Sağlık hizmetine erişim kısıtlanıyor

10 Şubat günü TTB"de düzenlenen basın toplantısına, TTB Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu ile Merkez Konseyi üyesi Dr. Altan Ayaz katıldılar.
10.02.2009
Sağlık Hizmetlerine Erişim Zorlaştırılıyor!
Sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması amacıyla uygulamaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın finansman ayağı olan GSS ve buna bağlı olarak çıkarılan Sağlık Uygulama Tebliği sık sık değişikliklere uğruyor. Bu değişikliklerin temel mantığı kontrolsüz biçimde piyasaya açılan sağlık hizmetlerinin artık sürdürülemez hale gelen maliyetinin azaltılmasıdır. 1 Ekim 2008 tarihinde muayene katkı payı alınmaya başlanmasının nedeni budur. Yine sunulan sağlık hizmetlerinin önce “paket” ardından tanıya dayanılarak ücretlendirilmesinin nedeni artan maliyetin azaltılmasına yöneliktir. Ayrıca özel sağlık sektöründe bir doktorun bakabileceği hasta sayısı günlük 50 ile sınırlandırılmasının nedeni de budur. Kendi elleriyle kurdukları sağlık piyasasını şimdi kontrol altına almaya, sınırlamaya çalışmaktadırlar. Çünkü artan maliyetlerle başa çıkmak nerdeyse imkansız duruma gelmiştir.
Son olarak SGK başkanı tarafından hastaların on gün içerisinde aynı branşa müracaat edemeyecekleri, uygulamanın 1 Nisan 2009 tarihinden itibaren başlayacağını duyuruldu. Aslında 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren SUT’ta bu uygulamanın 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren başlayacağı ilan edilmişti. Ancak daha sonra tıpkı sevk zincirinin 1 Temmuz 2009 tarihine ertelendiği gibi bu uygulamada 29 Mart yerel seçimleri sonrasına ertelenmiş oldu. Öyle anlaşılmaktadır ki 29 Mart yerel seçimleri sonrası iyice kendisini hissettiren ekonomik krizinde derinleşmesi ile birlikte her alanda olduğu gibi sağlık alanında da tam bir yıkım olacaktır.
10 gün içerisinde aynı branşta aynı sağlık merkezine başvuru zaten yapılamıyordu. Şimdi bu uygulamanın başlaması ile birlikte Türkiye’nin herhangi bir yerinde aynı branşa tekrar başvuru engellenmektedir. Bu uygulama sağlık hizmetlerine ulaşıma açık olarak engel konulması anlamına gelmektedir. Sağlık hakkının kullanılmasına engeldir. 10 gün içerisinde aynı branş doktoruna tekrar başvuruyu baştan suiistimal olarak tariflemekte ve bu haliyle hastalık halini kişilerin kendi sorumluluğuna bırakmaktadır. Tedavisi tamamlanamayan hastaları kendi imkânları ile tedavilerini sürdürmeye mahkûm bırakmaktadır. Bu durumda ücretini ödeyemeyecek halde olan hastaları neyin beklediği belirsizdir.
TTB olarak vatandaşların sağlık hakkına ulaşımını güçleştiren uygulamaların öteden beri karşısındayız. Sağlık hizmetlerinin sunumunun nasıl olacağı esasen bir finans kurumu olan SGK’ya bırakılırsa sonuçta ortaya iyi hekimlik uygulamaları ile örtüşmeyen, vatandaşların sağlık hakkını gasp eden durumlar çıkmaktadır. Bu tür müdahaleler hekimlerin mesleki bağımsızlıklarına açık bir müdahale olduğu gibi başta özel sağlık sektöründe görev yapan meslektaşlarımız olmak üzere hekimlerin özlük haklarını da negatif olarak etkilemektedir.
Primini ödeyemeyenlerin yararlanamadığı, primini ödeyebilenlerin ise üstüne katkı payı ödemek durumunda kaldıkları, birde ilave fark ücreti ödedikleri, halen de bir çok kısıtlama ile karşılaştıkları GSS’nin asıl olumsuzlukları yerel seçimlerden sonra görülmeye başlanacaktır. Oysa vakit daha fazla geç olmadan herkesin sağlık hizmetlerinden ihtiyacına göre eşit, ücretsiz, nitelikli biçimde yararlanabileceği bir sistemi kurmak hem olanaklı hem de zorunludur.