Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi ile ilgili inceleme raporu açıklandı

Türk Tabipleri Birliği, geçtiğimiz aylarda şiddet, kötü muamele, işkence, cinsel istismar iddiaları ardı ardına basına yansıyan Aliağa (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili inceleme raporunu açıkladı. Rapor, bugün (29 Mayıs 2015) TTB'de düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya katıldılar. 

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Gül, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Sosyal Psikolog Prof. Dr. Melek Göregenli, Klinik Psikolog Dr. Türkcan Baykal, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği temsilcisi Doç. Dr. Neslihan Emiroğlu, Türkiye Psikiyatri Derneği temsilcisi Doç. Dr. Halis Ulaş ve Adli Tıp Uzmanları Derneği temsilcisi Doç. Dr. İsmail Özgür Can’dan oluşan TTB Heyeti, basına yansıyan iddialar üzerine ve gerekli izinlerin alınmasının ardından Aliağa (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna ziyaret düzenleyerek tespitlerini raporlaştırdı. 

Rapora göre, cezaevinde kalan çocuklar şiddetten, eşitsiz muameleden, sık disiplin cezalarından, sağlık hizmetlerine ihtiyaç duydukları anda ulaşamamaktan, sosyal-kültürel faaliyetlerin yetersizliğinden şikayet ediyorlar. Çocukların raporda yer verilen ifadeleri, zaman zaman gerek cezaevi yönetiminden kaynaklı, gerekse kendi aralarında şiddet ve kötü muameleye maruz kaldıklarını, çocukların birbirlerine cinsel tacizde bulunabildiğini, keyfi olarak "mavi odada" tutulduklarını ortaya koydu. 

Raporda, her tür şiddetin ortadan kaldırılması için önlem alınması gerektiği, çocuk ve gençlerle her türlü iletişimde kaba ve incitici yaklaşım ve sözcüklerden kaçınılması gerektiği vurgulandı. Hekime, uygun tedavi ve tetkiklere ulaşımda, hastane sevklerinin gerçekleştirilmesinde gecikmelerin önlenmesi, cezaevi hekiminin tam zamanlı olmasının sağlanması, kampus hastanesinde tam zamanlı çocuk psikiyatrisi alanında uzman hekimlerin istihdamının sağlanması gerektiği belirtildi.

Çocuk cezaevleri kapatılmalıdır

Basın toplantısında özet raporu okuyan TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, bu raporun ve sonuçlarının bağlayıcı olması gerektiğini vurgulayarak, "Biz TTB olarak Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişmi'nin bir bileşeniyiz. Çocuk cezaevleri kapatılmalıdır. Gönlümüzden geçen budur. Ama eğer bu yapılamıyorsa, en azından koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir" diye konuştu. 

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, raporun iç karartıcı bir tablo ortaya koyduğunu, çocukların maruz kaldığı kötü muameleyi bütün çıplaklığıyla gösterdiğini söyledi. İlhan, raporu resmi kanallardan Adalet Bakanlığı'na da ileteceklerini belirtirken, bunun hep birlikte mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğuna dikkat çekti. 

Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya da, "Bu, Türkiye'de genel olarak cezaevlerinin içinde bulunduğu durumun çocukların gözünden ortaya konmasıdır" diye konuştu. İnsanların cezaevlerine neden konulduklarının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Kaya, cezaevlerinin insanları yeniden topluma kazandırma amacının olduğunu, ancak bu tabloda çocukların bir 'suç üretme makinasına' dönmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. 

Raporda altı çizilen öneriler şöyle: 

1.      Çocukların maruz kalabildiği her tür şiddetin ortadan kaldırılması için önlem alınması; Ceza İnfaz Koruma memurları tarafından uygulanan her tür şiddetin saptanması, etkin biçimde soruşturulması ve yargılanması kritik önemdedir.

2.      Çocuklarla kurulan her tür iletişimde onlara saygı ile yaklaşmak ve kaba, incitici kelimelerden sakınılması gerekmektedir. Bu sadece bir hak değil aynı zamanda çocukların gelişimi, güçlendirilmesi, topluma entegrasyonları açısından da bir zorunluluktur.

3.      Çocuk ve gençlerin birbirlerine zarar verme ihtimal ve imkânlarının olduğu, birbirlerini incitici davranışlara karşı bu konuda gerekli ek tedbirlerin alınması gerekmektedir.

4.      Salıverilen çocuklardan ailelerine ulaşılamayan, aileleri tarafından kabul edilmeyen, ekonomik nedenlerle aile veya yakınlarına ulaştırılmayanların veya aile yanına dönmesi uygun olmayanların Çocuk Koruma Kanunu 3. ve 5. maddelerine göre, tahliyelerin çoğunluğunun mesai saatleri sonunda gerçekleşmesi nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevlilerince çocukların teslim alınmalarının sağlanması önem taşımaktadır.

5.      Tüm ünitelerde kalan çocuklara eşit ve adil yaklaşım sağlanması; Disiplin cezalarının, etkinliklere katılımın da adillik ve eşitlik algısını destekleyecek biçimde uygulanması; ardışık, sık disiplin cezaları, tecrit uygulamalarının kaldırılması; gereklidir. 

6.      Cezaevi hekiminin tam zamanlı olmasının sağlanması, kampüs hastanesinde tam zamanlı çocuk psikiyatrisi alanında uzman hekimlerin istihdamının sağlanması kritik önem taşımaktadır. 

7.      Sosyal gelişim konusunda kültürel ve sosyal faaliyetlerin daha etkin ve kapsamlı düzenlenmesinin sağlanması, duyarlı, ruhsal yönden desteğe ihtiyacı olan çocuklara yönelik bu konuda daha fazla özen gösterilmesi gerekmektedir. 

8.      Hekim ve psikososyal destek birimleri ile görüşme, muayene ve değerlendirmelerde üçüncü kişilerin odada bulunmaması, gizlilik ilkesine uyulması önem taşımaktadır.

9.      Hastane sevkleri sırasında çocuklara kelepçe uygulanmaması; bu tip uygulamaların soruşturulması; sevkler sürecindeki uygulamaların izleminin yapılması, bu alanda yaşanan sıkıntıların saptanması ve giderilmesi gerekmektedir.

10.  Doktora, uygun tetkik ve tedavilere ulaşımda, hastane sevklerinin hızla gerçekleştirilmesindeki sıkıntıların giderilmesi kritik önemdedir.

11.  Cezaevi hekimliği yapmadan önce doktorlara cezaevi hekimliği; ilgili sorun alanları, özel başlıklar (bulaşıcı hst vb) ve gerekli yaklaşımlar; yasal ve etik sorumlulukları, hakları ve yetkileri; adli raporlama vb. konuları da içerecek kapsamlı bir eğitim/oryantasyon programı düzenlenmesi gereklidir. (Bu öneri sadece izlem yapılan Cezaevi değil, genel olarak tüm cezaevlerinde yaşama geçirilmelidir.

12.  Cezaevi çalışanlarına çocuk ve ergen ruh sağlığı konusunda eğitim desteği sağlanması, bu konuda üniversitelerden destek alınması, uzmanlık derneklerinin bu konuda istekli olduğu bilgisinin alındığı, gönüllü grubun düzenli yapacağı ziyaretlerle bu gereksinimler yönünden destek vermesi hatta bu konuda bilimsel verilerin artırılması yönünde projeler geliştirilmesinin uygun olduğu düşünülmektedir. 

13.  Çocuklara psikodrama, etkileşim grupları, grup terapisi, vb. ruhsal destek çalışmalarının sunulmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.

14.  Cezaevinin psikososyal kısmında görev yapmakta olan psikologların Adalet Bakanlığına bağlı çalışan memur olmaları ve sicil amirlerinin cezaevi müdürü olmaları ve aynı zamanda çocuklara ceza veren disiplin kurulu üyeleri olmalarının mesleklerini özerklik içinde gerçekleştirmeleri önünde bir engel teşkil etmektedir. Bu durumun aynı zamanda görüşme yapılan çocuklarla güven ilişkisi kurulmasının önünde bir engel olduğu düşünülmektedir.

15.  Ağır ruhsal bozuklukları olan çocukların Cezaevinde tutuluyor olmalarının ruhsal tabloda yıkıcı, ciddi bozucu etki yaptığı/yapacağı açık bir gerçekliktir. Bu durumdaki çocukların yeri Cezaevi değil, gerekli ruh sağlığı desteği, tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarının sağlanacağı birimler olmalıdır.

16.  Kısa vadede, ağır ruhsal sorunları olan cezaevinde tutulanlar için gerekli durumlarda hızla sevk zincirinin işletilmesi, hastane yatışı gereken durumlarda bu ihtiyacın hızla karşılanması gereklidir. Bunun için İl içinde gerekli koordinasyonlar yapılmalı, Sağlık Müdürlüğü kanalıyla da gerekli düzenlemeler yaşama geçirilmelidir. 

Raporun tam metni için...