TTB Heyeti Halk Sağlığı Kurumu Başkanı İrfan Şencan ile görüştü

TTB Merkez Konseyi, TTB Aile Hekimliği Kolu ve TTB Pratisyen Hekimler Kolu temsilcilerinden oluşan bir heyet 7 Temmuz 2015 Salı günü saat 15.00'de, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan ile aile hekimlerine getirilen nöbet zorunluluğu, artırılan ceza puanları ve yeni Ödeme-Sözleşme Yönetmeliği hakkında görüştü. Görüşmeye TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Filiz Ünal İncekara, Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Çetin Atasoy, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Rıza Özbek, TTB Pratisyen Hekimlik Kolu Sekreteri Dr. Zafer Çelik ve TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Dr. Yaşar Ulutaş  katıldılar. Görüşme yaklaşık iki saat sürdü.

Görüşmede, aile hekimlerinin artan ceza puanları ve bunların sonucunda gelebilecek olan sözleşme fesihleri konusuna ilişkin sorunları aktaran TTB Heyeti;  

-          Birçok aile hekiminin ceza puanının 100’e yaklaştığı ve bir kısmının 100’ü geçtiği,

-          Sözleşme fesihleri olursa aile hekimleri ve Bakanlık için büyük sıkıntılar olacağı, TTB olarak bu meslektaşlarımıza her türlü destek verileceği, geri dönülemeyecek yere gelmeden bu soruna bir çözüm yolu bulunması gerektiği,

-          Bir tek hekimin bile mağduriyetinin kabul edilemeyeceği,

-          Başka hiçbir meslek grubunda olmayan bir cezalandırma yönteminin aile hekimlerine uygulandığı; bunun haksızlık olduğu,

-          Devlet Memurları Kanunu’ndaki cezalarda artış olmadığı halde aile hekimlerinin cezalarına yapılan 4 kata varan artışların haksızlık olduğu,

-          Verilen ceza puanlarının İdare Mahkemelerince iptal edildiği örneklerle anlatılarak, bu ceza puanlarının verilmesinin mahkemeleri gereksiz yere meşgul ettiği, ayrıca kaybedilen ve kaybedilecek binlerce dava nedeniyle kamunun maddi zarara da uğrayacağı,

-          Adana örneğinden hareketle Cumartesi nöbetlerine (esnek- fazla çalışmaya) halkın da rağbet etmediği (Adana’da haftada 120 arkadaşımıza nöbet yazıldığı, ayda 480 nöbetçi olduğu 1 Ocak 2015 den bu yana 2880 nöbet tutulmasına karşın ASM’lere sadece 42 başvurunun olduğu), ve bu nöbetlerin halk açısından karşılığı olmadığı,

-          Hafta içi esnek mesailere bile gelen hasta sayısının çok az olduğu,

-          Cumartesi nöbetlerinde başka hekimin hastalarına da bakılmasının bebek-gebe vb. izlemlerin aksamasına neden olduğu,

-          Cumartesi nöbetlerinin bir ihtiyaç olmadığının Bakanlık kayıtlarının da incelenerek görülebileceği,

-          Bu fazla ve esnek çalışma koşularının aynı zamanda çalışanların sağlığa ulaşım haklarının yönetici/idareciler tarafından engellenmesine neden olduğu (hastalanan işçilere mesai sonrası veya cumartesi ASM’ye git denilmesi şeklinde),

-          Tıbbın gereklerine göre acil vakaların hastane acil servislerinde tedavi edilmesi gerektiği, ASM’ye müracaat eden acil vakaların çok değerli olan zamanlarını heba olacağı,

-          Ayrıca, yeterli teknik ve uzman desteği olmayan ASM’lerde meydana gelebilecek ölüm vakalarının sağlıkta şiddet konusunun önünü açacağı,

-          Bazı ASM’lerin çok kuytu ve ücra köşelerde olduğu personel güvenliğinin tehlikede olacağı

konularına dikkat çekti.

Aile hekimlerinin sorunları

Görüşmede ayrıca, aile hekimlerinin pek çok sorunu olduğu belirtildi ve bu sorunlar da aktarıldı.

-          Soğuk zincir kırılmaları nedeniyle birçok aile hekiminin ceza aldığı, bunların çoğunluğunda çalışanların sorumluluğu bulunmadığı, çünkü üreticilere yapılan şikâyetlere verilen cevaplarda buzdolaplarının aşı için üretilmediği Türkiye’de bu iş için üretilmiş bir soğutucunun bulunmadığının belirtildiği,

-          Aşılar için buzdolabı üretilmesi konusunun bizi aştığı buna Bakanlığın bir çözüm bulması gerektiği,

-          Defin nöbetleri konusunun hala çözülemediği,

-          Bazı şehirlerde adli nöbetlerin tutulmaya devam ettiği bu ve buna benzer nöbetlerin rutin çalışmaları aksattığı,

-          Birçok şehrimizde, mülteciler ve göçmenler için düzenleme yapılmaması nedeniyle sorun yaşandığı, aşılar konusunda gerekli destek sağlanırken Hasta muayenelerinde problemler olduğu, dil bilmeyen hastalarda iletişim kurmadaki zorluklar nedeniyle tedavilerde sorunlar yaşandığı, hekimliğin temel ilkesinin önce zarar verme prensibi düşünülünce bizlerin hastaya faydalı olmak için yaptığımız çabaların ciddi sorunlar doğurabileceğini,

-          Daha önceleri ASM denetimlerinde tespit edilen eksiklikler için 7-10 gün süre verilerek, eksiklerin tamamlanması istenirken 2015 yılı itibarıyla doğrudan cezalandırma yoluna gidildiği,

-          Halk sağlığı uzmanları tarafından yapılan bir araştırmada, hiçbir ülkede cezalandırma yöntemi ile koruyucu hekimlik alanında iyileşme sağlanamadığı,

-          Anne ölümlerindeki artışın sorumlularının birinci basamak olmadığı,

-          Hastaların sık sık adres ve telefon değişikliği yapması nedeniyle hastalara ulaşımda ciddi sorunlar yaşandığı.

-          İl içi göç dilekçesi verilen hastaların kayıtları düşürülmemesi ve hekimlerin hastalara ulaşamaması izlemler konusunda ceza almalarına neden olduğu,

-          Bu sistemde çalışmanın iş barışını bozduğu,

-          TSM kadrolarının güçlendirilmesinin görevlerini yapabilmeleri açısından değerli olduğu

belirtildi.

“Sözleşme feshi için özel çabamız yok”

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan da, Cumartesi nöbetlerini kaldırmayı düşünmediklerini fakat değişiklik yapabileceklerini söyledi. Şencan’ın sözleşme feshi için kimsenin özel bir çabası olmadığını belirtmesi üzerine, TTB Heyeti bu ciddi konuda acil önlem alınması gerektiğini tekrarladı.

TTB Heyeti ziyaretten memnuniyetini, hekimler ve hekimlik için çalışmaya hazır olunduğunu dile getirdi. Dr. Şencan’ın da önerisiyle önümüzdeki günlerde bir toplantı daha yapılması kararlaştırıldı.

Görüşmeden ayrılırken, heyetin nöbetler ve ceza puanları ile ilgili olarak sahaya ne mesaj vereceklerini sorması üzerine de İrfan Şencan, göreve gelmesinin üzerinden henüz 6 ay geçmesine karşın çözümler için çalıştığını, seçimlerin yeni yapıldığını, kadroların henüz net olmadığını, Hükümet’in kurulması ve bürokrasinin yerine oturmasının zaman alacağını söyledi. Bu arada oluşabilecek sözleşme fesihlerinin geri döndürülemeyeceği için cezaların durdurulması gerektiği hatırlatılınca da geçmişten verdiği örnekle geriye dönük mevzuat çıkarılabileceğini belirtti.