Kamuda 'toplu görüşme yaz mesaisi' bitti!

altHekimler için istediğimizi tüm ekip arkadaşlarımız için de istiyoruz: Verdiğimiz hizmete yakışır bir ücret ve insanca çalışma koşulları! Hükümetin kamu ücretlendirmesinde sanki bir sendikal pazarlık yapılıyormuş izlenimi verdiği 5. geleneksel 'toplu görüşme yaz mesaisi' bitti!


Sağlık hizmeti ekip hizmetidir!

Hekimler için istediğimizi tüm ekip arkadaşlarımız için de istiyoruz: Verdiğimiz hizmete yakışır bir ücret ve insanca çalışma koşulları! Hükümetin kamu ücretlendirmesinde sanki bir sendikal pazarlık yapılıyormuş izlenimi verdiği 5. geleneksel “toplu görüşme yaz mesaisi” bitti!

Sağlıkta bu görüşmeler; TBMM’de bekleyen Kamu Hastane Birlikleri ve “tam gün” yasa tasarılarının gölgesinde, kadro verilmeden taşeron şirketlere emanet edilen on binlerce taşeron sağlık işçisinin “maaşlarını düşürün” diyen Sağlık Bakanlığı “genelgesinin” sıcağında yaşandı. Memurlarla “sözde toplu pazarlık” yapan hükümet aynı anda taşeron sağlık işçilerinin asgari ücretin çok az üstündeki maaşları için ivedilikle asgari ücrete (527-TL)’ye indirin dedi. Niyetini belli etti. Aynı hükümet kamu sendikalarının sözünün, uzlaştırma kurulunun önerilerinin hiçbir değer taşımadığı memur “toplu görüşme oyununda” tek karar verici olarak yine son sözü söyledi: %2.5 + %2.5

Kamuda çalışan hekim maaşlarının da diğer tüm kamu çalışanları gibi %2.5 artması ile sonuçlanacak olan bu “tiyatroya” hükümet sendikal pazarlık diyor. Aynı hükümetin Sağlık Bakanlığı hekimlerin fiilen gerçek gelirleri haline gelen güvencesiz “döner sermaye” ödemelerindeki düşme eğilimini görmezden geliyor. Bu iki faktör bir arada değerlendirilince kamu hekimlerinin gelirlerindeki erozyon daha çok önem kazanıyor.  Ama zaten aynı Bakanlığa göre “tam gün”e geçen hekimler bazen 14.000, bazen 18.000- TL’ye varan (!) maaşlar almıyor mu?

Hayır almıyor ve almayacak!.. Eğer sessiz kalır ve kanıksarsak kamuda çalışan hekimler hükümetin bu %2.5’luk maaş zammı artışıyla diğer kamu çalışanları ile birlikte komik maaşlara devam edecek. Döner sermaye azalmaları kaderimiz olacak. Taşeron sağlık çalışanlarına asgari ücret, memur statüsündeki hekime, hemşireye, teknisyene, laboranta, hizmetliye biraz fazlası, yani %2.5’luk artışlar düşecek!

Peki, tüm bunları AKP hükümeti hangi ekonomik program altında yapıyor?

Elektriğe, suya, doğalgaza yılda %65-160 oranlarında zam yapan, ücretsiz olması gereken sağlık hizmetinde dahi 8 ve 15 TL’lik katkı paylarını yürürlüğe sokan, her şeyi ateş pahasına çeviren bir program altında. Artık her şey çok pahalı. Bu programa göre ucuz olan tek şey çalışanların emeği. Sağlık hizmetine erişim paralanacak, pahalanacak ancak hekimler ve tüm sağlık çalışanlarının geliri düşürülecek!

Sağlık çalışanlarının özlük hakları alanında durum nedir?

Sağlık çalışanları diğer kamu çalışanları içerisinde belki de en düşük maaş alan grubu oluşturmaktadır. Bu durum diğer çalışanların maaşlarının yoksulluk sınırının altında olduğu bilindiğinde yerli yerine oturmaktadır.

Hükümetin politikası açıktır: Çalışanları karşı karşıya getirmek.

Bir yanda %2.5 zammı “az bulan”lar, öte yanda “taşeron şirketleri gasp ettiği için”  maaş bile alamayanlar. Bir yanda maaş alan ve hükümetin TBMM gündemine getirdiği “tam gün” yasa tasarısı ile 18 bin TL’ye kadar para verileceği iddia edilen hekimler!

Şimdi soru bu durumu önceden görerek ve bilerek “oyuna” girmeyip eyleme davetiye çıkaranların ne yapacağında. Düşük ücretlere, esnek çalıştırmaya, saygısız tutumlara, keyfi uygulamalara, iş ortamında şiddete maruz kalanların ses çıkarıp çıkarmayacağında.

Türk Tabipleri Birliği oyunun farkındadır. Bugün hükümet diğer bütün alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da sıkışmış, “global bütçe” uygulaması ile dertlerine çare aramaktadır. Hükümeti ferahlatan en önemli unsur çalışanların ayrı ayrı duruşudur.

Türk Tabipleri Birliği’nin değerlendirmesi nettir:

TBMM gündeminde olan Kamu Hastane Birlikleri ve tam gün yasa tasarıları bir bütünün iki yüzüdür. Her ikisi de Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hekim emeğini, çalışanların emeğini ucuzlatma, iş güvencesini yok etme hedefinin adımlarıdır.

Türk Tabipleri Birliği’nin talebi bellidir:

Hekiminden hemşiresine, teknisyeninden taşeron işçisine tüm sağlık çalışanlarının tek bir çalışma rejiminde, kamu-özel her alanda çalışanların iş güvencesinin sağlanmasını, maaşların insanca yaşamaya yetmesini ve emekliliğe yansımasını istiyoruz. Bunun güvencesi olarak çalışma yaşamının gerçek anlamda grevli-toplu sözleşmeli olarak düzenlenmesi zorunludur.

Türk Tabipleri Birliği bütün sağlık çalışanlarını birlikte mücadeleye çağırmaktadır!