Cinsiyetçi, çocuk istismarını hoş gören zihniyete protesto

Kadına yönelik şiddeti, pedofiliyi, taciz ve tecavüzü meşrulaştırmaya çalışan, cinsiyetçi söylemleriyle tepki çeken Nureddin Yıldız’ın 17 Aralık 2015 tarihinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu’nda “İtidal Hayattır” başlıklı bir söyleşide konuşmacı olarak yer alması büyük tepki yarattı.

Demokratik protesto hakkını kullanmak isteyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerinin salona alınmayıp, üstelik polis ve özel güvenlik tarafından engellenmesi ise tepkileri büyüttü.

18 Aralık 2015 günü 12.30’da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bahçesinde bir araya gelen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Öğrencileri Komisyonu, SES Aksaray Şubesi, Demokratik Üniversite Girişimi ve İstanbul Tabip Odası üyeleri bir basın açıklaması gerçekleştirerek olayı protesto ettiler.

Basın açıklamasına TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez de katılarak destek verdiler.

Yapılan açıklamada; Nureddin Yıldız’ın “7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkek veya 7 yaşında erkek, 25 yaşında bir kız evlenebilirler mi? Nikahlanabilirler mi diyelim. Nikah evlilikten daha hassas bir ifade. Evet nikahlanmalarında sakınca yoktur. Evlilik için bir yaş söz konusu değildir”, “Erkek kadını dövmezse rahatlamak için başka yollar bulur ve kadın o zaman delirir. Kadınlar delirmemek için yatıp kalkıp Allah’a erkeklere kendilerini dövme hakkı verdiği için şükretmelidir” şeklindeki açıklamaları hatırlatıldı. Açıklamada; “Nureddin Yıldız bu sözleriyle pedofiliyi, kadına şiddeti, taciz ve tecavüz kültürünü normalleştirmektedir. Ve bu şahıs dün okulumuza Sosyal Sorumluluk Kulubü’nün düzenlediği ‘İtidal Hayattır’ başlıklı bir konferans için gelmiştir. İtidal kelime anlamı olarak "ölçülülük, aşırı olmama durumu" anlamlarına gelmektedir. 6 yaşındaki çocukların evlenebileceğini söyleyen bir şahıs ölçülülükten nasıl bahsedebilir? Bizler dün en doğal demokratik hakkımızı kullanarak üniversitemizde cinsiyetçi, tecavüz ve şiddet kültürünü besleyen bu söylemi reddettiğimizi bildirdik ve karşımızda yine polisi, tomayı ve özel güvenliği bulduk. Bu da bize bir kez daha gösterdi ki aslında Nureddin Yıldız iktidar zihniyetinin bir bedene bürünmüş haliydi.

Tıp fakültesindeki eğitimimizi tamamlayınca edeceğimiz Hipokrat Yemini’nin bir bölümü şöyle: din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlük ve onurla yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim. Yani cinsiyet ayrımı göz etmemek hekimlik mesleğinin en temel ögelerinden biriyken bir tıp fakültesine bu zihniyette bir konuşmacıyı davet edenler de, bu konferansın gerçekleşmesine izin veren yetkililer de bizim gözümüzde önce kadın onurunu ve daha sonra da hekimlik meslek etiğini çiğnemişlerdir.

Bizler bu cinsiyetçi zihniyetle ilk defa karşılaşmıyoruz elbette. Daha yalnızca birkaç ay önce Cerrahpaşa pediatri kliniğinde bir hasta yakınından şiddet gören kadın asistana ‘evlenince kocandan da dayak yemeyecek misin nasıl olsa’ diyen; her dersinde kadınların en önemli görevinin çocuk doğurmak olduğunu söyleyerek kadının üretme gücünü yalnızca biyolojik bir üremeye indirgeyen, kadın öğrencilerinin daha rahat uzmanlık dallarını seçerek evine vakit ayırması gerektiğini söyleyerek mesleki kariyer planlarımıza dahi karışan kimi hocalarımızdan aşinayız bu zihniyete.

Burada bir kez daha tekrarlıyoruz ki kadın düşmanlığına, üniversitedeki erk zihniyete ve cinsiyetçiliğe karşı isyandayız. Ve öz savunma hakkımızı kullanarak tecavüz ve şiddet zihniyetini besleyen her türlü söylemi, eylemi reddediyoruz, ifşa ediyoruz” denildi.

Açıklamanın ardından üniversite kürsü ve olanaklarının cinsiyetçi, çocuk istirmacılığını hoşgören kişilere kullandırılmasını protesto için dekanlık binası önüne siyah çelenk bırakıldı.

Basın açıklaması için tıklayınız.