Sağlıkçılar Kadıköy'e sığmadı

alt İstanbul Tabip Odası"nın çağrıcı olduğu , emekten yana bütün sağlık örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların ve siyasal partiler ile demokratik meslek kuruluşlarının katıldığı sağlık hakkı mitingi 18 Ekim 2009 Pazar günü, İstanbul"da Kadıköy Meydanı"nda gerçekleştirildi. Son derece coşkulu geçen mitinge katılım çok büyük oldu.

Aynı gün ve aynı saatlerde Avrasya Maratonu nedeniyle İstanbul’da trafiğin sabahın erken saatlerinden itibaren kapalı olmasına, belli semtlerde şiddetli yağış nedeniyle sorunlar yaşanmasına rağmen 25 bine yakın katılımcı Kadıköy Meydanı’nı doldurdu.

Tepe Natilus önünde sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan hekimler, sağlık çalışanları ve sağlık hakkı için mitinge gelenler, saat 13.30’da Kadıköy Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. İstanbul Tabip Odası’nın organize ettiği yürüyüş, düzenli ve başarılı bir şekilde iki saat içinde miting alanına ulaştı.

Katılan bütün grupların miting alanını doldurmasından sonra mitingi düzenleyenler adına İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen bir konuşma yaptı. Daha sonra diğer katılımcıları temsilen konuşmalar yapıldı ve miting saat beşte  Bandista konseriyle sona erdi.

Mitingin Değerlendirmesi

Mitingin biri toplumsal ve biri siyasal olmak üzere iki planda değerlendirmesi yapılabilir.

Toplumsal olarak, miting amacına tahminlerin çok üzerinde bir başarıyla ulaşmıştır. Belki de Türkiye tarihinde ilk kez Meclis’te bekleyen sağlıkla ilgili yasalara ilişkin bu kadar geniş bir toplumsal yelpazenin sorunlara sahip çıkması başarılmış ve bu anlamda Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu bir kez daha sınıfı geçmiştir.

İstanbul Tabip Odası bu eylemde büyük bir toplumsal olaya imza atmıştır. Bilindiği gibi Meclis’te bekleyen ve bu eyleme konu olan yasa sahte “Tam Gün” yasasıdır. Bugüne kadar böyle bir sorun karşısında meslek örgütleri sorunun sadece kendi sorunları olmadığı, toplumsal bir sorun olduğu ve halkın bütün kesimlerinin yanlarında olması gerektiği konusunda diğer toplumsal örgütleri ikna etmekte güçlük çekerlerdi. İşte İstanbul Tabip Odası 18 Ekim’de bu olumsuz geleneği kırmayı başarmıştır.

Gerçekten de 18 Ekim’de tekstil işçisinden ilkokul öğretmenine, lise öğrencisinden mühendisine herkes bizim için ve aslında her zaman söylediğimiz gibi bizim nezdimizde kendileri için mitinge geldiler, bizim sloganlarımızı paylaştılar, mücadelemizi paylaştılar. Bu gelenek korunmalı ve geliştirilmelidir.

Siyasal olarak ise miting yine Türkiye tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. Emekten yana bütün siyasal partileri sağlık hakkı etrafında birleştirmeyi başaran miting, bu partilere yeni bir mücadele alanı açmıştır. Artık bu siyasi partiler sağlık üzerinden de topluma ulaşabilir, toplumsal muhalefeti örgütleyebilirler.

Gerçekten de sağlık insanların gündelik yaşamlarındaki en önemli konulardan biridir. Siyasi partiler sağlığı gündemlerinin ilk sıralarına almalı ve mücadelelerini sağlık alanında da yükseltmelidirler. Bu partiler ancak insanların gündemlerinde olan en yakıcı sorunları gündemlerine alırlarsa kitlelerle bağ kurabilir, kendi siyasal amaçlarına ulaşabilirler. İstanbul Tabip Odası bu mitingle siyasi partilerin önüne yeni ufuklar açmıştır. Partiler bu olanağı çok iyi değerlendirmelidirler.

Miting bitti. Şimdi ne olacak?

Evet, 18 Ekim Mitingi sona erdi, fakat bu miting Odamızın ve Türk Tabipleri Birliği’nin önderlik ettiği sağlık hakkı mücadelesinin sadece bir köşe taşıdır. Bu miting kuşkusuz kendi başına da çok değerlidir, fakat asıl mücadele bundan sonra başlıyor.

Hekimler olarak bugün 18 Ekim öncesine göre hekimliğin ve hekimlerin düşmanı AKP hükümetine karşı çok daha iyi bir konumdayız. Bu süreçte yaptığımız hastane ve klinik toplantılarına olan yoğun ilgi ve katılım, dosta düşmana hekimlerin kararlılığını açıkça göstermiştir. Bu süreçte Hürriyet gazetesinin Türkiye baskısında yayınlanan uyarı altındaki 64 Tabip Odası ve hemen bütün Uzmanlık Dernekleri’nin imzası, bugün bizi Hükümet karşısında daha güçlü kılıyor.

18 Ekim Mitingi bu sürecin bir doruğu olmuştur. Her türlü olumsuz trafik ve hava koşuluna rağmen alana akan İstanbul hekimlerinin yanında Türkiye’nin dört bir yanından mitinge destek vermek için gelen hekimler ve sağlık çalışanları Hükümet karşısında oldukça net bir tutum sergilemişlerdir. İstanbul dışından gelenlerin bir bölümü, döndüklerinde benzer mitingleri kendi illerinde tekrarlamak istediklerini ifade etmişlerdir.

Şimdi artık Hükümet 18 Ekim yaşanmamış gibi yasaları Meclis’e indirme lüksüne sahip değildir. Ancak eğer böyle bir hata yaparsa, bu kez hekimleri ve halkı daha yığınsal ve daha örgütlü olarak karşısında bulacaktır. 18 Ekim bunun güvencesi olmuştur.

Hükümetin hekimlerin sözünü dinlemeyip halk ve hekim düşmanı yasaları Meclis gündemine alması halinde GÖREV EYLEMLERİ başlayacaktır. İşte şimdi ne olacak sorununun yanıtı budur.

AKP şimdi sert bir kayaya, hekimlere çarpmıştır. 18 Ekim Mitingi hekimlerin AKP Hükümeti’ne son uyarısıdır. Bugün İstanbul’da tekstil işçisinden ilkokul öğretmenine, lise öğrencisinden mühendise 25 bin kişiyi Kadıköy Meydanı’na toplayan hekimler, sadece kendilerini değil, halkı da örgütleyebilme yeteneklerini ortaya koymuşlardır.

AKP yaklaşan seçimleri de dikkate alarak, eğer bütün polikliniklerin, bütün sağlık kurum ve kuruluşlarının, bütün eczanelerin, diş hekimi muayenehanelerinin birer seçim bürosuna dönmesini istemiyorsa, hekimlerin bu yeteneklerini göz önüne almak zorundadır.

alt

alt

alt

alt