İş Sağlığı Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı görüşülüyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca 1 Eylül günü Türk Tabipleri Birliği’nin de aralarında bulunduğu 10 kuruluşa iletilen bir yazıyla, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı Taslağı’nın son şekli gönderildi ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik başkanlığında 9 Eylül günü için toplantı çağrısı yapıldı.

TTB Merkez Konseyi söz konusu taslağı, özünde iş sağlığı güvenliği alanına hiçbir olumlu katkı sağlamamanın yanı sıra TTB’nin 6023 sayı ile verilmiş yetkilerini de ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler içermesi nedeniyle kabul edilemez olarak değerlendirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, toplantının başında “sosyal tarafların katılımıyla gelinen bu olumlu aşamada son kez maddeler düzeyinde görüşler alınarak meclisin açılmasıyla taslağı yasalaştırmayı düşündüklerini” söyledi.

TTB Merkez Konseyi adına yapılan konuşmalarda, toplantıya maddeler üzerinde görüş belirtmek için katılınmadığı, tasarının geneline ilişkin bir değerlendirme yapılması gerektiği dile getirildi. Söz konusu tasarının iş sağlığı ve güvenliği alanında mevcut yaşanan içler acısı tablonun iyileşmesine olumlu bir katkısının olamayacağı, Çalışma Bakanlığı’nın mevcut çabalarıyla şu andaki sorunları bile denetlemek ve gerektiğinde yaptırımda bulunmaktan uzak olduğu, dolayısıyla özel olarak Çalışma Bakanlığı’nın değerlendirilmesi gerektiği ve yasa tasarısının;

-         İş sağlığı ve güvenliği alanında organizasyonel anlamda somut bir çerçeve içermediği,

-         Bu haliyle yaptırım ve denetimi sağlayamayacağı,

-         Bu alanın vazgeçilmez unsuru olan işyeri hekimliğinin bağımsızlığı mesleki gizliliği başta olmak üzere birçok disipliner tanımlamalardan yoksun olduğu,

-         Tasarının sorumluluk, yetki ve görev tanımlamasından ve özel olarak da işyeri hekimi tanımından kaçındığı,

-         Çalışma Bakanlığı’nın mevcut sorumluluklarını yerine getiremezken bu alanda eğitime yönelmesinin kabul edilir olmadığı,

-         Özel olarak TTB’nin 6023 sayılı yasasının 5. maddesinden muaf tutma hükmünün 7 Temmuz sonrası tasarıya eklenmiş olmasının bir kasıt içerdiği ve bunun TTB’nin kurumsal kimliği açısından kabul edilemez olduğu, bu haliyle yasalaşacak bir tasarının sosyal tarafı olunamayacağı vurgulandı.

Bir buçuk saati bulan ve TTB dışında söz alan (TİSK, TMMOB, DİSK, Türk-iş, Hak-iş, TOBB, Türk Kamu-Sen, Memur-Sen, TESK) örgüt temsilcilerinden altısının tasarıyla ilişkin kaygı ve endişelerini dile getirdiği bir toplantı gerçekleşti. Bakan Çelik, tasarı ile ilgili olarak bir gün önce yaptığı değerlendirmede, kendisi de bir takım eksikler saptadığını; örneğin ağır ve tehlikeli işler ile hekim ve mühendisler ile ilgili maddeler bulunmamasının dikkatini çektiğini ifade etti. Faruk Çelik, toplantının maddeler üzerinde çalışmaya devam etmesinin de yararlı olabileceğini söyleyerek, Ekim ayının ortasında bir kez daha ve mümkünse son şeklini vermek üzere bir araya gelinmesi talebinde olduğunu vurgulayarak toplantıdan ayrıldı.

TTB temsilcileri de Müsteşara bu toplantıyı değerlendireceklerini belirterek, gerek duyulursa maddeler üzerinde görüş iletileceğini ve bu haliyle yasalaşacak bir tasarının sosyal tarafı olmayacaklarını bir kez daha hatırlatarak toplantıdan ayrıldılar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından bir süredir İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin katılımıyla yasa tasarısı çalışması yürütülüyordu. Mayıs ayında tarafların görüşlerine başvurmaksızın, istihdam yasasının çıkartılması ve bu alanla ilgili maddelere de yer verilmesi Türk Tabipleri Birliği dahil değişik örgütlerin tepkilerine neden olmuştu.

Çalışma Bakanlığı iş sağlığı güvenliği yasa tasarısını görüşmek üzere 7 Temmuz tarihinde TTB’nin de yer aldığı İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’ni oluşturan katılımcı örgütlere çağrı yapmış ve bu toplantıda hazırlanan taslağı iletmişti.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı"na ulaşmak için...