni bir yasal düzenleme sebebiyle hekimin tek bir kurumda çalışmaya zorlanması ve hekimin de resmi kurum çalışmasını tercih etmesini basit bir istifa biçiminde değerlendirmemek, iş akdinin feshinde ‘zorlayıcı neden’ benzeri bir değerlendirmede bulunmak gerektiği düşünülmektedir. Emekten yana düzenleme getirilen iş hukuku kurallarından farklı bir sonuca ulaşmak, hak ve adalet ilkelerine uygun bir neticeyi oluşturmayacaktır.

Tam Gün Yasası dolayısıyla işyeri hekimliğinden ayrılmayı düşünürsem nasıl bir ihbar yazısı yazabilirim?

Bu düşüncede olanların iş akdinin feshini ihbar yazısının, mümkün olduğunca hak kayıplarına sebep olmayacak biçimde oluşturulmasında yarar bulunmaktadır.

 Örnek feshi ihbar yazısı…

Bu yazının işverene verildiğinin daha sonra kanıtlanabilmesi bakımından iki örnek hazırlanıp birine alındı yazı/imzası alınmalı ya da resmi yolla (noter, iadeli taahhütlü mektup, vb.) gönderilmelidir.

Fesih bildirimini ne zaman yapmalıyım?

Fesih bildirimi İş Kanunu’nda her bir çalışma süresine göre belirlenmiş olan (2 ila 8 hafta) veya sözleşmede öngörülen ihbar öneline uyularak yapılmalıdır. Bu süreye uyulmaması durumunda uymayan taraf, ihbar öneli süresi ücreti kadar karşı tarafa ödeme yapmak zorunda kalabilir.

Kısmi zamanlı olarak yürütülen işyeri hekimliği sözleşmesinin feshi durumunda hak kazanılan kıdem tazminatı ne şekilde hesaplanır?

Haftanın beş günü çalışılması durumunda kıdem tazminatı, çalışılan ve çalışılmayan saat ve gün ayrımı yapılmaksızın, hizmet akdinin başlangıcı ile sona ermesi arasında geçen tüm süre üzerinden hesaplanır. Bu konuda çok sayıda Yargıtay kararı bulunmaktadır.

İşyeri hekimlerinin “yenileme eğitimlerine” katılmaları zorunlu mudur?

Çalışma Bakanlığı tarafından Yönetmelik ve Tebliğ ile getirilen, işyeri hekimlerinin yedi yılda bir yenileme eğitimine katılmaları aksi takdirde sertifikalarını geçerli sayılmayacağına ilişkin düzenleme, Danıştay kararıyla durdurulmuş olduğundan; yenileme eğitimlerine katılma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Türk Tabipleri Birliği’nden aldığım işyeri hekimliği sertifikası geçerli midir?

Çalışma Bakanlığı tarafından çıkartılan Yönetmelikle "16.12.2003 tarihinden önce verilmiş sertifikalar geçerli" kabul edilmiş ise de söz konusu hükmün yürütmesi Danıştay tarafından durdurulmuştur. Bu durumda, 19 üniversite ve Türk Tabipleri Birliğinin birlikte düzenlediği eğitimler sonucunda verilmiş olan bütün sertifikalar geçerlidir.

İşyeri hekimliği eğitimlerini kim düzenleyebilecektir?

Danıştay kararlarına göre, işyeri hekimliği sertifika eğitimlerini özel kurum ve kuruluşlar düzenleyemez. Çalışma Bakanlığının kurum ve kuruluşları eğitim kurumu olarak yetkilendirmesine de hukuken olanak bulunmamaktadır.

Kuruluş yasasındaki meslek mensuplarına mesleki gelişimlerini sağlayacak eğitimleri vermek Türk Tabipleri Birliğinin yetkisi içinde değerlendirilmiş olmakla birlikte İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelikte meslek örgütünün eğitim yetkisi Genel Müdürlüğün iznine tabi tutulmuş, buna karşı açılan davada söz konusu “izin verme” yetkisinin yürütmesi durdurulmuş ancak meslek örgütünün tek başına sertifika eğitimi verebileceğine ilişkin bir yorum da yapılmamıştır.

İşyeri hekimliği sertifika eğitimlerini yapma yetkisi tartışmasız olan kurum üniversitelerdir. Ancak üniversitelerin bu alanda eğitim verebilmesi için bilimsel ve örgütsel bir donanımın olması, bir başka ifadeyle en azından tıp eğitimi veren bir üniversite olması gerekliliğinin aranması gerekir.

Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilen özel hukuk tüzel kişileri tarafından kurulmuş bulunan ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin işyeri hekimliği hizmeti vermesi mümkün müdür?

Danıştay tarafından yeni bir karar verilene kadar işyeri hekimliği, yürürlükteki yasal düzenlemelere uygun olarak; yeterli süre ayırabilecek işyeri hekimlerinden ilgili tabip odasının onay verdiği hekimler tarafından yerine getirilecektir. Özel hukuk tüzel kişileri tarafından kurulan ve Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen ortak sağlık ve güvenlik birimi adı altındaki yapıların faaliyetleri ise şimdilik mümkün bulunmamaktadır.