Birlik kapatan Bakan'ın silah sıkan müdürü

altSağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, “birlikleri bir kanunla kapatırız” sözlerinin ardından, Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Namık Kemal Kubat’ın da Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin kapatılmasına karşı basın açıklaması yapanlarla ilgili olarak, “Yarın silahımla geleceğim. Eğer ben de sıkmazsam namerdim” sözleri yerel basına yansıdı.

Diyarbakır Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin 18 Mart 2010 tarihi itibarıyla kapatılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Diyarbakır Sağlık Meslek Örgütleri Platformu, hastanenin kapatılmasına karşı imza toplamış ve 15 Mart 2010 günü hastane önünde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapmıştı. Diyarbakır Sağlık Meslek Örgütleri Platformu’nun açıklamasından sonra bir basın toplantısı düzenleyen İl Sağlık Müdürü Namık Kemal Kubat’ın, toplantı öncesi gazetecilerle sohbet sırasında söylediği sözler basına yansıdı. Yerel gazetelere yansıyan haberlere göre Kubat, basın açıklamasını düzenleyen platform üyelerine yönelik olarak “Terbiyesizler” diyerek, “Yarın silahımla geleceğim, Eğer ben de sıkmazsam namerdim” şeklinde tehdit dolu ifadeler kullandı.

Sağlık Müdürü görevden alınsın

Diyarbakır Tabip Odası, SES Diyarbakır Şubesi, 11. Bölge Ecza Odası, Veteriner Hekimler Odası, Dişhekimleri Odası ve Dev-Sağlık İş Diyarbakır Temsilciliği’nden oluşan Diyarbakır Sağlık Meslek Örgütleri Platformu, 26 Mart 2010 tarihinde bir basın açıklaması daha düzenleyerek İl Sağlık Müdürü’nün bu sözlerine tepki gösterdi. Açıklamada, “Sağlık Bakanı’na sormak istiyoruz; kendi çalışanlarına küfürlü hakaret ve silahla tehdit ettiği ses kaydını kabullenen sağlık müdürünü görevden almayı düşünüyor musunuz? Silah ve sağlık kavramlarını aynı cümle içerisinde kullanmak bile tüyler ürpertici bir tezat oluşturmuyor mu?” denildi.

Açıklamada, ilin ve bölgenin tek göğüs hastanesinin kapatılması ile ilgili talep yazısı hazırlanırken Sağlık Müdürü’nün istemi dışında meslek örgütlerine, uzmanlık derneklerine, iş kolu sendikalarına ve ilgili kurumlara neden danışılmadığı ve bu sürecin neden gizli bir faaliyet içerisinde yürütüldüğü soruldu. Açıklamada, hastanenin kapatılmasıyla ilgili olarak şunlar dile getirildi:

“Diyarbakır’ın tüm sivil toplum bileşenleri, demokratik kitle örgütleri, yerel yönetimleri, sağlık çalışanları ve örgütleri ayrıca 50000 imzası ile yanımızda olduklarını deklare eden Diyarbakır halkı bu uygulamaya karşıdır. Bir kentin tamamının karşı olduğu bir uygulamayı dayatma ısrarının bir anlamı yoktur. Bu kent bunu hak etmiyor, sizi bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Burası Diyarbakır ise bu kentten bu keyfiyet geçmez, Ben yaptım oldu anlayışı karşılığını mutlaka bulur. Sorumlulara sesleniyoruz, demokratik çerçeve içerisinde ifade edilen itirazlar görmezden gelinirse sivil toplumun ve yerel yönetimlerin muhalefeti ve önerileri göz ardı edilirse 50000 imzayla dile getirilen halkın karşıtlığı yok sayılırsa, halka alanlara çıkıp daha kitlesel ve daha yüksek sesle hayır demeye mecbur bırakacaksınız. Yetkilileri henüz zaman geçmeden akliselim olmaya, sağduyuya ve gereğini yapmaya davet ediyoruz.

Bakanının müdürü

Sağlık Bakanı Akdağ da, MÜSİAD’ın Samsun Şubesi’nde 7 Mart 2010 tarihinde katıldığı bir toplantıda, “Bakın iki maddelik kanundur arkadaşlar, üç maddelik kanundur… Bir kanun yaparız deriz ki Eczacılar Birliği, Tabipler Birliği, Dişhekimleri Birliği’nin birlik kanunları iptal edilmiştir. Hadi bakayım Danıştay karar alsın da göreyim bakayım. Hangi kararı alacağını ondan sonra göreyim bakayım ben” ifadelerini kullanmıştı. Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği de, ortak bir basın açıklaması düzenleyerek Sağlık Bakanı’ndan bu sözlerini açıklamasını istemişti.

Diyarbakır Sağlık Meslek Örgütleri Platformu"nun 26 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirdiği açıklamadan fotoğraflar... Açıklamayı Platform adına Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı yaptı.

alt

alt

alt