NÜKLEER SANTRAL İHALESİ DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR

16.09.2008  

NÜKLEER SANTRAL İHALESİ DERHAL İPTAL EDİLMELİDİR

Ülkemiz açısından tarihi önemde ve telafisi olmayan bir karar olarak gördüğümüz nükleer santral ihalesinin arifesinde, tüm uyarılara ve tepkilere rağmen nükleer santral kurulmasına odaklanmış hükümeti bir kez daha uyarmak istiyoruz. Nükleer santrallerin kuruluş, üretim ve söküm aşamalarının tamamında sağlık açısından ciddi riskler barındırdığını, bu gün burada Türkiye Çevre İçin Hekimler Derneği ve Uluslararası Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Birliği temsilcileriyle birlikte bilimsel bir çalışmanın somut verileri üzerinden kamuoyu ile paylaşacağız.

Uluslararası Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Birliği (IPPNW) adına Dr. Alfred Körblein “Nükleer santraller ve çocukluk çağı kanserleri” konulu bilimsel çalışmanın sonuçlarını bizlerle paylaşacak.

Bilindiği gibi; Türkiye, enerji politikalarını ağırlıklı olarak geleneksel enerji kaynaklarına dayandırarak ülkenin enerji gereksinimini karşılamaya yönelmiş bulunmaktadır. Bunun anlamı gelecekteki ekonomik maliyetleri büyütmek, asla geri ödenemeyecek çevresel riskleri ve çevrenin geri dönüşümsüz yıkımını artırmaktır. Bunun yanında kömür ve nükleer enerji gibi en tehlikeli merkezi enerji kaynaklarına alım garantisi verilerek yatırımı özendirilmektedir. Bugün alınacak bu kararlar, enerji yatırımları uzun dönemli yatırımlar olduğu için, Türkiye’nin ekonomisi ve çevresini en az yarım yüzyıl boyunca derinden etkileyecek, toplumsal maliyetleri çok fazla artıracaktır.

Nükleer endüstrinin beşiği Amerika Birleşik Devletleri’nde son 30 yılda hiç nükleer santral yapılmadı. Avrupa’da birçok ülke (Almanya, Belçika, İsveç, Fransa vb.) enerji kaynağı olarak yeni nükleer santral yapmaktan vazgeçildi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına (rüzgâr, güneş, gibi) ciddi yatırımlar yapıldı.

Nükleer enerji teknolojisinin santrallerde uygulamaya geçmesinden bu yana meydana gelen büyüklü küçüklü çok sayıda santral kazasının varlığı ve bu kazalardan etkilenen insan sayısının çokluğu bu kaynağın kullanımına dair sıkıntıların çok fazla olduğunu göstermektedir. Nükleer santraller çevresinde yapılan araştırmalarda;

  • Nükleer santrallerin yılda bir milyon kişide 600-1000 ölüme neden olduğu, bunların %80 gibi büyük çoğunluğu santral çalışanları olduğu,
  • Her yüz bin kadında ortalama 26-28 meme kanserinden ölüm görüldüğü,
  • Çocukluk dönemi kanserlerinde (özellikle kan kanserleri) artış olduğu saptanmıştır.

Nükleer santrallerin;

  • Yapım maliyetlerinin yüksekliği,
  • Kuruluş süresinin uzunluğu,
  • Kullanım ömrü tamamlandığında söküm ve saklama maliyetlerinin kuruluş maliyetlerinin kat kat fazla olması,
  • Kullanılan yakıtların zararsızlaştırılmasına dair geçerli bir yöntemin bulunmayışı,
  • Kullanılan yakıtların depolanma süresinin yüz yıllarla ölçülmesi ve güvenli bir saklama yönteminin bulunmaması önemli sorunlar olarak önümüzde durmaktadır.

Bazı çevrelerce (Nükleer Lobi) günümüzün önemli çevre sorunu olan küresel ısınmaya çözüm olarak nükleer santraller önerilmektedir. Ancak uranyumun madenden çıkarılıp nükleer santrallerde kullanılabilecek yakıt çubuklarına dönüştürülmesine kadar geçen süreçte harcanan enerjinin elde edilmesinde kullanılan fosil yakıtlar nedeniyle atmosfere salına karbondioksit miktarının büyüklüğü, nükleer enerjinin küresel ısınmaya olumlu katkısının olacağı savının bilimsel gerçekleri yansıtmadığını göstermektedir.

Türkiye çok zengin yenilenebilir enerji kaynaklarına (rüzgâr, güneş, jeotermal) sahip ve enerji verimliliği potansiyeli açısından dünya’nın önde gelen ülkelerinden birisidir. Bu şansımızı değerlendirip daha az maliyetle ülkenin gerek duyduğu enerji sağlanabilir.

  

Bu veriler ışığında öncelikle 24 Eylül’de yapılacağı açıklanan nükleer santral ihalesinin iptal edilmesini istiyoruz. Bunun ardından konunun muhatabı olan tüm kurumlarla gerçek bir tartışma ve değerlendirme süreci tarif edilmeli, ülkemizin enerji ihtiyacı, çevre ve insan sağlığını esas alan ve bu günümüzü ve geleceğimizi karartmayacak yöntemlerle giderilmelidir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ
ÇEVRE İÇİN HEKİMLER DERNEĞİ