Doğal afetlerden korunmak olanaklıdır; Yetkililere sorumluluklarını anımsatıyoruz!

17 Ağustos depreminin dokuzuncu yıl dönümünde, bir daha bir doğa olayının insan eliyle oluşan bir felakete dönüşmemesi için anımsatıyoruz. Bugün erişilen bilimsel bilgi düzeyi, deprem, sel yangın, endüstriyel kaza gibi doğa ya da insan kaynaklı olağandışı durumlarda kayıpları önlemeyi çok önemli oranda olanaklı kılmaktadır.

 

Nasıl tarih boyunca insan, doğayla mücadelesinde olanaksız görünen başarılar kazanmış, doğayı amaçladığı biçimde değiştirerek yerçekimini yenmiş, ateşi terbiye etmiş, suya egemen olmuşsa, doğa olaylarının yıkıcı sonuçlarıyla da mücadele edebilecek güce ve birikime sahiptir.

Bununla birlikte tarih, doğayı kapital birikimi amacıyla dönüştürmenin insanlara ve dünyaya istikrarsızlık, yabancılaşma ve sömürü getirdiğini göstermiştir. İşte deprem, sel gibi doğa olaylarını yıkıcı birer felakete dönüştüren de doğaya ve yaşama sermaye birikimi bakış açısıyla yaklaşan düşünce biçimidir. Marmara depreminin onarılamaz acılara, yerine koyulamaz kayıplara yol açmasının nedeni de bu düşünce biçimidir. Hâlbuki bugün biliyoruz ki doğa olaylarının olası yıkıcı etkilerinin azaltılması hazırlıklı olmakla olanaklıdır. Hazırlıklı olma sadece sağlık sektöründe değil, yaşamı ilgilendiren tüm alanlarda gerçekleştirilmelidir. Yaşama insanı önceleyen bir bakış açısıyla bakmanın ve herkesin sağlıklı yaşam hakkını savunmanın yolu; planlama, eğitim, barınma, sağlık gibi tüm alanlarda kamusal bir bakış açısı ve sorumluluk gerektirmektedir.

Doğa olaylarının yıkıcı sonuçları bir yazgı değildir. Yeter ki insanın insan kardeşlerinin kurdu değil destekçisi olduğu bir dünya yaratmak isteyelim. Günümüzde gerçek yıkıma neden olan doğa olayları değil, yaşam hakkı yerine sermayenin kar etme güdüsünü destekleyen, kentleşmeden, eğitime, ulaşımdan, sağlığa her alandaki neoliberal politikalardır. Türk Tabipleri Birliği olarak toplumsal kaynaklarımızın depreme dayanıklı sağlıklı barınma koşulları yaratılması, sağlıklı kentleşme, herkesin gereksindiği sağlık hizmetine erişmesi, nitelikli ve yeterli düzeyde eğitim alması ve herkes için uygun çalışma koşullarının oluşturulması amacıyla harcanmasını talep ediyoruz. Yetkililere bu alandaki sorumluluklarını anımsatıyoruz.