Hasan Pulur'a mektup

| ..... | Ölen ölür kalan kalır... Hasan Pulur TİCARET ile tababet bir araya gelirse ne olur? Ateş ile benzin bir araya gelirse olacak olan olur. Yangın çıkar! Ticaret ile tababet, tüccar ile hekim işbirliği yaparlarsa, kâr peşinde koşarlarsa aynı şey olur; yine yangın çıkar, yanan mal değil, insan canıdır. Türkiye bir tarihte muhallebici dükkânlarının bereketini, bir tarihte de banka şubelerinin bereketini yaşadı. Şimdi de özel hastanelerin... * * * BİR zamanlar “Her mahallede yetişen milyoner” gibi, her mahallede de hastane bereketi var. Devlet hastanelerinin bakımsızlığı yerinde, bu hastaneler beş yıldızlı otel... Eşyalarına, mobilyalarına, aletlerine diyecek yok, ama bunların içinde yeterli doktor, bilgili doktor, deneyimli doktor var mı? “Var!” olanlar elbette var, ya yok olanlar? Sorun burada... * * * MÜZİSYEN Burhan Şeşen’in 26 yaşındaki oğlu öldü. O ananın, babanın durumunu düşünsenize... Yetişmiş evladı yanlış tedaviye kurban gitti. Bu tedaviyi yapan doktor cezalandırılsın, istenirse özel hastane kapatılsın, Serhan geri mi gelecek? Baş ağrısıyla hastaneye giden delikanlının cenazesi çıkıyor. Ya hastane yetkilisinin, olayla ilgili umursamazlığı, kayıtsızlığı: “Bu kadar önemli bir olay mı?” Bunu söyleyene söylenecek laf kalıyor mu? * * * BU neyin sonucu? Bu “Bize kalite değil, doktor lazım!” diyen, kafanın sonucu... Bugün Türkiye’de kaç tıp fakültesi var, biliyor musunuz? Yazıyla elli sekiz, sayıyla da 58... Öğretim kadrosunda kaç “hoca” var? Kataraktı bilmeyen göz hekimleri, elektro okuyamayan dahiliyeciler. * * * PROF. Dr. Yılmaz Kafadar’ın babası da doktormuş, oğlu tıbbiyeye girince oğlunu kenara çekmiş: “Oğlum, zengin olmak istiyorsan işadamı ol, hekim değil!” * * * EVET, tababet ile ticaret iç içe olur mu? Anlatıyorlar: “Özel hastanelerde her doktorun kontenjanı var. Ayda şu kadar ameliyat yapacaksın, şu kadar görüntülü MR ya da ultrason yaptıracaksın, bunları da şurada yaptıracaksın... Şu kadar protez taktıracaksın...” * * * DOKTOR bu kontenjanı doldurmadı mı, kötü doktor. Neye göre kötü? Özel hastane tüccarına göre kötü. SSK ve Emekli Sandığı bazı özel hastanelerin kurtarıcısı... Yılmaz Kafadar’ın ilginç benzetmesi var: “Berber dükkânı açmak için ruhsat gerekir, oysa ultrason, MR gibi görüntü merkezlerini açmak için ruhsat filan aranmaz.” * * * SONUÇ ne olur? Pırıl pırıl, aslan gibi delikanlılar ölür. Hangi şehide yanalım, vatan için dağda vurulanlara ya da sağlık düzenine kurban gidenlere mi? * * * DİYECEKSİNİZ ki: “Şimdi ne olacak?” Hiçbir şey! “Ölen ölür, kalan sağlar bizim!” değil midir? |