Akademisyenlerden eleştiri: İSİG Taslağı çözüm değil, sorun!

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Yasa Tasarısı Taslağı akademisyenlerce eleştirildi. Çeşitli üniversitelerin tıp ve iktisadi bilimler fakültelerinden akademisyenler hazırladıkları ortak bildiride, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı’nın alandaki sorunlara çözüm olmayacağını, aksine yeni sorunlar yaratacağını vurguladılar.


İmzalanan ortak bildiri şöyle:

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı Üzerine Görüşler

Tüm çalışanları “iş sağlığı ve güvenliği” yönünden kapsayacak çerçeve bir yasanın olabildiğince hızlı, ancak aceleye getirilmeden çıkartılması gerekmektedir. Taslak olarak çıkartılan yasa tasarısı, gerek oluşturulma süreci, gerekse içeriği bakımından doyurucu olmaktan uzaktır. Özellikle amacıyla öngördüğü örgütlenmenin örtüşmemesi, barındırdığı boşluklar ve kavram karışıklıkları yüzünden uygulanması oldukça güç görünmektedir. Sayılan nedenlerle, taslağın bu durumuyla yasalaşması, büyük bir boşluğa ve karmaşaya neden olacaktır. Taslağa ilişkin düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde işgücü piyasasında esneklik ve kuralsızlaştırmayı pekiştirmeye yarayacağı anlaşılmaktadır.

Ülkemizin, Cumhuriyet öncesi dönemden Umumi Hıfzısıhha Yasasına, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğüne kadar uzanan “iş sağlığı” birikim ve deneyimi taslak metne yansımamıştır. Metin yer yer 89/391 ECC sayılı İş Sağlığı Çerçeve Yönergesi’nden bire bir alıntılar yapmaktadır. Amacı ülkenin tüm çalışanlarına eşit, erişilebilir ve nitelikli bir iş sağlığı-güvenliği hizmeti sunmak olması gereken bir ulusal düzenleme, 27 ülkenin iç düzenlemelerini ortak bir çizgide buluşturmayı hedefleyen, genel ilke ve kavramları sıralayan bir çerçeve metni kopyalayarak düzenlenemez, düzenlenmemelidir. İçerik açısından eklektik bir yapı taşıyan taslağın uygulamada “işlerliği” olmayacağını düşündüren pek çok noktası bulunmaktadır. Bu biçimiyle yasalaşması durumunda uygulamadan kalkacak ulusal düzenlemelerdeki kimi öğeler, çalışanların, özellikle de öncelikli risk gruplarında yer alan çocuk, yaşlı, engelli ve “ağır ve tehlikeli işlerde” çalışanlar açısından önemli hukuki boşluklar yaratabilecektir.

Çıkartılması planlanan yasanın var olan yasal zemini güçlendirmesi ve geliştirmesi beklenmektedir. Bu anlamda yasanın TEMEL İŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN içeriğini, örgütlenmesini ve kapsamını açıklıkla ortaya koyması gerekir. Oysa taslak bu işlevi görmekten çok uzaktır. Ulusal sağlık hizmetleri ile entegre olmayan bir iş sağlığı hizmeti planlaması hizmet kapsamını daraltacaktır.

Taslakta iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili insan gücü eğitimleri tanımlanırken özel sektöre ağırlık veren, daha çok başlı bir yapıya yönelinmiş, bu alanda hizmet vermiş kurum ve kuruluşların birikim ve deneyimleri göz ardı edilmiştir. Dolayısıyla taslak, iş sağlığı ve güvenliği alanında gereksinim duyduğumuz "eşgüdüm ve işbirliği" ortamını sağlayacak bir araç olmaktan uzaktır.

Taslak bu biçimiyle Avrupa Birliği müktesebatına uyum adına “işlevsiz ve yanlışlarla dolu” bir girişim oluşturmaktadır. Taslağa egemen olan “yönetişim” anlayışı yarısı enformel istihdama dayalı bir işgücü piyasasında düzenleme yapmaktan çok formel işgücü piyasasında da enformeldeki koşulları meşrulaştırmaktan ibaret kalacaktır.

Bu açıklamayı imzalayanlar taslak üzerindeki görüşlerini ayrıntılı biçimde Bakanlığa ve ilgili taraflara iletmişlerdir. Alanın farklı yönlerden uzmanlarının dile getirdikleri nesnel çekincelerine karşın sürecin hızla ilerlemesi bizleri fazlasıyla kaygılandırmaktadır. Bu taslağın yasalaşması çalışanlar adına beklenen yarardan çok zarar getirecektir. Değiştirilmelidir. Bu değişiklik yapılırken, ülke gerçeklikleri ile tarihsel birikimi göz ardı etmemek gerekir. Taslak anlamı, içeriği, dili, ilgili ulusal düzenlemelerle bağlantısı, yakın, orta ve uzun erimde ortaya çıkacak olası sonuçları açısından tartışılmaya, yeniden biçimlendirilmeye gereksinim duymaktadır.  Bakanlığın, ilgili tüm tarafların katılımıyla, taslağın ayrıntılarıyla irdelenebileceği ve biçimlendirilebileceği bir ÇALIŞTAY düzenlemesi, ülkemiz çalışanları açısından önemli bir fırsatı iyi değerlendirebilmemizi sağlayacaktır.

Doç.Dr. Ali Naci Yıldız, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Doç.Dr.Nadi Bakırcı, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Prof.Dr.Hilmi Sabuncu, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Doç.Dr.Kayıhan Pala, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Prof.Dr.Zeki Erdut, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi Bölümü

Doç.Dr.Yücel Demiral, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Öğr.Gör.Dr.Ahmet Can Bilgin, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Etik Anabilim Dalı

Yard.Doç.Dr.Meral Türk, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Öğr.Gör.Alpaslan Ertürk, Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü

Yard.Doç.Dr.Sibel Kıran, Zonguldak Karaelmas Ü, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Kevser Tarı, Yüksek Lisans Öğrencisi

Doç.Dr.Halim İşsever, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Doç.Dr.Z.Aytül Çakmak, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Doç.Dr.Muzaffer Eskiocak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Yard.Doç.Dr.Meral Saygun, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Prof.Dr.Ahmet Saltık, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Dr.Bülent Piyal

Prof.Dr.Gürhan Fişek, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Yard.Doç.Dr.Ferruh Ayoğlu, Zonguldak Karaelmas Ü, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Yard.Doç.Dr.Tevfik Pınar, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Öğr.Gör.Selda Yörük, Balıkesir Üniversitesi

Yeliz Mercan, Ebe

Dr.Özcan Baripoğlu, Önlem Dergisi, İstanbul

Prof.Dr.Nazmi Bilir, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Prof.Dr.Mehmet Bostancı, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Yard.Doç.Dr.Seva Öner, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Yard.Doç.Rabia Sohbet, Gaziantep Üniversitesi
 
Yard.Doç.Neriman Aydın, Gaziantep Üniversitesi

Prof.Dr.Erhan Eser, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Yard.Doç.Dr.Mustafa N. İlhan, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Doç.Dr.Alp Ergör, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Öğretim Görevlisi Hakan Baydur, Celal Baya Üniversitesi

Yard. Doç. Dr. Metin Pıçakçıefe, Muğla Üniversitesi