Antalya'da taşeron kadın işçilerin işten çıkarılması

15 Temmuz 2009
BASIN AÇIKLAMASI

“Antalya’da taşeron kadın işçilerin başhekim tarafından aşağılanarak işten çıkarılmasını kınıyoruz”.

Sağlıkta Dönüşüm programının temel amacı sağlığın özelleştirilmesidir.

Özelleştirmenin yöntemlerinden biri de taşeronlaştırmadır. Böylece bir yandan, ekip işi olan sağlık hizmetlerini sermaye için “ucuza getirmek’’, diğer yandan da ekibin elemanlarını kadrolu, sözleşmeli, taşeron olarak parçalamak hedeflenir. Bu yolla insan emeği ucuzlatılır, değersizleştirilir ve güvencesizleştirilir.

Taşeron işçiler, boğaz tokluğuna, her an işten çıkarılma tehdidi altında, sendikasız, güvencesiz çalıştırılan, gerektiğinde yöneticiler tarafından aşağılanan işçilerdir. Hakları gasp edilir ve sendikalı olmak işten çıkarılma nedenidir.

Söz konusu kadın işçilerse buna en basitinden taciz tehdidi de eklenir.

Kadını aşağılamanın en kolay yolu ise cinselliğini söz konusu etmektir. Erkek zihnindeki ikiyüzlü ahlak anlayışı gereği “fahişe’’ olmakla suçlanır, aşağılanır.

Başhekim bile olsa bu gerçek değişmez.

06.07.2009 pazartesi günü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr.Sadık Özmen iki temizlik personelinin nasıl çalıştığını denetlemek için bölümün kadrolu sağlık emekçilerine ‘Bunlardan şikayetçi misiniz?’ diye sorar. ‘Hayır’ yanıtını alınca tatmin olmaz, ‘Bunlardan her şey beklenir, fuhuş dahil’ diyerek arkasını dönüp gider. Taşeron şirketten çalışan genç kadın personel hiç bir şey diyemez. Ancak hakareti sindiremez. İlgili amirlerine durumu anlattığında ‘başhekimin ne kadar yorgun olabileceği ve olayı daha fazla büyütmemesi’ söylenir.

Beş gün sonra hakarete maruz kalan kadın arkadaşları ile dayanışan ve tepkilerini dile getiren işçiler de dahil olmak üzere kadın işçiler işten çıkarılır.

Bu basit bir dil sürçmesi ya da kültürel anlayış değildir. Erkek egemenliği sistemle kol kola kadınların emeklerini ve bedenlerini denetlemek üzere iş birliği yapmaktadırlar.

Biz kadın hekimler, sağlığın parçalanamaz bir ekip hizmeti olduğunu biliyor,

sağlığın özelleştirilmesine olduğu kadar, iş güvencesiz, sendikasız çalıştırılmaya,

kadın işçilere uygulanan aşağılayıcı, cinsiyetçi baskıya karşı olduğumuzu belirtiyor, başhekim tarafından yapılan sözlü hakareti kınıyoruz.

Sağlıkta Dönüşümün yarattığı yıkıma, kadrolu, sözleşmeli, taşeron tüm sağlık emekçilerinin ortak mücadelesi ile karşı durulacağına olan inancımızı bir kez daha tekrarlıyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
KADIN HEKİMLİK VE KADIN SAĞLIĞI KOLU