Bilimsel Kurul'un çalışma yapması engellenmektedir!

TTB Merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odası, Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde yaşanan yenidoğan kayıplarına ilişkin olarak basın toplantısı düzenledi. TTB ve ATO tarafından oluşturulan Bilimsel Kurul’un çalışma yapmasının engellendiğine dikkat çekilen basın toplantısında, yaşanan sorunun “hastane enfeksiyonu salgını” olduğu belirtildi.

13.08.2008
BASIN AÇIKLAMASI
Bilimsel Kurul’un çalışma yapması engellenmektedir!

Hatırlanacağı gibi 2 Ağustos 2008 Cumartesi günü Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yeni doğan bölümünde bebek ölümlerinde enfeksiyona bağlı artış olduğunu duyuran bir basın açıklaması yapılmış ve konu 3 Ağustos’da kamuoyunun gündemine gelmişti (ek 1).

Türk Tabipleri Birliği’nin talebiyle de Ankara Tabip Odası tarafından bir bilimsel kurul oluşturulmuştu. Aynı zamanda TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu da TTB’den konuyla ilgili acil olarak rapor istemişti (ek 2).

Ekte kronolojik olarak aktarıldığı gibi bugün itibarıyla bilim kurulunun istediği bilgiler ulaştırılmamış ve ziyaret talebine olumlu yanıt verilmemiştir. Kurul, 12 Ağustos Salı akşamüstü toplanarak bir değerlendirme yapmıştır. 6 Ağustos tarihindeki ilk toplantısında çerçevesini çizdiği;

a) ilk elde kamuoyuna yansıyan olayla ilgili bilgi alma, ziyaret ve mümkün olan en kısa sürede kamuoyuna bilgi verme,

b) yenidoğan ünitelerine yönelik bütünlüklü bir durum saptaması yapma

c) yenidoğan ünitelerindeki kayıpların gerekçelerini tartışma ve yenidoğan ünitelerinin sorunlarının çözümü için öneriler sunma,

olarak somutlanacak 3 aşamalı çalışmanın birinci adımının engellendiğini belirlemiştir. Bu durumun TTB ve ATO yetkililerince kamuoyuna iletilmesinin sorumluluğumuz olduğu paylaşılmıştır. Bu basın toplantısı bu amaçla yapılmaktadır.

ATO, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’ndan gelen talebi de göz önüne alarak kaybedilen bebeklerin ailelerinden ilgili birimde çalışanların yakınmalarına ulaşan bir yelpazede değerlendirme yapmayı planlamıştı, planlamaktadır. Bunun için Sağlık Bakanlığı’nın kolaylaştırıcı olması ve bilgi paylaşması gerekmektedir.

Bağımsız bir kurul tarafından yapılacak incelemenin engellenmiş olması ve Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu kurulun yazılı raporunun henüz açıklanmamış olması endişe vericidir.

Olaya yönelik bugün itibarıyle ne söylenebilir?

            ATO’nun çağrısıyla oluşturulan kurul resmi olarak doğrudan veri sahibi olmamakla beraber Ağustos ayının ilk beş gününde mortalitede temmuz ayına göre yüzde 100 artış olduğunun anlaşıldığını ve bunların da enfeksiyon ile ilişkili olduğunu düşünmektedir. Bir başka ifadeyle bir hastane enfeksiyonu salgını yaşanmıştır.

Sürecin bu yönde geliştiğine dair bulguların önceden sinyallerini verdiği de anlaşılmakta olup resmi olarak verilere ulaşıldığı ve istenilen bilgiler aktarıldığı takdirde kamuoyuna olayla ilgili tatminkar bir açıklama yapılabileceğini hatırlatıyoruz. Bu aşamada zorunlu olarak Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili kurul raporunun bir an önce kamuoyu ile açıklanmasını bir kez daha talep ediyoruz.

            Bu sürecin mutlaka vurgulanması ve kamuoyunun hafızasında yanlış iz bırakmaması gereken yanları bulunmaktadır:

- TTB’ce oluşturulan kurula yardımcı olunmamasıkamuoyundaki kuşkuları arttırdığı gibi Sağlık Bakanlığı’nın anlayışı açısından da düşündürücüdür. Başhekimden gelen yazıda bakanlığın “yeniden incelenmesine mahal bulunmadığı” ifade edilmektedir. TTB’nin yanı sıra TBMM tarafından da yapılan bir talebe direnç gösterilmesi anlamlıdır.

- Olay sonrası kimi yetkililerin açıklamaları, basında yer alan kimi yazılar doğrudan sağlık çalışanlarını, hekim-hemşireleri sorumlu tutar nitelikte olmuştur. ATO 6023 sayılı TTB yasasının kendine verdiği yetki ve görevler çerçevesinde hekimlere yönelik bir inceleme ve soruşturma sürecini yapacaktır. Ancak bu süreci tek tek hekim, hemşire kusuru ile açıklamak olsa olsa durumun ciddiyetinin farkında olmamak olabilir. TTB’nin 3 yıl kadar önce yine aynı konu ile ilgili hazırladığı rapor ve uyarıların dikkate alınmamış olması da bunu teyit etmektedir. Dolayısıyla sorun bir politika sorunu, sorunlara gerçekçi, sistemli ve köklü çözümler üretme anlayışından uzaklık, bilimsel yöntem ve planlamadan yoksunluk, gündelik ifadeyle “hesapsız-kitapsız” iş yapma olarak adlandırılabilir. Kısacası sistem sorunudur. Sağlıkta dönüşüm programının niceliğe endeksli sağlık hizmet sunma anlayışı, hizmet-eğitim-araştırma arasındaki süreçlerde yapılan bütünlüklü hatalı tercihler ister istemez sonuçlarını doğurmaktadır. 

Son olarak; SES duyumlarını doğrulayarak süratle kamuoyu ile paylaşmış ve sorumlu bir sendikacılık örneği anlamında topluma karşı görevini yapmıştır. Yeni doğan ünitelerinin sorunları ilgili kamuoyunun gündemine en azından 3-5 yıldır taşınmakla beraber sağlık otoritesinin tutumu birinci olarak değerlendirilmesi gereken konudur. 

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

ANKARA TABİP ODASI - TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ


EK 1:
Süreçle ilgili bilgi:

1. TTB Merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odası (ATO) genel sekreterleri aynı gün hastaneye giderek ilgili birimin sorumlusu ile görüşmüş, bilgilerini kamuoyu ile paylaşmalarını belirterek, TTB’nin bir kurul oluşturup konuyu inceleme başvurusunda bulunacağını söylemişti.

2. 4 Ağustos günü TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül imzasıyla gelen yazıda da yaşam hakkından bahisle “Birliğinizce konunun incelenip araştırılarak.. durum hakkında acilen bilgi verilmesi” istenmiştir (ek 2).

3. Kurul (ek 3) Türk Hemşireler Derneği ve Neonatoloji Derneği’nden istenen üyelerin de isimlerinin bildirilmesi ile ATO başkanının çağrısıyla 6 Ağustos tarihinde toplanmış ve ilk elde gerekli olacak bilgileri saptayarak hastane idaresinden en geç 8 Ağustos’da ulaşması talebiyle istenmesine, gelen bilgileri inceledikten sonra 11 Ağustos’da birimin ziyaret edilmesine karar verilmiş ve bu durum hastaneye iletilmiştir (ek 4).

4. 8 Ağustos’da hastane başhekimi imzasıyla gelen yanıt (ek 5) sonuç itibarıyla bilgi ve ziyaret talebine olumsuz yaklaşmıştır.

5. Aynı gün ATO Başkanı imzasıyla talep yinelenmiştir (ek 6).

6. 12 Ağustos Salı günü itibarıyla kurula ulaştırılacak bilgi ve ziyaret talebine yanıt gelmemiştir.

7. Yine aynı tarihe kadar Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan kurulun yazılı bir raporu da ulaşmamış, bildiğimiz kadarıyla kamuoyuna da açıklanmamıştır.

EK 2:


EK 3:

ATO tarafından oluşturulan Bilimsel Kurul Üyeleri:

Murat AKOVA; Dr. Prof. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı

Saadet ARSAN; Dr. Prof. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Neonatoloji Bilim Dalı

Çağrı BARIN; Hemşire, Prof. Türk Hemşireler Derneği (Hacettepe Üniversitesi)

Hicran ÇAVUŞOĞLU; Hemşire, Prof. Türk Hemşireler Derneği (Hacettepe Üniversitesi)

Ergin ÇİFTÇİ; Dr. Doç. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk İnfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı

Ebru ERGENEKON; Dr. Prof. Türk Neonataloji Derneği (Gazi Üniversitesi)

Şule YİĞİT; Dr. Prof. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Neonataloji Bilim Dalı

Gülriz ERSÖZ; Dr. Prof. Ankara Tabip Odası

EK 4:



EK 5:


EK 6: