Cinsel istismarın beden ve ruh sağlığını bozmama olasılığı yoktur

TTB ve İstanbul Tabip Odası, cinsel istismar suçuyla 6 ay tutuklu kaldıktan sonra Adli Tıp Kurumu"nun verdiği rapor sonucu serbest bırakılan Hüseyin Üzmez ve gelişmelerle ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.

31.10.2008
BASIN AÇIKLAMASI

Kamuoyuna Üzmez davası olarak yansıyan ve gündeme geldiği ortamlarda infial yaratan, 14 yaşındaki bir kız çocuğuna yönelik cinsel saldırı-cinsel istismar-pedofili-subyancılık olayı ile ilgili olarak; Adli Tıp Kurumu’nun vermiş olduğu rapor nedeniyle meslek örgütümüz olayı değerlendirmiştir.

Bu süreçte hekimler olarak kamuoyunu ve medyayı uyarmak istiyoruz.

Çocuk cinsel istismarı konusunda sürmekte olan bu davada sanığın açıklamaları, öncelikle dava nedeni ile ailesi ve toplumla karşı karşıya kalan mağdurenin defalarca örselenmesine neden olmakta, baskı altına almakta ve tüm çocukları da bu tanıklık yoluyla etkilemektedir. Sanığın serbest bırakılması ve olayın hızla gelişme süreci böyle bir travmaya maruz kalan tüm çocuklara bir gözdağı niteliğindedir. Yaşadıklarını anlatmakta zorlanan çocuklar, bu gibi olaylarla korkutulup sindirilmektedirler. Engin Ceber’in işkence ile ölümü olgusunda medyaya yayın yasağı getiren anlayış tüm toplumu ve özelde bütün çocukları etkileyen bu dehşet verici olayda sessiz kalmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Derneği, Adolesan Sağlığı Derneği, Türk Pediatri Kurumu raporun bilimsel incelemesini yapmak ve bir değerlendirme raporu oluşturmak üzere çalışmalara başlamıştır. Çalışma sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır.

TTB ve İstanbul Tabip Odası ile ilgili Uzmanlık Dernekleri konuyu;

Adli Tıp raporunun bilimsel boyutu, hekimlik uygulamaları, bilirkişilik uygulamaları ve Türk Ceza Kanunu’nun 102 ve 103. maddesinin tıbbi bilgiye uygunluğu yönünden, çocuk hakları, insan hakları ve kadın ve hasta hakları açısından inceleyerek değerlendirme yapmaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nda cinsel istismara uğrayan çocuklar için “beden ve ruh sağlığının bozulmuş olması” suçu ağırlaştırıcı bir unsur olarak yer almaktadır. Bu, sanki cinsel istismara uğrayan çocukların beden ve ruh sağlığının “bozulmayabileceği” olasılığının da var olduğu gibi bir anlam da içermektedir. Oysa biz hekimler cinsel istismarın kişinin ruhsal yapısında ağır bir hasara yol açtığını ve tedavi edilmezse yaşam boyu devam eden bir ruhsal yıkıma neden olduğunu, bu yıkımın belirtilerinin erken ya da geç dönemlerde ama mutlaka ortaya çıktığını biliyoruz. Bu maddelerin konunun uzmanlarına danışılarak gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Tüm bunlar olurken, kamuoyu, cinsel istismar ve tecavüz suçlarının cezalarını hafifletici yasal değişiklik tasarıları ile adeta cinsel istismarı onaylayan değişikliklere hazırlanmaktadır.

Tüm uzmanlık alanlarına yeniden anımsatmak istiyoruz. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tarafı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yasal süreçlerde sözleşmeye göre yaptığı uygulamaları korumak zorundadır. Çocuklarımız, Üzmez ve benzeri davalara kurban edilemez.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ     
İSTANBUL TABİP ODASI