Gerçekler, Çarpıtmalar Nasıl ? Neden?

            TTB Merkez Konseyi 3 Temmuz 2009 tarihinde İstanbul’da yaptığı bir basın toplantısı ile 26.06.2009 tarihinde TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon’undan geçen ve Sağlık Bakanlığı’nca kamuoyuna hekim ücretlerinde ciddi iyileştirmeler yapıldığı şeklinde aktarılan “Tam gün” yasa tasarısıyla ilgili böyle bir değerlendirmenin yanıltıcı olacağını ifade etmişti. Ne var ki takip eden günlerde basına servis edilen bilgilerle 6, 7, 8 Temmuz tarihlerinde ve halen benzer yayınlar yer almaktadır. Pazartesi günü “Döner sermaye bereketi” başlığında daha sonra geri çekilen haberin yerini 7 Temmuz’dan sonra Sağlık Bakanlığı’nın gerçek durumu bildiren (!) metni aldı. 

Biz Türk Tabipleri Birliği olarak Türkiye’de en önemli halk sağlığı sorununun işsizlik olduğunu, asgari ücretin ne olduğunu, yoksulluğun boyutlarını her gün yaptığımız yüz binlerce poliklinikte karşımıza gelen hastalarımızdan çok iyi biliyoruz.

Yine biz en adaletsiz vergi olan dolaylı vergilerin “Adalet” KP iktidarı boyunca azaltılmadığını, aksine arttığını ve dünyada yüksek dolaylı vergiler de en önde yer aldığımızı biliyoruz.

Bu bilgiler ışığında da söylüyoruz ki çalışanların özlük hakları mücadelesi çok önemlidir. TTB olarak biz de bu mücadeleden vazgeçmeyiz. Ancak hiçbir koşulda da sağlık hizmeti sunduğumuz bizlerin anneleri, babaları, çocukları, komşuları olan insanlarla karşı karşıya getirilme oyunlarına da gelmeyiz.

Aynı şekilde sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olduğunu en iyi bilenler olarak ekipte birlikte yer almaktan gurur duyduğumuz bütün sağlık çalışanlarını kapsayan iyileştirmeler için çaba harcarız. Sadece hekimleri içeren iyileştirmelerin sahteliğini biliriz.

Yine biz hükümete iliştirilmiş kimi sendikal yapılar gibi performans pazarlıkları içerisinde yer almayız. Hakkımız olan gerçek iyileştirmeler için sesimizi yükseltiriz. Bugün yasa tarsısının yanında sadece “iliştirilmiş” hekim grupları vardır ve sadece onlar girişimleri sayesinde bu yasa tasarısıyla “ciddi artışlar sağlandığı” şeklinde basın açıklaması yapmışlardır. Hekimler gerçeği bilmekte ve “ciddiyeti” görmektedirler.

Geçmiş bir yılın basın arşivleri tarandığında 2 ayı geçmeyen aralıklarla hekimlere zam yapıldığı ya da hekim ücretlerinin yükseltildiği, yükseltileceği haberleri görülür. Amaç bellidir: Türkiye’nin sağlık “pazarı”nda emeğin daha da ucuzlatılması, güvencesizleştirilmesi gerekmektedir. Hekimler için başarı elde edildiğinde süreç “kazanılmış “ olacaktır.

TTB yetkililere hekim ücretleri konusunda çarpıtma haber hazırlamak yerine gereğini yapmalarını ve sağlık hizmetlerinde yapılacaklara yoğunlaşmalarını önerir.

Bugün size yakışan gerçek dışı, çarpıtma beyanlar vererek başarısızlığını gizlemek, hekimlerle halkı karşı karşıya getirmek değildir. Oturup 7 yıllık iktidarın sonunda halen neden sevk sistemini kuramadığınızı, neden daha bir yıl önce Başbakan’ın acil sağlık hizmetleri ile ilgili genelge yaparak “acil’e gelen vatandaşlardan para almayın” demek zorunda kaldığını düşünmek ve çözüm üretmektir.

Biz nitelikli bir sağlık hizmeti için ne gerekiyorsa onun mücadelesini veriyoruz, vereceğiz. On yılları aşmış sağlıkta piyasacı politikaların çıkışsızlığını ve sağlık hizmetlerine verdiği, vereceği zararı da anlatmaya ve herkes için ulaşılabilir, nüfus cüzdanın yeterli olduğu bir sağlık hizmeti için de mücadelemize devam edeceğiz.

-sağlık çalışanlarına yönelik önemli iyileştirmeler yapılmıştır, denilerek

(maaş+ek ödeme+mesai dışı ek ödeme+nöbet ücreti+ders ücreti)

Hastaneden çalışan uzman ve pratisyen hekimlerin 2008 ortalama gelirleri ise

(2)     Son olarak da emeklilik maaşları ile ilgili olarak 5, 10 ve 15 yıl prim yatırıldığı takdirde ne olacağı aktarılmıştır. Buna göre

(1)     TBMM Sağlık Komisyon görüşmelerinde dağıtılan belgelerde nöbet saat ücretlerinde artış şöyledir:

Yapılan artış % 66.6’dır. Oysa Sağlık Bakanlığı bunu gerçek dışı bir biçimde % 145 ile % 185 arasında olduğunu açıklamaktadır.

Ayrıca normal mesai de bir saatlik çalışma yaklaşık 10,50 TL ye karşılık gelirken arttırılmış nöbet ücretiyle 5.35 olması ve 30 yıllık bir hekimin bir nöbet saatinin karşılığının 5 TL olması herkesçe bilinmesi gereken bir gerçektir.

(2)     Tasarı ile performans ödeme oranlarında bir artış yapılmamıştır. Bu nedenle döner sermaye ödemelerinde de artış yoktur. Hekimler tarafından iyi bilinmektedir ki Sağlık Bakanlığının açıkladığı bu rakamların alınması söz konusu değildir. Yine TBMM Komisyon toplantılarında dağıtılan metinlerde

Ortalama aylık net ele geçen

Olarak verilmiştir.

Örneğin bugün Ankara’da sıklıkla alınan rakamlar aşağıdaki gibidir.

Gerçekleri, eğer bir ortalama verilecekse durumu bu bilgiler yansıtmaktadır.

Bakanlığın söylediği rakamları almak mümkün müdür?

Elimizde olan gerçek rakamlardan biliyoruz ki Sağlık Bakanlığının söylediği ortalama rakamları hekimler almıyor ve tasarıda ödeme oranlarında bir artış olmadığı için almaları da söz konusu olmayacaktır. 

Ancak Sağlık Bakanlığı’nın söylediği rakamlar olmasa da bir uzman hekimin 7.107.11 TL alması, Evet teorik olarak mümkündür.

Bu gün Türkiye’nin büyük illerinden birinde hasta sayısı çok olan bir hastanede 2.070, TL döner sermaye, 1.636 maaş alan 26 yıllık bir uzman hekim;

22 iş gününün hepsinde günde 20,5 saat,

8 günlük hafta tatilinin her gününde 24 saat ,

uyumadan, dinlenmeden, çocuğunu sevmeden, bilgisini yenilemeden, eşine zaman ayırmadan, çalışırsa Bakan’ın söylediğini değil ama 7.107. TL yi alabilir.

            Bu nasıl tam günse (!) 45 saatlik haftalık çalışma süresini 40 saate indirdiğini “müjdelemişti”.

Kısacası Bakanlık komisyonda “ortalama aylık net ele geçen” rakamları, 6 Temmuz 2009 tarihindeki açıklamasında ise “aylık ortalama net gelirin üst limitleri”ni vermeyi uygun görmüştür! Sorumlu bir yaklaşımdan beklenen kamuda çalışan 80 bine yakın hekimin en az 40-50 bininin alacağı rakamları vermesidir. Ne yazık ki Bakanlık bunu değil kamuoyuna arızi durumları duyurmayı tercih etmiştir.

(3)     Emeklilik ise tam bir bireysel emeklilik komedisi dir.

Bugünden geriye doğru emekli olanlar için “bir şey” yoktur. Yasa çıktıktan sonra emekli olan

ve bir yıl boyunca prim ödeyenin emekli maaşında olacak artışlar;

Son olarak askeri hekimler için döner sermayeleri olmaması sebebiyle tazminat düzenlemesi yapılırken bütün hekimler içerisinde özlük hakları açısından belki de en olumsuz durumda bulunan ve benzer biçimde döner sermayesi olmayan kurum hekimlerine neden tazminat düzenlemesi yapılmadığının sorgulanması anlayışı sergilemektedir.